Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AK Parti iktidarının son 10 yılda en büyük başarısının yerli savunma teknolojileri geliştirmek olduğunu aklı başında herkes kabul ediyor. Bayraktar SİHA’lar tüm dünyada bir başarı hikayesi olarak anlatılıyor.

        2023’te kim seçilirse seçilsin yeni iktidarın bu milli teknoloji ve savunma hamlesini sürdürmesi, hatta ileri taşıması lazım.

        Muhalefetin de daha şimdiden Selçuk Bayraktar başta olmak üzere tüm savunma sanayii şirketlerini el üstünde tutması, bu meseleyi devlet çıkarı olarak görmesi lazım.

        Nitekim konunun önemini kavradıklarına dair işaretler de yok değil.

        Örneğin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ocak ayında Habertürk TV'de katıldığı yayında Cumhurbaşkanı’nın damadı olsa da Bayraktar'ın büyümesini ve gelişmesini istediğini vurgulayarak, "Her ortamda destek vermeye hazırım" demiş, rahmetli Özdemir Bayraktar ile tanışıp fabrikalarını gezdiğini anlatmıştı.

        Fakat önceki gün Sezgin Tanrıkulu bu vizyona son derece ters ve yersiz bir çıkış yaptı.

        Sahte bir Twitter hesabından, gelecekte AK Parti iktidarı giderse, Sezgin Tanrıkulu’nun dışişleri bakanı olacağını, SİHA’lara savaş suçu işleyen ölüm makinaları gözüyle bakılacağını ve Selçuk Bayraktar’ın yurt dışına çıkmaya zorlanacağını iddia eden provokatif bir tweet atıldı.

        Tanrıkulu’nun, Kürt kimliği üzerinden olası bir CHP iktidarının milli hassasiyetlere önem vermeyeceği iddiasını taşıyan bu tweete tepki göstermesi gayet doğaldı.

        Fakat öyle bir paylaşım yaptı ki adeta mesajın içeriğini haklı çıkardı.

        “Böyle saçmalık olur mu?” demek yerine “Bu korku size yeter troller. Ama emin olun adil olacağız” diye yazdı.

        Yani Selçuk Bayraktar’ın yargılanabileceğini ima etti. Amacı bu olmasa bile böyle anlaşılmaya müsaitti. Sonrasında da aksi yönde net bir açıklama yapmadı.

        Bu paylaşıma sadece iktidara yakın isimlerden değil diğer muhalefet partilerinden de eleştiri geldi.

        Örneğin İYİ Parti Teknolojik Dönüşümden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yiğit Karakış, Tanrıkulu’na cevaben, “Türkiye'nin son yıllarda büyük gelişim gösterdiği insansız hava aracı üretiminin durması trollerin değil hepimizin ortak korkusudur. İHA-SİHA üretimi bugün nasıl destekleniyorsa yarın da destek görecektir. Adil olan budur. Devlet aklı bunu gerektirir” diye yazdı.

        Gerçekten de devlet aklı bunu gerektiriyor.

        Peki CHP’nin bu konudaki gerçek düşüncesi ne?

        Yerli savunma sanayiini desteklemekten söz eden Kılıçdaroğlu’na mı yoksa Tanrıkulu’na mı inanmalıyız?

        Dahası birlikte koalisyon hükümeti kurmaktan söz eden iki büyük muhalefet partisi arasında bu konuda bir mutabakat var mı yok mu?

        Ana muhalefet partisi seçime bir yıl kala böyle kritik meselelerde hâlâ net bir tavır ortaya koyamıyorsa, AK Parti’nin bu ekonomik tabloya rağmen hâlâ birinci parti olmasına da şaşırmamalılar.

        Diğer Yazılar