MHP'nin oy oranı %18,8'in dökümü
Yerel seçimin kazanan partisinin MHP olacağını seçim öncesi de söyledim, seçim sonrası da rakamları koyarak açıkladım.
Kim hangi hesabı yaparsa yapsın, bu seçimin en başarılı partisi CHP, ama kazananı MHP’dir…
MHP, iki büyükşehri CHP’ye karşı kaybetmiş olabilir, ancak bunun karşılığında bir büyükşehir ve 10 il kazandı.
İlçeler ve beldeler ile birlikte ele alındığında ise toplamda elde ettiği belediye sayısı 145 oldu…
Bu açıdan ele alındığında MHP’nin bir önceki seçime göre kazancı çok daha yüksek…
Üzerinde durmak istediğim, kurmaylarının sandık sonucu dökümlerine göre MHP’nin son Başkanlık Divanı toplantısında sunduğu oyların %18,8 olduğuna ilişkin döküm…
HANGİSİ DOĞRU?
Oysa yerel seçimin hemen ardından yapılan hesaplamalarda MHP’nin oy oranının %7,31 olarak gösterilmişti.
Bunun nedeni aday göstermeyip ittifak ortağı AK Parti belediye başkan adaylarına destek verdiği bölgelerdeki oylarının dikkate alınmamış olmasıydı.
MHP bu durumu da dikkat almış olacak ki öncelikle 51 ildeki il genel meclisleri üzerinden hareket etmiş, büyükşehirlerde ise ilçe belediye meclislerini gözetmiş.
Parti yöneticilerinden rica ettim yolladı; tabloyu başarılı bir şekilde ortaya koymuş, kimin nerede hangi oranda aldığı net bir şekilde ortaya dökülmüş.
Tabloya bakıldığında MHP’nin AK Parti ile yarıştığı yerlerde başarılı çıktığına tanıklık ediliyor.
Ancak CHP ile yarıştığı Mersin, Adana da dahil olduğu yerlerde ise aynı başarıyı sergilemiyor.
Karşı ittifakta yer alan İYİ Parti ile yarışını ise önde tamamlıyor.
GEÇMİŞ OY ORANLARI
Geçmiş sandıklardaki duruma baktığımızda ise MHP’nin bugünkü başarısını anlamak daha olası…
MHP geçen seçimde milletvekili sandığında %11,1 oy oranı ile elde etti ve 49 milletvekili çıkardı.
Bir önceki 1 Kasım 2015 seçiminde ise oy oranı 11,9 olurken, 40 milletvekili çıkarmıştı.
Bir önceki, yani 2014 yerel seçiminde ise 3 büyükşehir, 5 il ve 106 ilçe kazanmış ve oy oranı da %17,68 olmuştu.
Buradan bakıldığında da aslında MHP’nin yerel seçimdeki oy oranının aynen genel seçimdekine benzer şekilde bir bantta hareket ettiği görülüyor.
Milletvekili seçiminde %11-12 bandında hareket ederken, yerel seçimde bunun %17-18 bandında olduğu açık görülüyor.
Geçmiş başarısının teyidi anlamına da geliyor.
İŞTE GERÇEK OY ORANI
Buradan yola çıkarak şunu belirtmeliyim ki MHP’nin oy oranının %7,31 olarak gösterilmesi gerçeği yansıtmıyor.
Çünkü 51 ilde il genel meclisi üzerinden kullanılan oy oranları açısından bakıldığında MHP’nin oy oranı %18,8…
İttifak ortağı AK Parti’nin oy oranı ise %41,6.
Cumhur İttifakının bu kapsamda 51 ildeki il genel meclisi oy oranı %60,4…
Millet İttifakı’nda ise CHP’nin %17,5, İYİ Parti’nin %8,1; toplamda %25,6 olarak gerçekleşmiş.
HDP ise %7,9 çıkmış…
BÜYÜKŞEHİRLERDE DURUM
Büyükşehir İlçe Belediye Meclislerinde ise MHP%5,0 olurken, AK Parti %42,7 çıkmış; toplamda %47,7 olmuş.
Büyükşehir İlçe belediyelerinde CHP %32,3 alırken, İYİ Parti 6,8; %39,1 çıkmış.
Bu bölgelerde HDP ise %5,3 olmuş…
Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği ve il genel meclis üyeliği üzerinden yapılan ortalama hesaplandığında ise MHP %8,2, AK Parti %42,4; toplamda %50,7 olmuş.
CHP %28,9, İYİ Parti %7,1 gelirken toplamda %36’ya ulaşmış.
HDP’nin oranı ise bu alanda %5,9 olmuş.
Belediye Başkanlarının aldığı oyların içindeki MHP veya AK Parti oyları tam olarak hesaplanamayacağı için kesin oran şudur demek kolay değil.
Ancak genel kanının ortaya konulması açısından MHP’nin hazırladığı tablo önemli veri sunuyor.
Ancak 82 milyon 3 bin 882 nüfusu olan Türkiye’de 61 milyon 459 bin 505 kişi 30 büyükşehirde yaşıyor.
Yani nüfusun %75’i büyükşehirlerde yaşıyor.
Bu da büyükşehirlerde alınan oyları çok daha kıymetli hale getiriyor…
İŞTE TABLOLAR
MHP’nin hazırladığı tablolara göre oyların dağılımı aşağıdaki gibi…
***
KHK kararı seçimi sakatlar
“Vatandaşlar,kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halk oylamasına katılma hakkına sahiptir…”
Anayasa’nın seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunmayı düzenleyen 67’nci maddesi aynen böyle diyor.
Burada da durmuyor, bu hakların kullanımının kanunla düzenleneceğine hükmediyor…
Mahalli İdareler Seçimini düzenleyen Kanun (2972) da eğer adaylıklara ilişkin bir itiraz varsa, bunun hangi süre içinde nerelere yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Burada durmuyor, 15’inci maddesinde şöyle diyor:
“İlçe seçim kurulları, kendi seçim çevrelerinin adayları hakkında, yapacakları inceleme sonucunda bu Kanun’da yazılı adaylık şartlarında noksanlık veya aykırılık bulunduğunu görürlerse, durumu geçici ilan tarihinden itibaren iki gün içinde ilgili adaya ve siyasi partilerin ilçe başkanlıklarına bildirirler.”
Bir madde sonrasında da bir adım daha atıyor, 16’ncı maddesinde şöyle diyor:
“Adaylık kesinleştikten sonra, ilçe seçim kurulları, bütün adayları oy verme gününden önceki, 20’inci gün ilan eder. Adayların ilanından sonra, adaylıktan istifa, seçim sonuna kadar nazarı itibara alınmaz. Ancak, bu gibiler seçilmiş bulunurlarsa, istifaları hüküm ifade eder ve yerlerine kendilerinden sonra gelenler seçilmiş sayılırlar. Ölüm halinde de aynı şekilde hareket edilir.”
Milletvekili Seçimi Kanunu’na da atıf yaparak, milletvekili seçilme yeterliliğinin seçilmek için gerekli olduğuna da aynı kanun hükmediyor.
AYM VE AİHM’E GİDERSE
Adaylarla ilgili bunun dışında herhangi bir hüküm getirmiyor.
Kanunda yönetmelikte olmayan bir hükümle, seçilen ancak Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılmış olanlara YSK’nın tutanaklarını vermeme ve ikinci sırada gelenin seçildiğine hükmetmesinin gerekçesini sağlam ortaya koyması gerekiyor.
YSK bu yönde bir karar vermezse en azından tutanağını teslim etmeyip, ikinci sırada geleni seçilmiş kabul ettiği bölgelerde seçimi sakatlar.
Bunu en azından oy veren seçmene anlatamaz…
Geçmişte seçimlerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi veya AİHM’ne gidenler sonuç alamamış olabilir.
Ancak unutulmamalı ki onlar seçilmemişti ve oylara itiraz ediyordu.
Oysa burada seçildiği ilçe veya il seçim kurulu tarafından kesinleştirilen ve birleştirme tutanağında da seçildiği teyit edilen başkanlar söz konusu…
O nedenle inandırıcı bir gerekçe sunmalı veya kararını gözden geçirmelidir.
Ya da bu bölgelerde seçimi yenilemelidir…
Yoksa oyun bittiğinde kural değiştirmek seçimi sakatlamaktan öteye gitmez.
