Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün öğlen evden çıktım kanala doğru gidiyorum. Radyoda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup konuşması var.

        “Bu haftaki konuşma metni etkili yazılmış, Erdoğan kitlelere hitap etmeyi, rakiplerini kendi tabanı gözünde yıpratmayı iyi biliyor.” diye geçiriyorum içimden.

        Yol boyunca taksi şoförüyle sohbet ediyoruz. Erdoğan’a mesafeli. “Hiç oy vermedim ama EYT çıkarsa belki oy veririm, diyordum. Şimdi kademeli prim gün sayısı şartı canımı sıktı” diyor. Fakat radyoda konuşan Erdoğan’ı dikkatle dinlemekten, arada başını yana eğip gülümsemekten de kendini alamıyor.

        Cumhurbaşkanı, “Madem Bay Kemal ifadesini sevdi, öyleyse kendisine bundan sonra kullanabileceği yeni sloganını da vereyim: Bay Bay Kemal!” deyince kahkaha atıyor. “Adam biliyor bu işi” diyor.

        İşte Erdoğan’ın 30 yıla varan seçim başarısının arkasında kendisine oy vermeyenlerin de kulak kabarttığı bu kampanya dili yatıyor.

        1994’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildiği günden beri 12 seçim ve 3 referandumda yarıştı.

        7 Haziran 2015’te tek başına hükümet kuramayarak tökezlese de, 1 Kasım 2015’te 49.5’lik rekor oy artışıyla tek başına iktidar oldu.

        REKLAM

        Son yerel seçimde büyükşehirleri kaybetti ama Türkiye ortalamasında Cumhur İttifakı yine 51,6 oy almayı başardı.

        14 Mayıs 2023’te 16. kez yarışa girecek.

        Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle belki de seçimi kaybetme riskine hiç olmadığı kadar yakın. Fakat buna rağmen çok rahat görünüyor.

        Çünkü karşısında onu zorlayan bir muhalefet yok. 6’lı Masa'nın kitleleri heyecanlandıracak bir performans sergilememesi, aday meselesinin uzadıkça uzaması, su yüzüne çıkan anlaşmazlıklar ona üzerinde sörf yapacağı elverişli bir ortam yaratıyor.

        Erdoğan daha 6’lı Masa adayını açıklamadan Kılıçdaroğlu rakibi olacakmış gibi konuşmaya başladı. Sebebi belli, karşısında onu görmek istiyor. Onu eleştirmek kolayına geliyor. Sınava çalıştığı yerden girecekmiş gibi hissediyor.

        Eğer ki Kemal Bey aday olursa önümüzdeki üç ay Erdoğan’dan dünkü grup konuşmasına benzer cümleler duyacağız.

        Ve 15 Mayıs günü Erdoğan gireceği 16. seçimden de galibiyetle çıkarsa, -muhalif camiada esen havanın aksine- ben hiç şaşırmayacağım.

        Elbette "Garanti kazanır" demiyorum ama maç tam manasıyla orta sahada oynanıyor şu an...

        MERAK EDENLER İÇİN SIRALI TAM LİSTE

        Ankara Temsilcimiz Fevzi Çakır 2018 Genel Seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girdiği seçim sonuçlarını şu şekilde sıralamıştı. Ben de sonuna 2019’u ekliyorum.

        29 YILDA 15 SEÇİM

        1994 - Yüzde 25 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.

        REKLAM

        2002 - AK Parti’yi yüzde 34.29 oyla iktidara taşıdı.

        2004 - Yerel seçimlerde yüzde 42’lik oyla belediyelerde üstünlük sağladı.

        2007 - Yüzde 46.58 oyla ikinci kez iktidar oldu.

        2007 - Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, referandumda yüzde 69 oyla kabul edildi.

        2009 - Yerel seçimlerde yüzde 39’la yine galip çıktı.

        2010 - Anayasa referandumunda yüzde 58’lik destek buldu.

        2011 - Yüzde 49.83 oy alarak üçüncü kez iktidar oldu.

        2014 - Yerel seçimlerde milletin tercihi yüzde 45’le bir kez daha AK Parti oldu.

        2014 - Erdoğan, yüzde 51.65’le halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.

        2015 - Haziran 2015 / Sandıktan yüzde 40.87 ile AK Parti birinci çıktı.

        - Kasım 2015 / AK Parti yüzde 49.5’lik oy oranıyla tek başına iktidar oldu.

        2017 - Anayasa değişikliği referandumunda yüzde 51.41 “Evet” dedi.

        2018 - Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 52.59 oy oranıyla ilk turda yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı seçildi. AK Parti de yüzde 41.85’le seçimden birinci parti olarak çıktı.

        2019 -31 Mart Yerel Seçimleri - İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Millet İttifakı büyükşehir belediyelerini kazanarak önemli bir başarı sergiledi. Buna karşılık Türkiye genelinde Millet İttifakı yüzde 37,6 oy alırken, Cumhur İttifakı yüzde 51,6’yı yakaladı.

        İstanbul Havalimanı'nı kapatmadan Atatürk'ü yeniden açmak mümkün mü?

        İstanbul Havalimanı'nı kapatmadan Atatürk'ü yeniden açmak mümkün mü?
        0:00 / 0:00

        6’lı Masa'nın ortak hükümet programında dikkat çeken vaatlerden biri de Atatürk Havalimanı'nın yeniden açılması.

        Açıkçası ben de Atatürk Havalimanı'nın kapatılmasına üzülmüş, büyük pistin yıkılmasına da karşı çıkmıştım.

        Öte yandan İstanbul Havalimanı'nın açılmasından da gayet memnunum. Eski havalimanları yeterli olmuyordu, pist sırası için saatlerce uçak içinde dönüp duruyorduk.

        Peki muhalefetin vadettiği gibi Atatürk Havalimanı yeniden açılabilir mi?

        Hiç kolay değil hem de politik değil teknik nedenlerden dolayı.

        Çünkü Atatürk Havalimanı'nın uçuş güzergahı ile İstanbul Havalimanı'nın uçuş güzergahları çakışıyor.

        Havacılık uzmanları Atatürk Havalimanı ile yeni havalimanının arasındaki mesafenin kuş uçuşuyla 35 km olması nedeniyle iki meydan hava trafiğinin yönetilmesinde teknik sorunların ortaya çıkacağını söylüyor.

        Yazarımız Güntay Şimşek bunu bir kaç kez anlatmıştı.

        Ayrıca Atatürk Havalimanı'nın yeniden çalıştırılmasının önünde bir de hukuki engel var.

        REKLAM

        İstanbul Havalimanı ihale şartnamesinde Atatürk Havalimanı'nın tüm ticari kapasitesinin buraya taşınacağı ve işletme döneminin de bu şekilde başlayacağı yazıyor.

        Kısacası İstanbul Havalimanı'nı kapatmak gibi çılgın bir işe girişmeyeceklerine göre Atatürk Havalimanı'nı yeniden ticari uçuşlara açmaları zor.

        Gerçi muhalefet seçimi kazanırsa Atatürk Havalimanı'nı kullanabilir ama sadece kendileri için.

        Açık bırakılan ve kısa mesafeli olan Doğu Batı pisti şu an Cumhurbaşkanlığı uçuşları için kullanılıyor zaten.

        Liberal Demokrat Parti eski Genel Başkanı Cem Toker bu konuda mantıklı bir öneride bulunmuş.

        “Yeni havalimanının adını değiştirip 'Atatürk' koymak mı daha akıllıca olur, pistlerini parçalayarak mahvettikleri Atatürk Havalimanı'nı yeniden açmak mı?” diye sormuş.

        Seçimi kazanabilirlerse muhtemelen ilkini yapmakla yetinmek zorunda kalacaklar.

        Diğer Yazılar