Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PSİKOPASNikola;diğer adıylaNoel Baba...

        Demre'deki mezarından İtalya'nın Bari kentine 1087'de kemikleri kaçırılmıştı.

        BakanErtuğrul Günay,geri getirilmesi için girişimde bulunacaklarını açıklayınca, yeni yılın üç simgesel motifi hafızamda canlandı...

        Noel Baba, çam ağacı ve dibindeki hediyeler...

        Bu üç simge ve günü buluşturan mitolojik destanın anavatanının Anadolu olduğunu yıllar öncesine kadar bilmezdim.

        Ankara'nın hemen yanı başındaki Gordion'u gezip Midas'ın anısını dinledim, o zaman öğrendim.

        KİBELE'NİN AŞKI

        Dedim ya, mitoloji...

        Milattan önce 6500-7000'e uzanıyor...

        Dişiliği, analığı, üremeyi, hayatın canlılığı ve sınırsız egemenliğin temsilcisi ana tanrıça ile başlıyor öykü...

        Sözünü ettiğim, genç kızların koruyucusu, yanındaki aslan ve leoparları, koca memeleri ile asırlar önce heykellerde kimlik bulmuşKibele...

        Bir anlatıya göre her tuttuğunu altın eden, koca kulaklıMidas'ın annesi.

        Frig, Urartu, antik Roma dönemi halklarının büyük tanrı bilip, onuruna kutlamalar yaptığı ana tanrıça...

        Kibele, Attisadında bir delikanlıya âşık olur; evlenmek için aralarında söz keser.

        Attis, Kibele'ye verdiği sözü unutur, Pessinus Kralı'nın kızına vurulur, onunla evlenmeye karar verir.

        DüğüneKibelede davet edilir.

        AttiskarşısındaKibele'yi görünce verdiği söz aklına gelir, pişmanlıktan cinsel organını keser.

        Kasıklarından fışkıran kanları çevreye yayılarak çığlıklar atan sevgilisinin acı çekmesine dayanamayanKibele, Attis'i çam ağacına dönüştürür, ona sonsuzu bağışlar.

        Çam ağacının her mevsim yeşil kalmasının nedeni buna bağlanır.

        Yazıtlara da kazınmış öyküsü böyledir...

        ÜLGEN'E SUNULAN

        Gelelim Prof. Dr.Muazzez İlmiye Çığ'ın anlatımıyla çam dibine hediye konulmasının öyküsüne...

        Türklerin tek tanrılı dinden önceki inançlarına göre, yerin göbeği sayılan yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı vardır.

        Türkler buna asırlardır"hayat ağacı"adını verir; bugün bile kilim ve halı motifi olarak kullanır.

        Tepesi gökyüzünde oturanTanrı Ülgen'in sarayına uzanır.

        Ülgen,güneşi, gündüzü ve geceyi yöneten tanrıdır.

        İnançlarında güneşe çok önem veren Türkler, gecelerin kısalıp günün uzadığı her 22 Aralık'ı"gece ile gündüzün savaşı"bilir.

        Uzun savaşın ardından günün geceyi yenip zafer kazandığına inanır.

        O güne Nargudan der...

        Nar, güneş; gudan, doğum demektir;"doğan güneş"anlamına gelir.

        Günün zaferini tekrar kazandığına inandıkları o gün,"güneşi kendilerine yeniden verdiği"içinÜlgen'e dua edip akçam ağacının altına hediyeler koyar.

        Duaları tanrıya ulaşsın diye dallarına bantlar bağlayıp dilekte bulunur.

        Çam ağacının çevresinde şarkılar söyleyip oyunlar oynar; birlikte yiyip içer.

        Pagan inancında bunun ömrü uzattığı varsayılır.

        Kutlama 324-337 zamanında İmparatorKonstantintarafından İznik'te toplanan Konsül'de Pagan halklardan alınıpİsa'ya yakıştırılır.

        Çam ağacı altına hediye geleneği Avrupa'da 1605'te ilk kez Almanya'da görülür, oradan Fransa'ya geçer.

        Anadolu ise uygarlıklara ev sahipliği yapmaya devam eder...

        Nice yıllara...

        Diğer Yazılar