Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        27 Mayıs darbesinden sonra Celal Bayar, Adnan Menderes ve Demokrat Partililerin yargılandığı Yassıada’nın hem adı hem çehresi değiştirildi.

        Adanın bakımsız olduğu iddia edilerek mimari estetikten uzak, yeşillikten yoksun çirkin bir proje çizildi ve turizm geliri yaratacağı hayaliyle hızla hayata geçirildi.

        Çoğunluğu dijital eserlerden oluşan sanatsal derinliği son derece tartışmalı bir de müze yapıldı.

        Geçen sene bir vesileyle ben de gidip gördüm. Adaya adım atar atmaz ilk dikkatimi çeken kesilen ağaçların yerine aralara serpiştirilen tropikal ağaçların esen şiddetli rüzgara dayanamayıp kurumasıydı. “Adanın iklimini bilen birine danışmamışlar mı, yazık” diye geçirdim içimden...

        Projenin tartışmasız en çirkin yapısı ise adanın yarısını kaplayan koca oteldi.

        Ağustos 2021’de yani daha geçen yaz, mekanın tarihi hikayesiyle hiçbir bağı olmayan Katre Island Hotel ismiyle işletmeye açıldı. Toplamda 125 odası olan otelin kral dairesinin gecelik fiyatının 76 bin TL olduğuna dair haberler okuduk.

        Güya bu otel uluslararası konferanslara, panellere ev sahipliği yaparak ülkemize ciddi bir döviz geliri sağlayacaktı.

        Sonuç?

        2 milyar TL yatırımla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne yaptırılan otel geçen hafta iflas ettiğini duyurdu.

        Daha kibar deyimiyle zarar ettiği için kamuya devredileceği açıklandı.

        REKLAM

        5 yıldızlı otelin içki ruhsatı yok, bu nedenle turistlerin ve büyük organizasyonların tercih etmediği söyleniyor. 4 yanı suyla çevrili bir otelde kalıp denize giremediğinizi de belirtelim.

        İnsan sormadan edemiyor, Yassıada'da böyle bir otele sahiden gerek var mıydı?

        İlla bir otel yapılması gerekliydiyse neden halihazırdaki iyi örneklerden ilham alınmadı?

        Mesela İstanbul, ada ve otel denilince insanın aklına önce Büyükada’daki Splendid Palace geliyor. Sakızlı Müşir Kazım Paşa tarafından 1908’de yaptırılan Splendid, gümüş kubbeleri ve kırmızı panjurlarıyla bugün bile şehrin en hoş yapılarından biri.

        İşte öyle bir mimari inşa edersiniz ki üzerinden yüz yıllar geçse de hala güzelliğini korur.

        Veya öyle çirkin bir yapı dikersiniz ki açıldığı ilk sene bile kimse gidip kalmak istemez, iflas ilan eder.

        Ne diyeyim, üzülmeden edemiyor insan...

        Diğer Yazılar