Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İktidarın faiz indirimleri sonrası uçuşa geçen doları dizginlemek için bir yöntem olarak ortaya attığı kur korumalı mevduat hesapları tartışılmaya devam ediyor.

        Hazineye ciddi bir yük getirdiği için muhalefet partileri bu sistemi şiddetle eleştiriyor. Haklılar da… Gerçekten de dolar yükseldikçe devletin kasasından çıkan para artıyor.

        KKM uygulaması ilk başladığında amacına hizmet etmiş, dolar kuru 18 liralardan 11-12 lira seviyesine inmişti.

        O günlerde önemli pozisyondaki bir ekonomi kurmayıyla sohbetimizi hatırlıyorum. “Kübra Hanım dolar en fazla 14 liraya çıkar. Orada sabitlenir. Arada çıkacak farkın yaratacağı maliyet, 18 liraya tırmanan doların yaratacağı zarar ile kıyaslanamaz” demişti.

        Fakat ne dolar 14’te durdu ne de tek başına KKM kuru dizginledi. İhracattan elde edilen gelirin yüzde 40’ının TL’ye çevrilmesi, Merkez Bankası’nın da bu akışı piyasaya geri sürmesi, yurt dışından sıcak para arayışı gibi ek önlemler almak zorunda kaldılar.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizi tek haneli rakamlara düşürmek istediği sır değil. Gelen kulis bilgilerine göre bunun için fazla beklenilmesini de istemiyor.

        Merkez Bankası 22 Eylül’de politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 12'ye çekti. Dolar bunun karşısında 18,20’lerden 18,40’lara çıktı. Yani eskiden olduğu gibi bir fırlama yaşanmadı. Bunun için arkadan bir önlem alınmıştır belki bilemiyoruz ama sonuçta bu durumun Cumhurbaşkanı’na faiz indirimini sürdürme cesareti vereceği açık. Önümüzdeki birkaç ay içinde yüzde 9’u görürsek kimse şaşırmasın.

        Bu durumda doların ne tepki vereceği ekonomistlerin uzmanlık alanı ama KKM hesaplarında parası olanların kendini garanti altında hissedeceği çok açık.

        Kendini garanti altına almak isteyenler sadece ultra zenginler veya sadece AK Parti tabanı değil. Hesap açma limiti 250 lira. Yani 50 doları olan da 500 doları olan da bu hesaplara para yatırabiliyor.

        Şahsen benim bir KKM hesabım yok fakat her kesimden vatandaşın bu hesaplarda az ya da çok yatırımı olabilir. TL cinsi mevduatların yaklaşık yüzde 35’i bu hesaplardaymış. Son olarak gerçek ve tüzel yatırımcı sayısı 2 milyon 138 bin 489 olarak açıklandı.

        Hal böyle olunca muhalefetin iktidarın seçtiği yolu eleştirirken, hesaba para yatıranları doğrudan hedef almaması gerektiğini düşünüyorum.

        Yeni ekonomi programını, yükselen enflasyonu, hayat pahalılığını ve KKM ile hazineye getirilen yükü elbette eleştirmeliler.

        KKM için ödenen miktarın toplumsal fayda getirecek çok daha önemli yatırımlara dönüşebileceğini de söylemeliler. Fakat unutmamalılar ki kendi seçmenleri arasından da KKM’ye para yatıran vatandaşları tedirgin edebilecek ifadeler rahatsızlık yaratabilir.

        Diğer Yazılar