Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Cumhurbaşkanı Erdoğan dün seçim kararını imzaladı. 14 Mayıs'ta sandık kurulacak. Ülkemiz için hayırlı olsun.

        Yaşanan büyük depreme rağmen seçimin Haziran'a bırakılmaması çok yerinde bir karardı. Halk tercihini yapacak ve yeni hükümet evinden olan bir buçuk milyon insanımıza sıcak bir yuva sağlamak için bir an önce çalışmaya başlayacak.

        Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında kıran kırana bir mücadele izleyeceğiz.

        Fakat iş bu noktaya geldiği halde birileri hâlâ Erdoğan'ın adaylığı meselesini tartışmaya devam ediyor.

        Örneğin gazeteci Fehmi Koru muhalefetin bu konuda pasif davrandığını ima etmiş.

        "Cumhur İttifakı adayının Tayyip Erdoğan veya bir başkası olması, önemsiz bir ayrıntı değil, sonucu etkileyebilecek ciddiyette bir konudur.

        Kazana kazana kazanmayı öğrendi Tayyip Erdoğan.

        Aday olabilsin yine kazanabilmenin yollarını arayacak belki de bulabilecektir.

        Muhalefet 1994’ten beri yapılagelen her seçimde Tayyip Erdoğan ile AK Parti’yi yenebileceği umuduyla yenile yenile bu günlere geldi.

        REKLAM

        Yeniden yenilebilir de…” diyerek muhalefetin daha kolay yenebileceği bir aday bulabilmesi için YSK’nın Erdoğan’ın adaylığını onaylamaması gerektiğini savunmuş biraz örtülü bir biçimde…

        Fehmi abi gazetecilikte bizden çok daha eski.

        Bu tecrübesine rağmen Erdoğan’ın YSK eliyle adaylığı engellenirse muhalefetin işinin kolaylaşacağını düşünmesine hayret ettim doğrusu.

        Oysa muhalefet bu konuyu büyütmeyerek akıllıca davrandı çünkü Türkiye seçmeni sandıktan zorla alı konulan, mağdur edilen siyasetçinin her zaman yanında duruyor.

        İstanbul’da seçimlerin yenilenmesi kararı sonrası İmamoğlu’nun açık ara farkla kazanması bunun en taze örneğiydi.

        Erdoğan’ın adaylığının iptal edilmesi durumunda AK Parti’nin en küskün seçmeni bile dönüp tekrar Cumhur İttifakı’na oy verir.

        Seçimin iki taraf için garanti olmadığı konusunda ise Fehmi Bey’e katılıyorum.

        Moral üstünlük muhalefette. Erdoğan’ın ise seçim kazanma konusunda sıra dışı bir tecrübesi var.

        Deprem nedeniyle siyasi polemiklerden ve karşılıklı sert suçlamalardan uzak sakin bir kampanya dönemi geçirecek olmamız demokrasi adına sevindirici bir gelişme.

        İnşallah iki aday da bir süre sonra intikam yeminleri etmeye, karşı tarafa ağır sözler söylemeye başlamaz.

        Bir kez olsun huzur içinde, kaybettiğimiz 47 bin canın yasını tutarak, adayların ideolojik ayrışmasına değil vaatlerine ve geçmişten bugüne karnelerine bakarak oy kullanacağımız adil, şeffaf bir seçim olur umarım.

        Diğer Yazılar