Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Seçim tarihinin 18 Haziran’dan önce yapılacağı neredeyse kesin gibi.

        Haziranda yapılırsa ve seçim ikinci tura kalırsa Hac mevsimine denk geliyor. AK Parti böylesine kritik bir seçimde sayıları 50 bin ila 100 bin arasında değişen hacıların oy kullanmamasını göze almak istemiyor.

        Ayrıca çay ve fındık toplamaya giden mevsimlik işçiler, yaz tatili için şehir dışına çıkanlar derken seçmen sayısının azalmasından endişe ediyor.

        Tarihi öne çekmenin de bir sınırı var.

        Yeni seçim yasası 6 Nisan’da devreye giriyor. 20 Mart’ta başlayan Ramazan boyunca kampanya yapmak da zor.

        Dolayısıyla Ramazan bayramının ardından yani 23 Nisan sonrası bir gün olacağı kesin...

        Geçtiğimiz Cuma günü AK Parti’nin 30 Nisan’da karar kıldığına dair bir kulis bilgisi yayıldı ama aynı gün akşam programda konuk ettiğim AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin bu haberi yalanladı. “30 Nisan 2023'te seçim olacak iddiası kesinlikle doğru değil. 14 Mayıs muhtemel tarihlerden bir tanesi ama bizim belirlediğimiz, 'şu tarih olsun' dediğimiz bir tarih söz konusu değil" dedi.

        Dün AK Parti’nin önde gelen birkaç ismiyle daha konuştum.

        Muhalefetin “6 Nisan sonrası bir tarihe destek vermeyiz” açıklaması nedeniyle Meclis’in erken seçim kararı alma ihtimalinin zor olduğunu görüyorlar.

        “Cumhurbaşkanımız onlara koz vermektense kendisi erken seçim kararı alarak Meclis’i feshetmeyi seçebilir. Bu ihtimal daha güçlü görünüyor” diyorlar.

        Peki nihayetinde hangi tarihte olur?

        7 Mayıs veya 14 Mayıs tarihi öne çıkacak gibi görünüyor.

        Bakan Varank: Kuryeliği reklam için yapmadım

        Bakan Varank: Kuryeliği reklam için yapmadım
        0:00 / 0:00

        Bu yılbaşının açık ara en renkli olayı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın kuryelik yapmasıydı.

        Varank’ın zor koşullar altında çalışan kuryelere destek olması şüphesiz çok şık bir hareketti fakat meselenin bir de reklam boyutu vardı.

        Son yıllarda büyüyen Getir markasının üniformasını giyerek sipariş götürmesi şirket için arayıp da bulamayacağı bir tanıtım fırsatı yaratmıştı.

        Dün Bakan Varank’a “Reklam yıldızı oldunuz" diye takıldım.

        “Olayı buraya çekmelerini anlamıyorum. Ben bütün markalarımıza eşit yaklaşıyorum. Sektör bunu zaten biliyor. Trendyol’un ofisini açmak için Berlin’e gittim. Hepsiburada ile Tübitak Bilgem yapay zekâ alanında işbirliği yapıyor. Sonuçta mahalledeki kebapçımızın kuryesi olsam son dönemde büyük başarı yakalayan teknoloji tabanlı girişimcilik ekosistemine haksızlık olurdu” dedi.

        Anladığım kadarıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak Mustafa Bey büyümekte olan Türk markalarını desteklemeyi önemli görüyor.

        “Aman yanlış mı anlaşılır” diye bir kaygısı da yok.

        Yine de Cüneyt Özdemir’in de önerdiği gibi Getir’in bu adıma karşılık bir sosyal yardım projesi yapması anlamlı olurdu.

        Peki bir öğrenci yurduna sipariş götürmesi tesadüf müydü yoksa kurgu muydu?

        “Tamamen doğaldı. Yurtların yoğunlukta olduğu bir bölgeyi seçtik. Sipariş gelince de götürdük” dedi.

        “Motoru kullanmak zor muydu?” diye de sordum, “Tank kadar zor değildi” diye takıldı!

        8 koruma ile gezen, halkı kendisine yaklaştırmayan siyasetçilere inat Varank sıra dışı bir bakan profili çiziyor. Metroya biniyor, makam aracını kendisi kullanıyor.

        Geçen ay kendisiyle yaptığımız programdan sonra şoför koltuğuna geçip bizi yemeğe götürünce duruma bizzat tanıklık etmiştim.

        Diğer Yazılar