Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ukrayna krizi çıktığından beri iktidar etkili bir dış politika çizgisi izliyor, diplomasi trafiği dünyada da takdir topluyor.

        Dış politikadaki bu atağın iç politikaya etkisini merak ediyordum.

        “AK Parti’den uzaklaşan kararsız seçmen Erdoğan’ın dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerden etkilenmiş midir acaba?” diyordum.

        Sorumun yanıtını büyük oranda Optimar’ın yeni anketinde buldum.

        Hilmi Daşdemir iktidarı politik anlamda büyük oranda destekleyen bir araştırmacı, bunu inkar etmiyor zaten.

        Dolayısıyla anket sonuçlarını iktidarın aleyhine abartma olasılığı yok.

        Yeni anket sonuçları Ukrayna’daki savaşın iç siyasete etkisini ve halkın öncelik verdiği sorunlara odaklanıyor.

        “Sizce geçtiğimiz ayın en önemli olayı nedir?” sorusuna yüzde 51,6 “Zamlar”, yüzde 18 “Enflasyon” derken sadece 10,8 “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali” demiş.

        Yani Türkiye’de ana akım televizyon kanalları 3 hafta boyunca sadece Ukrayna’dan bahsetmesine rağmen savaş Türkiye’de vatandaşın yaşadığı ekonomik sıkıntıyı geri plana itmesine neden olmamış.

        REKLAM

        Hatta “En önemli sorunumuz ekonomi” diyenlerin oranı yüzde 68’e dayanmış.

        “Bu sorunu kim çözebilir?” sorusuna ise yüzde 33,8 AK Parti, yüzde 29,9 CHP cevabını vermiş.

        Dün bu sonuçları sevgili Abdülkadir Selvi sanki AK Parti açısından iyi bir şeymiş gibi yazmış. Tam tersine bence bu anket AK Partililerin gelecek seçimler için kaygılanması gerektiğini açıkça gösteriyor.

        Sebebi basit. Aynı ankette AK Parti’nin oy oranı 38,7, iken mesele ekonomi olunca yüzde 5’lik güven eksiği var.

        Öte yandan CHP’nin oy oranı 25,1 iken ekonomi konusunda kayda değer oranda güven kazanmışlar.

        Dahası hükümetten “Memnunum” veya “Çok memnunum” diyenlerin oranı toplamda 32,6 ederken “Memnun değilim” veya “Hiç memnun değilim” diyenlerin oranı 53,2 çıkıyor.

        Başta söylediğimi tekrar hatırlatayım, muhalefete pozitif ayrımcılık yapan bir anket şirketinden değil iktidara yakınlığıyla bilinen Optimar’dan bahsediyoruz…

        Elbette dış politikanın seçmenin politik tercihlerine etkisi yadsınamaz ama et fiyatları roket hızında artarken dışarıdaki başarılı diplomasi trafiği karın doyurmuyor.

        İktidar Batı'da Türkiye'ye karşı esen olumlu havaya fazla aldanmadan bir an önce içerideki gerçeklere odaklanmalı.

        Özel sağlık sektöründe fiyat regülasyonu şart

        Özel sağlık sektöründe fiyat regülasyonu şart
        0:00 / 0:00

        Salgının ilk başladığı dönemde PCR testleri için kimi hastaneler astronomik fiyatlar istiyordu, hatırlıyor musunuz? Bizzat ben 700 lira fiyat aldığımı hatırlıyorum. Aynı tarihte bir başka hastane ise 400 lira istiyordu.

        Sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir tavan fiyat açıkladı ve 250 liranın üstünde ücret alınamayacağını söyledi. Önce kimi hastaneler sözde muayene ücreti adı altında farklı fiyatlar vermeyi sürdürdüler. Bakanlık şikayetlerin üstüne gidince yola geldiler.

        Esasında bu durum özel sağlık sektöründe artık ayyuka çıkan ve tam manasıyla "serbest atış"a dayalı fahiş fiyatlandırmanın basit bir yansımasıydı.

        Bugün standart kan testlerini A hastanesinde veya laboratuvarında 500 liraya yaptırabilirken, aynı testler için daha lüks bir semtte yer alan B kurumunda 1500, C kurumunda 2000 liralık fatura ile karşılaşabiliyorsunuz.

        Benzer durum eczanelerde satılan testler için de geçerli. Somut bir örnek vereyim.

        Covid 19 için hızlı antijen testleri artık eczanelerde satılıyor.

        Geçen ay bu testlerden evimizin karşısındaki eczaneden 100 liraya almıştım. Bu hafta aynı eczane aynı işlevdeki bir başka marka testi 150 liradan sattı. Fiyata kızıp köşedeki eczaneye fiyat sordum, 75 liradan verdiler. Tam yarısı!

        Benimle birlikte hastalanan editör arkadaşım Erdem ise yaşadığı semtte 175 liradan aldığını söyledi.

        Bakın bunlar öyle 1-2 liralık oynamalar değil.

        Birileri bu işten ciddi rant sağlıyor.

        Sağlık Bakanlığı artık özel sağlık sektöründeki şeffaflıktan uzak bu uçuk fiyat farklılıklarına bir düzenleme getirmeli.

        Diğer Yazılar