Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay "Türkiye Tek Yürek" kampanyasında taahhüt edilen 115 milyar 146 milyon liranın sadece 74 milyar 118 milyon lirasının hesaplara yatırıldığını açıkladı.

        Yani çıkıp televizyonda reklamını yaptığı halde söz verdiği miktarı yatırmayan yüzlerce isim var.

        Dün Fuat Oktay’ın yakın çalışma ekibini arayarak “Ödeme yapmayanların isimleri açıklanacak mı?” diye sordum.

        Yardım yapma vaadinin yalnızca bir sözden ibaret olduğunu, hukuki bir yaptırım uygulanamayacağını, herhangi bir zaman sınırının da bulunmadığını söylediler.

        “Toplanan paralar nereye gitti?” eleştirileri karşısında bugüne kadar yatırılan miktarın tutarını açıklama ihtiyacı hissetmişler.

        Önümüzdeki dönemde de zaman zaman açıklayarak henüz yatırmayan bağışçıları teşvik etmek istiyorlar anladığım kadarıyla.

        İşin tuhaf yanı devlet bankaları, Varlık Fonu ve çok tanınan milyarder şirketlerin belirttiği rakamın toplamı 94 milyar ediyor.

        Yani onlar arasından da ödemesini yapmamış olanlar var.

        Kıt kanaat geçinirken gelirinden kısıp bağış yapacağını söyleyen sade vatandaşların geciktirmesi normal ama büyük şirketlerin işi şova döküp sonra ortadan toz olması açık bir ahlaksızlık ve sahtekarlıktır.

        Bakanlar milletvekili olacak mı?

        Bakanlar milletvekili olacak mı?
        0:00 / 0:00

        Deprem bölgesinde görev yapan bakanların yine bu bölgelerden milletvekili adayı yapılması olasılığı son günlerde Ankara kulislerinde çokça konuşuluyor.

        Fuat Oktay, Süleyman Soylu, Adil Karaismailoğlu, Vahit Kirişçi ve Murat Kurum gibi isimlerin depremden etkilenen illerden milletvekili adayı olması AK Parti açısından avantajlı bir formül. Zira Hatay ve Diyarbakır hariç bu şehirler AK Parti seçmeninin yoğun olduğu yerler. Depremin ilk günlerindeki yetersiz müdahale nedeniyle kızan seçmeni kaybetme riskine karşı güçlü isimleri aday göstererek yaraların hızla sarılacağı mesajını vermek isteyebilirler.

        Ayrıca Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesi durumunda Meclis’te etkili bir muhalefet yapabilmesi için de kamuoyu tarafından bilinen milletvekillerine ihtiyacı olacak.

        Peki Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırsa bu isimlerin bakanlık şansı bitiyor mu?

        Kesinlikle hayır. Bunun örneğini 2018 seçimlerinde de yaşadık. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül önce milletvekili olarak seçilmiş, bakan olarak atanmaları söz konusu olunca da milletvekilliğinden istifa etmişlerdi.

        REKLAM

        Önümüzdeki seçimde AK Parti’nin meclis çoğunluğunu kaybetmesi olasılığı var. O durumda milletvekili sayısı düşmesin diye başka isimlere bakanlık şansı verilebilir. Fakat seçimde işler istedikleri gibi giderse bakanların milletvekili olmasında beis olmaz.

        Burada bir diğer tartışma da bakanların milletvekili olabilmek için istifa edip etmeyeceği meselesi.

        Muhalefet cephesinden bazı hukukçular bakanların "seçilmiş" değil "atanmış" kamusal statüleri olduğu için istifa etmesi gerektiğini savunuyor.

        AK Parti yönetimi ise istifaya gerek olmadığını çünkü bakanların memur statüsünde olmadığını düşünüyor. "657'ye tabii değiller. Ayrıca kamu görevlilerinin tabii olduğu disiplin ve yargılamaya ilişkin hususlara da tabii değiller. Bakanların özel bir statüsü var" diyorlar.

        Kimlerin listeye alınacağına ilişkin son sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan söyleyecek fakat bakanların en azından bir bölümünü milletvekili listelerinde görürsek şaşırmayalım.

        Su basan çadırlar derhal tahliye edilmeli

        Su basan çadırlar derhal tahliye edilmeli
        0:00 / 0:00

        Depremzedelerin yaşadığı büyük kâbus bitmiyor. Kış ortasında çadırlarda yaşam mücadelesi verirlerken üstüne bir de sel felaketi geldi. Yüzlerce çadırı su bastı, içinde durulmaz hale geldi.

        Dün bütün gün kendi çabalarıyla çadırın içine dolan çamurları tahliye etmeye çalışırken çaresizlik ve öfkeden isyan eden, ağlayan kadınlarımızın görüntülerini izledik.

        İkinci kez yalnız bırakıldıklarını söylüyorlardı.

        Selden etkilenen depremzedeler için acilen ikinci bir seferberlik başlatılmalı.

        Aileler tek tek listelenerek başka illere transferleri sağlanmalı.

        Gerekirse askıda fatura uygulaması gibi selden etkilenen vatandaşlar ile onlara evlerini açmak isteyen vatandaşlar buluşturulmalı.

        Madem konteynerler yetişmiyor bu insanları soğukta çamur içinde kaderine terk edemeyiz.

        Diğer Yazılar