Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        BAŞTAN belirteyim koronavirüs salgınının başlangıcından bir süre sonra “zorunlu” hale gelen maske kullanımına gelecek hafta son verilmeyecek.

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın üç gün önceki sözlerinden yola çıkarak maskeyi hayatından çıkaracağını sananlar yanılmasın.

        Her ne kadar maske takmayanlara uygulanması gereken cezalara dikkat edilmiyor olsa da İçişleri ve Sağlık bakanlıklarının bu konudaki genelgeleri yerinde duruyor.

        Aslında genelgelere ve Hıfzıssıhha Kanunu’na göre maske takmayanlar idari para cezası uygulamayan kamu görevlileri açısından ciddi bir sorun bulunuyor.

        Örneğin bir kişi, diyelim ki İstiklal Caddesi girişinde veya Kızılay’da gerçekleşen polis uygulaması sırasında maskesiz dolaşan bir kişi hakkında işlem yapılmadığını belgelerse o uygulamada bulunan güvenlik görevlileri de genelgeye aykırı davranmaktan sicil cezası alabilir.

        ÇARŞAMBA KALKMAZ

        Dolayısıyla, ortada henüz maskelerin kaldırılmasına yönelik bir karar yokken ve uygulamanın gelecek Çarşamba gününden itibaren de devamına karar verileceği açıkken kimse kaldırılacak diye bugünden maskesiz gezmeye kalkmasın.

        Hele ki yılbaşından itibaren maskesiz gezenlere uygulanan cezaların miktarı da çok yükselmişken…

        BİLİM KURULU KARŞI

        Maskenin kaldırılmayacağına ilişkin net konuşmamın nedeni de bugüne kadar alınan tedbirler ve konulan yasaklara veya gevşemeye ilişkin süreçleri takip edip bunu Bilim Kurulu’na öneren alt bir organ olarak çalışan halk sağlığı kurulu…

        REKLAM

        Bu kurulun başında olan, Halk Sağılığı uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın’a dün sordum.

        “Çarşamba günü böyle bir karar almamızın olanağı yok” diye söze girdi ve gerekçesini şöyle dile getirdi:

        “Vaka sayısı 6 bine çıktı diye feveran ettiğimizi günleri unuttuk bugün 110 bin rakamına aldırmıyoruz. Salgından ölen kişi sayısı ilk kez günlük 300’ün üzerine çıktı. Bugün 260-270 arası kişi salgından hayatını kaybediyor. Böyle bir dönemde kimin hastalığı yaydığını bilmeden nasıl maskeleri çıkaralım kararı alabiliriz…”

        Bakan Koca’nın Çarşamba günü yapılacak toplantıya gönderme yaparak maske ve test konularına ilişkin açıklama yapacaklarını açıklamasının maskeye veda edileceği şeklinde yorumlandığını anımsattım.

        Nitekim Bakan Koca da Bilim Kurulu üyelerine bu konuda yanlış anlaşıldığını söylemiş.

        Dolayısıyla gelecek hafta Çarşamba günü maskelerin kalkacağına ilişkin bir adım söz konusu olmayacak…

        Her zamanki gibi çevreden gelen haberlerin üzerine atlayıp maskenin kalkacağını, az kalabalık yerlerde kullanılmayacağını ileri sürenler büyük olasılık Çarşamba günü yanılacak.

        Çünkü bu konudaki tedbirler paketini hazırlayıp Bilim Kurulu’na sunan kurulun başında bulunan Prof. Dr. Akın, bu konuda net konuştu.

        ONLARIN DA PAYI BÜYÜK

        Bu sürece ilişkin Prof. Dr. Akın’ın dikkat çektiği başka konular da var.

        Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs test sayısının günlük 400 binli rakamlara çıkmış olmasından memnun, bunu büyük bir başarı olarak görüyor.

        Ancak, “nasıl olsa hafif atlatılıyor” diyerek salgına yönelik tedbirlerin azaltılmasından da kaygılı.

        REKLAM

        Haksız da değil, günlük vaka sayısının 110 bine, bundan dolayı ölen kişi sayısının da 260- 270 rakamına ulaştığı salgın için “hafif geçiyor” denilebilir mi?

        Bir günde bir uçak dolusu insanın hayatını kaybetmesine yol açan bir salgının bu denli küçümsenmesinin nedeni de bu konuda aslında uyarıcı olması gereken bilim insanları…

        Bir grup salgının ilk anından bu yana sürekli olarak küçümseyen, “acımayacak hemen geçecek” anlayışı içinde algıyı sürekli körükleyip, yanlış tutumu sürdürüyorlar.

        Kitlelerin düşünsel ardıl algısında bir sorun olmadığına ilişkin imaj yaratıyorlar.

        Aslında sadece maske ve mesafeyi korumayanlara değil, batılı birçok ülkede olduğu gibi alanı olmadığı halde bu tür olumsuz algı üretenlere karşı da bir ceza uygulaması zorunlu hale getirilmeli.

        Çünkü toplumu yanlış yönlendiriyorlar, salgının devamına katkı sağlıyorlar.

        Salgında ölenlerin bu sayıya ulaşmasında onların da payı var…

        MOLNUPRAVİR’İN ARDINDAN PAXLOVİD DE KULLANIMDA…

        Bu aşamada Prof. Dr. Akın, hastalığın etkisinin azaltılması için özellikle altında kronik hastalığı olanlar ve 65 üstü yaşta olanlar için uygulamaya konulan Molnupravir hapının etkisini de sordum.

        Koronavirüs salgınına yakalandığını anladığı anda laboratuvara gidip pozitif olduğunu hemen öğrenenlerde kullanılmaya başladığında etkisinin çok yüksek olduğunu belirtti…

        Buna ilave olarak Pfizer tarafından üretilen ve geçen ay Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) da Avrupa Birliği içinde ağır hastalarda kullanımına onay veren Paxlovid isimli hapın da Türkiye’de kullanımına başlanılacağını açıkladı.

        Molnupravir ve Paxlovid’in ölümleri daha da azaltması bekleniyor.

        Ancak bugüne kadar öngörülerinde yanılmayan Prof. Dr. Akın’a göre salgın bu ağır seyrini Mart’ın ilk haftasının sonuna kadar devam ettirir.

        REKLAM

        Yani iki hafta daha bu ağır tabloya tanıklık etmemiz kaçınılmaz.

        Nedeni de salgının yüksek seyrediyor olmasında…

        Son dönem salgından ölen sayısının 300’ü bulduğu seyir nasıl hafif atlatılıyorsa!..

        İnsanın bazen hayret edesi geliyor…

        Diğer Yazılar