Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Günlerdir 6 yaşında evlendirildiği iddia edilen kız çocuğunun hikayesini konuşuyor, kahroluyoruz.

        Ortada yine bir cemaat ve çocuk yaşta evlendirilerek istismara maruz kalan, psikolojisi alt üst olan bir kadın var.

        Ve daha vahimi üstü kapatılan, siyasi mülahazalarla korunup kollanan bir cemaat gerçeği var.

        Yine de bu karanlık tablo karşısında gazeteciler olarak meseleye soğukkanlılıkla yaklaşmamız, doğruları yanlışlarla karıştırarak gerçeklerin bulandırılmasına müsaade etmemiz gerekiyor.

        Olayda en büyük infiali mağdurun 6 yaşında gelinlikle çekilen fotoğrafının ortaya çıkması yarattı.

        İddiaya göre çocuk 6 yaşında imam nikahıyla evlendirilmiş, düğün günü gelinlikle fotoğrafı bile çekilmişti.

        İşte o fotoğraf üzerinden şimdi yaşanan iğrenç gerçeğin üstü örtülmeye çalışılıyor.

        Nasıl mı?

        Dün mağdur kadının 3 kardeşi bir Youtube kanalına konuştu.

        Biri erkek, yaşını söylemiyor ama çok genç. Yanında 21 ve 19 yaşında olduğunu söyleyen iki kız kardeşi var.

        Yaşananları kendi pencerelerinden anlatıyorlar.

        “Biz birlikte büyüdük. Ablamız 6 yaşında evlendirilse haberimiz olmaz mıydı?” diyorlar ve gelinlikli fotoğrafla ilgili farklı bir hikâye anlatıyorlar.

        REKLAM

        Koyu dindar çevrelerde çocukların 5-6 yaşından itibaren Kuran okumayı öğrenmesi ve hatta hafız olmak için eğitime başlamasına büyük değer atfedilir.

        Çocukları buna teşvik etmek için de onları mutlu edecek hediyeler verilir.

        Mağdur ve kardeşleri de aile tarafından buna yönlendirilmiş. Ablaları Kuran okumayı öğrendiğinde ödül olarak gelinlik istediğini, annesi tarafından fotoğrafçıya götürülerek gelinlikle fotoğrafının çekildiğini söylüyorlar.

        Benzer şekilde iki kız da ‘Elif ba’ya geçtiklerinde gelinlik giymişler. O fotoğrafları gösteriyorlar. Gösterdikleri bir fotoğrafta birden fazla kız çocuğunun gelinlikle çekilmiş fotoğrafı var. Bir kutlama fotoğrafı olduğu çok açık.

        Yani medyada dolaşan 6 yaşında gelinlikle çekilen fotoğrafın bir evlilik fotoğrafı değil hafızlık kutlama fotoğrafı olduğu anlaşılıyor.

        Fakat bu mağdurun anlattıklarının gerçek olmadığı anlamına kesinlikle gelmiyor.

        Çünkü ortaya çıkan tek fotoğraf o değil!

        Asıl adamın çocuğa sarılmış şu fotoğrafı iğrenç hikayeyi doğruluyor. Kızın çok küçük yaşta bu adama “verildiği” bu kareden açıkça belli!

        Yani gelinlikli fotoğrafa odaklanmak yanlış.

        19 ve 21 yaşındaki iki kardeş kendilerinin bekar olduğunu, aileleri tarafından küçük yaşta evlenmeye zorlanmadıklarını anlatıyorlar. “Öyle bir aile olsak bizi de evlenmeye zorlamazlar mıydı?” diye soruyorlar.

        Fakat ablalarının gerçekte kaç yaşında evlendirildiğini de söylemekten imtina ediyorlar!

        Oysa mağdur, savcılık ifadesinde cinsel istismarın 6 yaşındayken başladığını, 7-8 yaşındayken tecavüze uğradığını ve bu durumun sistematik bir biçimde devam ettiğini, 13 yaşında nişanlandığını, 14 yaşında doktora gittiğinde durumun ortaya çıktığını anlatıyor. Doktor yaşını sorduğunda 17 yaşında olduğunu söylüyor. Kemik tespiti için yerine bir başka kadının tahlillerinin konulmasıyla 21 yaşında olduğuna dair sahte belge hazırlanıyor. 17 yaşında anne olan H.K.G. 18 yaşına geldiğinde resmi olarak evlendiriliyor.

        REKLAM

        İddianameye yansıyan ses kaydı da kadının ifadesini doğruluyor.

        Dün sosyal medyada cemaatin yaydığı açıklamada 16 yaşında kendi rızası ile evlendirildiği, babasının okul öncesi kuran eğitimi alabilmesi için yaşını nüfusa küçük yazdırdığı, başka bir adamla konuşurken yakalandığını, aslında anlatılanların iftira olduğu iddia ediliyordu.

        Peki ya adamın çocuğa sarıldığı o fotoğraf? O fotoğraftaki çocuk kaç yaşında görünüyor? En fazla 11-12! Aklımızla alay etmesinler. İstismara uğrayan bir çocuğa iftira atacak kadar alçalıyorlar!

        Ortada şeffaf olmayan ilişkiler ağı ve gayrimeşru ilişkileri din üzerinden meşrulaştıran bir yapı var.

        Bu tür cemaatlerin kız çocuklarını 18 yaşına gelmeden evlenmeye zorladığını, bunu din kılıfı altında meşrulaştırmaya çalıştığını hepimiz biliyoruz.

        İsyanımız sadece bu korkunç gerçeğe değil, oy kaybetme endişesi ile bu zihniyeti normalleştiren, cemaatlerin sırtını sıvazlayan, olayların örtbas edilmesine göz yuman siyasetçi ve bürokratlara…

        Dün Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş bir şey demiş mi diye baktım. Diyanet’in sosyal medya hesabından paylaştığı bir tweeti re-tweet etmekle yetinmiş.

        “İslam’a göre, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz” diyor mesajda.

        Yani sessiz kalmak istememiş ama ne mağdurun kimliğinden ne cemaat mensubiyetinden söz etmeden genel geçer bir açıklama yapmış.

        Korkaklık zamanı değil. Bu tür olaylar insanları İslam’dan uzaklaştırıyorken en sert cevabı Prof. Dr. Erbaş’ın vermesi gerekirdi. Cemaatlerin mahalle baskısından çekinmemeliydi.

        Diğer Yazılar