Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sahada olup bitene bakıp seçim süreci başladı sanıyorsanız yanılırsınız…

        Partiler adaylarının ağırlıklı bölümünü bitirmiş olsa da AK Parti adaylarını tamamlayıp seçim manifestosunu da açıklamış olsa da henüz seçim süreci başlamadı.

        Anlaşılan o ki hemen de başlayacak gibi görünmüyor.

        Buna da partilerin istinasız hepsinin, seçim stratejisini doğru zemine oturtamaması neden oluyor.

        Çünkü her bir adım bir başka alanda kendilerini zorluyor.

        Bir yandan genel seçime dönüştürmek istiyor, yerel dinamikleri hiçleştiriyor; diğer yandan yerelden yürümek istiyor ülke genel politikasından uzaklaşıyor.

        Bu da partilerin stratejik hamle yapabilmelerini zora sokuyor.

        Partiler açısından ele alırsak…

        SALON DİNAMİĞİ

        Seçim manifestosunun açıklandığı ve aday tanıtımının yapıldığı salondaydım.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girene kadar tribünde oturan seçmeni ayağa kaldıran ve her tribünden de eş değer yoğun alkış alan tek isim vardı.

        İstanbul Büyükşehir adayı TBMM Başkanı Binali Yıldırım…

        Onun dışındaki büyükşehir ve il başkanlarına tribünlerden sadece o bölgenin partilileri desteğini gösterdi.

        Geri kalan ise kendi adayını bekledi…

        Hazırlanan üç müzikten ise sadece biri hareketlendirebildi…

        Geri kalanı söyleyebilmek için nota karmaşası içinde güftesini seçmek zor olduğu için kimse katılım gösteremedi…

        Dolayısıyla salona girdiğinde voltranı oluşturan tek isim vardı.

        Erdoğan…

        Salonun genel ruhuna yansıyan hava da gösteriyor ki bu sandığı da geçmiş iki sandık gibi yine Erdoğan taşıyacak…

        Erdoğan da bunu görmüş olacak ki propagandasını iki zeminde yürütüyor…

        GENELE SARILI YEREL YARIŞ

        Genel seçime sarılı yereli yarıştırma çabası güdüyor.

        Ancak strateji açısından sakıncaları var.

        Çünkü genel seçim havasına girildiğinde, ev, kahve, komşu ziyareti sohbetlerinde sosyolojik tabanının gününün yarısını alan fiyat artışı konusu öne çıkıyor.

        O zaman bir anda ekonomiyi konuşmak gerekiyor.

        CHP’nin terör bağlantılı olduğu algısı, her gün kamuoyunun önünde görünürlüğü yüksek İstanbul, Ankara adayları İmamoğlu ve Yavaş nedeniyle kentli seçmende yer etmiyor.

        Kırsal seçmen zaten AK Parti’ye oy verdiği için amaçlanan kitleye ulaşmıyor.

        Ayrıca seçmen de “Genelin meselesini 2020 yılına bırakmış, yerelde yaşadığı sorunların çözülmesini” bekliyor…

        İçerde yaşanan çekişmeye bir de ilçe belediyelerinin ağırlıklı bölümünün tanınırlığı düşük simalardan oluşması eklendiğinde genele dönük politika yereli daha da aşağı çekiyor.

        Yerelin öne çıkarıldığı politika ise AK Parti’nin alışkın olduğu hızlı yol almayı zorlaştırıyor.

        AK Parti’de geçmiş yıllara göre bu seçimin ne farkı var derseniz, kamuoyu yoklamalarıyla sandıkta çok önde olduğu rızasını bu seçim kamuoyunda imal edemedi.

        CHP’NİN AÇMAZI KENDİSİ

        Benzer durum CHP için çok daha farklı ve yüksek nedenlerle geçerli…

        CHP’nin açmazı bizzat kendi iç sorunları…

        Genel politika üzerine oturttuğunda 8 ay önce yaşanan Başkanlık seçimindeki adayı üzerinden parti içi çekişme seçmenin düşünsel ardılında canlanıyor.

        Yerelden propagandasını yürütmeye kalksa, bu kez de güç çekirdeği belediyeleri ele geçirme üzerinden yürüyen iç kavganın, bizzat kendi belediye başkanı hakkında ileri sürdüğü rezil ithamlar ortaya saçılıyor.

        Kısa süre içinde unutulacağı veya başka alanlara odaklanılacağı sanılsa da görünen o ki bunlar CHP’nin ayağına bağ olmaya devam edecek.

        Hatta iyi yönetilemediği veya gelen tepkilerin çok üzerinde daha güçlü bir algı savurucu yaratılamadığı takdirde, seçim süresinde CHP’nin peşini bırakmayacak.

        Hele ki İstanbul gibi il yönetimi ile belediye adayının daha ilk adımda birbiri hakkında olmadık sözleri ettiği bir zeminde ötekinin karşı propaganda üretmesi çok daha kolay olacak.

        Başta da belirttiğim gibi seçim propaganda süreci henüz başlamadı…

        Nedeni de stratejik açmazların sürekli patinaja neden olması…

        Diğer Yazılar