Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        6 partinin bir araya gelerek kurduğu 6’lı Masa için kritik haftalar başladı.

        Önümüzdeki 2-3 haftada bugüne kadar birikmiş tüm meseleleri çözmeleri gerekiyor.

        Ortak hükümet programı, geçiş süreci protokolü, liderlerin yönetime katılım şekli, milletvekili listeleri ve tabii kimin aday olacağı…

        Ama bana göre en büyük eksikleri bunlar değil.

        Bütün bunları müthiş bir uyum içinde hızla karara bağlasalar bile heyecan yaratamayabilirler.

        Çünkü siyasi heyecan yaratmak sadece olgu değil aynı zamanda bir kurgu meselesidir.

        Lafı uzatmayayım, 6’lı Masa'nın eksik ayağı ortak bir kampanya direktörünün olmayışı.

        Bunu 2 ay önce de dile getirmiştim ama değişen bir şey olmadı.

        Eğer en başından itibaren aklına güvenip teslim olacakları bir iletişimci ile çalışsalardı…

        Üstünde uzlaştıkları onca çalışma metni kâğıt üstünde kalmayacak, halkın hafızasına çoktan kazınacaktı…

        Anlaşmazlıklar olduğundan daha büyükmüş gibi görünmeyecek, krizleri yöneten bir akıl olacaktı…

        REKLAM

        Her hafta çantasından yeni bir müjde çıkaran iktidara gündemi belirleme üstünlüğünü kaptırmayacaklardı…

        Adayın kim olacağı bile başlı başına bir PR konusu olabilecekti…

        Böyle bir isimle çalışmayı istemediler mi yoksa bulamadılar mı bilemiyorum.

        Fakat şimdi en az aday kadar önemli bu eksiği de hızla kapatmaları gerekiyor.

        Tek başına güçlü bir aday çıkarıp ona güvenip teslim olsalar kampanya süreci de kolay olurdu.

        Otoriterleşme riskine karşı bu yolu tercih etmiyorlar ve 6 lider kontrolünde bir yönetim şekli kurguluyorlar.

        Güçlü lider figürlerine yatkın bir halkı bu tercihe ikna etmeleri hiç ama hiç kolay değil.

        Kâğıt üstünde şartları belirleseler bile güven duygusunu yaymaları için doğru argümanlar ve doğru sloganlar bulmaları şart.

        “Yeter Söz Milletin” gibi hızla eskiyecek, gençlere hitap etmeyen, demode bir sloganı sahiplenerek olacak iş değil bu…

        30 Ocak’ta yapacakları lansman, öncekilerde olduğu gibi 2 gün konuşulup unutulursa bunca aylık emeğe heba ederler.

        Diğer Yazılar