Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “ETKİLİ ve bir o denli de önemli bir çıkıştı… Bizim açımızdan çok kıymetliydi…”

        Cümlenin sahibi Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya…

        Kendileri açısından kıymetli bulduğu ise bileşeni olduğu Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki akşamki “Alevi” ve bir önceki günkü “Kürt” başlıklı iki videosu…

        Özellikle de “Ben Aleviyim; Hak, Muhammed, Ali inancı ile yetişmiş samimi bir Müslümanım. Allah’ın verdiği bir canım var; kul hakkı yemem, harama el uzatmam…” cümleleri.,..

        Kaya, kendileri açısından kıymetli bulmalarının gerekçesini açıklarken,. Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışıyla Müslüman olduğunu da anımsattığına dikkat çekti; samimi bir Müslüman’da olması gereken insani hasletlere atıf yaptığını belirtti.

        SEKİZ AYIN SONUNDA

        Peki, Kılıçdaroğlu, birlikte olduğu partileri de etkileyen, takdirini toplayan bu videonun çekimine yeni mi karar verdi?

        Bu satırların yazarı olarak tanığım ki 8 ay önce başladı.

        Ancak o dönem özellikle Millet İttifakı içindeki bazı tartışmalar dolayısıyla Kılıçdaroğlu bu konulara girmekten uzak durdu.

        Yakınındaki kurmaylarının çok kez bastırması, cesaretle bunu çıkıp söylemesi gerektiğini ifade etmeleri karşısında da hep aynı yere işaret etti:

        “Birlikte hareket ettiğimiz Millet İttifakı'ndaki partileri kırmayalım; sanki onlara yönelik söylüyoruz algısına neden olur…”

        Bunu sözleri nedeniyle sonradan gelip kendisinden özür dileyen İYİ Partili Halil İbrahim Oral’ın ziyareti sonrasında da dile getirdi, daha sonraki tavsiyelerde de aynı noktadan uzaklaşmadı.

        Sonunda kampanyasını yürütenlerin de etkisiyle önceki akşamki çıkışını yapma durumunda kalmış…

        CHP YÖNETİMİ MEMNUN

        Sonuçtan CHP yönetimi de kampanyayı yürütenler de çok hoşnuttu.

        Olmamalarının imkanı yok, çünkü dün öğle saatlerinde videonun izlenirliği 50 milyona ulaşmak üzereydi.

        Ayrıca en fazla re-tweet edenler de muhafazakar, mütedeyyin kesimdeki kişilerdi…

        Bu da yarattığı etkinin amacına ulaştığını hatta çarpan yaptığını gösteriyordu.

        MAZLUM KAZANCI GÖZETMEDEN...

        Şunu baştan belirteyim ki Kılıçdaroğlu’nun iki videosu da kıymetli.

        Çünkü bugüne kadar konuşulmaktan kaçınılan, konuşanların da daha çok mağdur edebiyatı üzerinden mazlum kazancı üretmek üzerine kurulu bir zeminde ilerliyordu.

        Tabu yıkan, mezhebinden kaçınmadan cesurca söyleyebilen bir söyleme dönüşmüyordu.

        Özellikle de Kürt kimliği üzerinden yaratılan mazlum edebiyatının meyvesini toplama gayretine girmiş siyasal oluşumlar da oldukça fazlaydı.

        Bu yola gitmedi, mağdur gösterilen Alevi kimliğini bir meydan okumaya dönüştürdü.

        Kimlik üzerinden mazlum edebiyatı yapmak yerine, üzerini kapatıp, tartışmayı sonlandırmayı amaçlayan bir bölgeye taşıdı.

        Açıktan olmasa da arkasına gizlenmiş söylemlerle tartışılır olmaktan da uzaklaştırdı.

        Cesaretle kendini tanımladı; birilerinin mezhepçi cinlikle gizliden kulaklara üfleyerek yaratmaya çalıştığı tartışmaların da üzerine koca bir örtü çekti…

        MÜSLÜMAN KİMLİĞE DE VURGU

        Sadece Alevi kimliğini açıklamadı.

        Alevi kimliğinin en önemli söylemi olan, her ibadette tekrarlanan, “Hak, Muhammed, Ali inancı ile yetişmiş samimi bir Müslümanım. Allah’ın verdiği bir canım var” diyerek de Müslüman kimliğini de vurguladı.

        Aslında “Ali’siz Alevilik arayışında olanlar var” söylemiyle tartışmayı başka bir zeminde sürdürmek isteyenlerin önünü de bu yolla kesti.

        Kendisinin bir mezhebine mensup olduğunu beyan ederek, samimi Müslüman bir kişi olduğunu duyurdu.

        CUMHURİYET'İN SUNDUĞU FIRSAT

        Hemen ardından “Atatürk’ün bize armağan ettiği bu güzel ülkede, her şeyden uzak ve yoksul bir evde doğdum” vurgusuyla da Mustafa Kemal Atatürk’e ve halkın içinden gelmişliğine atıf yaptı.

        Zihinlerde “Çoban Sülü” veya “Hafize öğretmenin tek başına büyüttüğü evlatlarından Turgut…” söylemlerini hafızalarda yeniden canlandırdı.

        Cumhuriyet'in vatandaşına tanıdığı imkanlarına atıf yapmış oldu.

        İnsanların mezheplerini seçemeyeceğini, ancak iyi, dürüst, ahlaklı insan olmayı seçebileceğini söyleyerek de mezhep kimliğinin önüne insani kimliğini çıkardı.

        Liyakatin cüret etmekle mümkün olabileceğini sergiledi…

        DEVAMI GELMEYECEK

        Bunun olumlu bir etki yarattığı dün izlenme oranı bir tarafa, olumlu tepkilerin gösterilmesiyle de görüldü.

        CHP yöneticilerine devamının gelip gelmeyeceğini sorduğumda, “Bu ikisi toplumsal tabunun önemli iki konusuydu, benzer bir başka konu yok; o nedenle de olmayacak” yanıtını aldım.

        Neden topluma değil de “İlk oyunu verecek olan gençlere” dönük söylemle bu iki çıkışın yapıldığını sorguladığımda ise verilen yanıt dikkat çekiciydi:

        “Gençler uzun süredir adaylardan devrimci bir çıkış bekliyordu. Onlara bu çıkışı tabuları yıkarak göstermemiz gerekiyordu. Gençliğin bu devrimci çıkışın bir açılımını sunduk. Gerisini getireceklerine inancımız sonsuz…”

        OBAMA’NIN İZİNDEN

        Haksız da değiller.

        Benzer çıkışların en önemlisini ABD’de Afro-Amerikalılar gerçekleştirdi.

        Bu çıkışların nedenlerinin başında da 1982 California Valilik seçimi geliyordu.

        Los Angeles’ta yıllardır başarılı bir Belediye Başkanlığı yapmış olan Demokrat aday Tom Bradley, rakibi Cumhuriyetçi adaya karşı seçimi kaybetmesinin gerisindeki en önemli neden, yapılan araştırmalarda Afro-Amerikan olmasına bağlanmıştı.

        Herkes seçim öncesi, oy verme eğilimindeyken, sandığa gittiklerinde onun Afro-Amerikan olduğunu anımsayıp oy vermekten kaçındığını söyleyen seçmen sayısı oldukça fazlaydı.

        Bu süreci ilk kıranlardan biri eski Savuna Bakanı Colin Powell oldu…

        Devamını da Barack Obama, 1996’da İllinois Senatosu, 2000 yılında da Temsilciler meclisine seçilerek getirdi...

        Cesaretle çıkıp Afro-Amerikan olduğunu söylemekle kalmadı, babasının Kenya’nın Siaya bölgesindeki Nyang’oma Kogelo yerleşim yerinden gelip yerleştiği ABD’nin kendisine sunduğu olanaklara atıf yaptı.

        Obama’nın 15 yıl önceki bu çıkışları ABD’de cesurca bulundu ve sonunda 2008’de iki dönem ABD Başkanı olmasını sağladı.

        İNGİLTERE’Yİ YÖNETENLER

        Mezhebe ve etnik kimliğe dayalı siyasetin de Amerika topraklarında noktalandığının da ilanıydı…

        Aslında sadece orada da değil; bugün İngiltere Başbakanı Rishi Sunak Hindistan kökenli bir Müslüman…

        İki dönemdir Londra Belediye Başkanı seçilen Sadiq Khan da yine Pakistan kökenli, Müslüman göçmen bir ailenin çocuğu…

        Üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak bilinen Birleşik Krallığın merkezinin iki önemli yöneticisi de bırakın mezhebi, hem dinsel hem de köken olarak Birleşik Krallık soyundan gelmiyor…

        Dolayısıyla dünya bunları çoktan terk ettiği bir süreçte Türkiye’de tartışılır olması dikkat çekici…

        YENİ KAMPANYA BAŞLIYOR

        Bu arada Kılıçdaroğlu da bu iki videonun ardından, kampanyasının ilk ayağı olan “Sana Söz…” ile başlayan propaganda dönemini kapatıyor.

        Gelecek hafta itibarıyla yeni bir dönemin kapısının aralanacağına vurgu yapan kurmayları yeni kampanyanın ilkinden çok daha etkili ve önemli bazı sürprizleri de beraberinde getirdiğini belirtti.

        Ser verip sır vermedi…

        İzleyip izleyeceğiz, ancak ne getirdiğini ise sandık gösterecek…

        NOT: BAYRAMIZINI KUTLAR, NİCELERİNİ DİLERİM...

        Diğer Yazılar