Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün İstanbul’a taşınan Ukrayna-Rusya müzakerelerinde dikkat çeken en önemli detaylardan biri, katılımcılar arasında Rus oligark Roman Abramovich'in de yer almasıydı.

        13 milyar dolarlık devasa servetin sahibi Abramovich’in bir süredir Türkiye’de olduğu, yatlarının ve uçaklarının bazılarını buraya getirdiği biliniyordu.

        Rusya-Ukrayna savaşında müzakereci olduğu iddiaları ise Kiev’de zehirlendiği yönündeki haberlerin ardından aleniyet kazandı.

        Abramovich'in yanı sıra iki Ukraynalı müzakerecinin de zehirlendiği, bunlardan birinin iş insanı, diğerinin de Ukraynalı milletvekili Rüstem Umerov olduğu iddia edilmişti.

        Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Abramovich'in Türkiye'deki görüşmelerde bulunduğunu doğrularken, heyetin resmi bir üyesi olmadığını söylemişti.

        Peki Abramovich barış müzakerelerinin neresinde? Zehirlendiği iddiaları doğru mu?

        Bugün üst düzey bir yetkiliye meselenin aslını sordum.

        Gerçekte olup biteni muhtemelen ilk kez bu yazıda okuyacaksınız.

        ABRAMOVICH SÜRECE NASIL DAHİL OLDU?

        Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi, mal varlıklarının büyük çoğunluğu İngiltere’de bulunan ve Chelsea futbol kulübünün de sahibi olan Abramovich’i yakından ilgilendiriyordu. Ekonomik yaptırımlardan bizzat etkilenecek, mal varlıkları dondurulacaktı.

        Putin ile de yakın ilişkileri olan Rus milyarder, savaş patlak verdiği an bizzat inisiyatif aldı ve Putin’i ziyarete gitti. Putin de kendisine çabasına destek verdiğini söyledi. Böylece Abramovich gayri resmi olarak müzakereci rolü üstlendi.

        REKLAM

        Hatta Belarus’taki ilk görüşme heyetinde de vardı ama sürecin selameti açısından kameralar önüne çıkmadı.

        MÜZAKERELERİN PERDE ARKASINDAKİ İKİ KİLİT İSİM

        Ukrayna’nın resmi müzakere heyetinde olan Ukrayna Milletvekili Rüstem Umerov, Zelenskiy tarafından uluslararası görüşmeler yapmak üzere görevlendirildi. Bunun üzerine Umerov heyetten ayrıldı ama resmi müzakereci olarak ABD, Avrupa, Türkiye ve Körfez ülkeleri ile koordinasyonu sağladı.

        Aynı rolü Rusya tarafında ise Abramovich üstlenmişti.

        Abramovich ve Umerov, iki karşıt tarafın temsilcisi olarak birlikte mekik diplomasisi yürütmeye başladı.

        Türkiye buluşma noktalarından biriydi.

        ZEHİRLENME OLAYI NASIL GERÇEKLEŞTİ?

        Savaşın ilk haftası, Mart'ın ilk günleriydi. Abramovich ve Umerov, Zelenskiy ile görüşmek üzere Kiev’e gittiler. Bombaların patladığı tehlikeli yollardan geçerek uzun bir yolculuğun ardından Ukrayna Devlet Başkanı ile görüştüler.

        Türkiye’ye dönmeyi planlarken başlarına korkunç bir olay geldi.

        Kaldıkları evin önünde bir gaz bombası patladı ve zehirlendiler.

        Gözleri yandı, görme kaybı yaşadılar ve o halde Ankara’ya indiler. Ankara Şehir Hastanesi’nde gecenin bir yarısı tedavi oldular.

        Saldırı tesadüf müydü yoksa sabotaj mıydı; onlar hâlâ emin değiller.

        Peki Putin veya gizli bir aktör Rus oligarkı zehirlemek istemiş olabilir miydi?

        Konu Wall Street Journal Gazetesi'ne sızınca Kremlin’e de soruldu.

        Kremlin, Abramovich'in zehirlendiği iddiasının gerçeklikle hiçbir alakası olmadığını ve bunun 'bilgi savaşı'nın bir parçası olduğunu söyledi.

        Bu olaydan sonra da Abramovich savaşın sona ermesi için görüşmelere devam etti.

        Putin’i 3-4 kez bizzat ziyaret etti.

        Umerov ile birlikte en az 2 kez Zelenskiy’ye de gittiler.

        REKLAM

        Düne kadar hep perde arkasında kalmayı tercih eden Abramovich, Dolmabahçe’deki görüşmelerde kameralardan kaçmadı. Heyetin oturduğu masada kendisine bir sandalye ayrılmasına rağmen oraya oturmayı da tercih etmedi ve yan tarafta Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yanına geçti.

        Görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile özel sohbeti de dikkatlerden kaçmadı.

        YATLARI VE UÇAĞI NEDEN TÜRKİYE’DE?

        Abramovich, İngiltere ve AB’nin ambargosu sonrası mallarının bir kısmını güvence altına almak üzere Türkiye’ye getirdi. Bu süreçte Katar ve BAE ile birlikte Türkiye’yi de güvenli liman olarak görüyor.

        Zaten her yaz tatil için Bodrum’a geliyordu. Türkiye’ye aşinaydı.

        MÜZAKERELER İSTANBUL’A NASIL TAŞINDI?

        Abramovich meselesinin ötesinde müzakerelerin Türkiye’ye taşınmasının perde arkası da önemli.

        İsrail, Fransa ve Almanya müzakereci olmak için Putin ile defalarca görüşmüş ama ikna edememişti.

        Peki ne oldu da İstanbul’da karar kılındı?

        Ukrayna tarafı kendilerini Belarus’ta güvende hissetmediler. Baştan beri Rusya’yı açıkça destekleyen Belarus dışında bir yer olsun diye diretiyor, İstanbul’u teklif ediyorlardı.

        27 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile yaptığı son derece kritik telefon görüşmesinde Putin ikna oldu ve müzakereler İstanbul’a taşındı.

        PUTİN NASIL İKNA OLDU?

        Yaptırımlar ve sahadaki askeri zorluklar nedeniyle Putin savaşın uzamasını istemiyor.

        4 gün önce Rusya Savunma Bakanlığı dikkat çeken bir açıklama yaparak Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonunun ilk aşamasının büyük ölçüde tamamlandığını ve bundan sonra Rusya’nın doğu Ukrayna'nın Donbas bölgesini tamamen 'özgürleştirme'ye odaklanacağını söylemişti.

        Bu açıklama aslında üstü kapalı bir yenilgi olarak okundu. Dünya kamuoyunun baskısı, Ukrayna direnişi ve yaptırımlar sonucu Putin müzakere heyetini daha ciddiye alma noktasına geldi.

        REKLAM

        İşte bu atmosferde dün İstanbul’da yapılan görüşmelerde daha öncekilerden çok daha fazla yol katedildi.

        Ruslar, adına ateşkes demese de aslında "Diyalog için Kiev ve Çernihiv çevresinde operasyonlar azaltılacak" demeleri üstü kapalı ateşkes anlamına geliyor.

        Gerçi Ukraynalılar Ruslara pek güvenmiyor. Askeri olarak güç toplayıp Donbas’tan saldıracakları endişesini taşıyorlar.

        TÜRKİYE GARANTÖR OLMALI MI?

        Ukrayna uzun süredir Türkiye’nin de barış sürecinde garantör ülkeler arasında yer almasını istiyordu. Dün ilk defa Türkiye’yi de garantör olarak telaffuz ettiler.

        Ankara garantörlüğe olumlu bakıyor.

        Türkiye 7 ülke ile birlikte garantör olursa tek başına risk üstlenmemiş ama önemli bir uluslararası pozisyon kazanmış olacak.

        Ruslar da Türkiye’nin garantörlüğüne sıcak bakıyor.

        Rusların beklentisi Kırım ve Donbas’ın statüsünün tanınması. Müzakerelerin en çetin ayağı burası ve müzakere heyeti bu konuyu liderlere bırakma kararı almış görünüyor.

        Rusya, Ukrayna’dan Avusturya modeli tarafsızlık istiyor. Bu Ukrayna ordusunun sınırlı sayıda askere sahip olup başka bir ülkeye tehdit taşımaması anlamına geliyor. Bu da müzakere masasındaki zor konulardan biri...

        Diğer Yazılar