Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir grup köşe yazarını ve kamuoyu araştırmacısını hedef aldı.

        “Kelle koltukta mücadele” ettiği halde kendisine nasıl muhalefet yapılacağını öğretmeye kalktıklarını iddia etti. Hatta bu isimlerin gizli yandaş olduğunu öne sürdü.

        Peki Kemal Bey’i çileden çıkaranlar kimler?

        Cevabı basit. 2023’te Kılıçdaroğlu’nun ortak aday olarak gösterilmesinin muhalefet açısından seçimi tehlikeye sokacağını dile getirenler.

        Peki söz konusu isimlerin Kılıçdaroğlu’na özel bir garezi mi var?

        Şahsi çıkarları veya gizli bir ajandaları olduğu için mi Kemal Bey’in adaylığının riskli olabileceğini dile getiriyorlar?

        Kapı arkasında İmamoğlu veya Yavaş ile bir anlaşmaları mı var?

        Hayır tam aksine... Bu sıraladığımız gazetecilerin hepsi yeri geldiğinde iki belediye başkanını da iktidarı da açıktan eleştiren isimler.

        Muhalefeti gerçekçi olmaya davet etmek dışında bir amaçları yok.

        Gelecek iktidardan nemalanmak gibi bir hesapları da yok.

        Gazeteci sorumluluğu gereği sokakta gördükleri eğilimi anlatıyorlar.

        Açıkçası ben de onlar gibi düşünüyorum.

        Kemal Bey iyi bir insan, dürüst bir siyasetçi. Muhalefeti bir araya getirmesi ve yerel seçimlerde doğru adaylar çıkarması nedeniyle takdiri ve saygıyı hak ediyor.

        REKLAM

        Dahası son dönemde özellikle ekonomi alanındaki çıkışlarıyla gündem belirliyor.

        Fakat bütün bunlara rağmen kemik CHP tabanının ötesindeki geniş halk kitlelerinin desteğini alamadı, alamıyor.

        Tüm iyi niyetli çıkışlarına rağmen sağ-muhafazakar seçmeni ikna edemiyor.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında seçimi kazanması imkansız olmasa da zor görünüyor.

        AK Partililerin Kılıçdaroğlu’nun adaylık olasılığını sevinçle karşılaması da bu yüzden.

        Eğer ki önümüzdeki birkaç ayda radikal bir ivme yakalayarak adı geçen diğer tüm isimlerin önüne geçecek olursa emin olsun en başta bugün hedef gösterdiği gazeteciler onun adaylığının doğru olacağını dile getirirler.

        Muhalefet yıllardır iktidarın medyaya baskı uygulamasını eleştiriyor, özgür medya vaadinde bulunuyordu.

        Ne yazık ki bırakın iktidara gelmeyi, seçimi kazanma ihtimalleri belirdiği andan itibaren onlar da benzer bir tavır içine girdiler.

        Eleştirilere karşı tahammülsüzler, güçlerinin yettiği alanda ambargo uyguluyor, niyet okuyor ve parmak sallıyorlar.

        Keşke Kemal Bey böyle yapmasa, Türkiye’ye demokrasi vadeden bir siyasetçi olarak kendisiyle ilgili eleştirileri şahsileştirmese...

        Tabii burada çuvaldızını siyasetçilere batırırken iğneyi de kendimize batıralım.

        Gazeteci meslektaşlarımızın muhalefet liderlerini eleştirirken saygı sınırlarını zorlamaması, iktidara karşı kullanmadıkları (veya kullanamadıkları) üslubu muhalefet liderleri üzerinde test etmemesi lazım.

        Aksi halde iki taraf da geçmiş hataları tekrar eder.

        Meral Akşener'in derin denge politikası

        Meral Akşener'in derin denge politikası
        0:00 / 0:00

        Kılıçdaroğlu’nun adaylığını riskli bulanlar sadece birkaç gazeteciden ibaret değil.

        İYİ Parti Lideri Meral Akşener ısrarla “kazanacak aday” diyerek kibarca bu gerçeğe dikkat çekiyor.

        Kemal Bey’e kapıyı sert biçimde kapatmıyor ama iki belediye başkanının yarışta geri plana düşmesine de izin vermiyor.

        6 ay öncesine kadar İmamoğlu’na jest üstüne jest yaparak ondan yana bir eğilimi olduğu intibası uyandırıyordu.

        İmamoğlu’nun üst üste iletişim hatası yapmasının muhalif seçmen üzerindeki etkisinin ardından dümeni Mansur Yavaş’a doğru kırdı.

        AnkaPark’a yaptığı ziyaret ve İYİ Parti’nin paylaştığı videoda iki isim arasındaki sıcak görüntüler dikkat çekiciydi.

        Ardından İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu sahada en çok duydukları ismin Yavaş olduğunu söyledi.

        İki gün önce Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın konuğu olan Yavuz Ağıralioğlu’nun açıklamaları da son derece kritikti.

        “Sahadaki hissiyatın duyulmasını istiyoruz. Yavaş’ın adının öne çıkmasının nedeni milletin mevcut durumdan çıkış için birtakım ümit haberleri beklemesinden kaynaklanıyor. Bu ümitleri 'Ben aday olacağım' heveslerine kurban etmeyelim. Makul olan her şeyi sahaya getirelim ve millete soralım. ‘Ceketimizi koysak kazanırız’ mantığı yanlış olur” dedi. Sözlerinin adresinde Kılıçdaroğlu olduğu çok açıktı.

        Tüm bu açıklamalardan sonra denge Yavaş lehine değişiyorken tecrübeli bir siyasetçi olan Akşener dün yeni bir hamle yaparak İmamoğlu’nu ziyaret etti. Aday adayları arasında eşitlik sağladı.

        İsmi son aylarda iyice geriye düşen İmamoğlu bu ziyaretin öneminin farkındaydı.

        Uçurumdan düşecekken kendisine ip uzatan Akşener’i zabıta mangalı özel törenle karşıladı.

        İmamoğlu sevincini abartılı biçimde gösterse de Akşener’in derin bir denge politikası güttüğünü unutmamak lazım.

        İYİ Parti Lideri’nin ittifak ortağı Kılıçdaroğlu’na şahsi bir oyun kurduğunu zannetmiyorum.

        Sadece 2023’te seçimi kaybetmeleri halinde seçmenlerine mahcup olma ihtimalini hesaba katarak hareket ediyor.

        Karar günü geldiğinde kazanacağından gerçekten emin olursa CHP Lideri'ni desteklemekten imtina etmeyecektir. Fakat şimdiden kendini bağlayacak bir tavır almamaya özen gösteriyor.

        Diğer Yazılar