Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci dün İzmir’deydi.

        Hem imza attı, hem müjde verdi, hem de beş konunun çözümü için iş dünyasından dosyalar aldı.

        Önce işadamlığı döneminde, daha sonra Denizli Belediye Başkanlığı zamanında yakından tanıdığım Zeybekci, samimi insandır.

        Genelde yapabileceklerini anlatır, “klasik politikacı sözleri” vermez.

        O yüzden..

        İzmir’deki bir günlük maratonunda söylediklerini ciddiye alıyorum.

        Dediklerini yerine getirecektir.

        *

        Zeybekci bu arada, EGEV’in 25-26 Ekim tarihlerinde İzmir’de düzenleyeceği “Ege Ekonomik Forumu”na Başbakan Yıldırım’ın katılacağını açıkladı, ayrıca Yunanistan Başbakanı Aleksis Cipras’ı da davet ettiklerini duyurdu.

        Bu, güzel bir hamle olmuş.

        Cipras’ın davete nasıl bir yanıt gönderdiğini henüz bilmiyoruz.

        Ancak, bana göre kesinlikle katılır.

        Niye böyle düşünüyorum?

        Çünkü, aynı Cipras geçen yıl tam 10 bakanıyla birlikte İzmir’e geldi.

        Ve de tarihi bir ziyarete imza attı.

        95 yıl sonra, Cumhuriyet Dönemi’nde resmi ziyaret için İzmir’e gelen ilk Yunanistan Başbakanı oldu.

        En zor olan ilk adımı atmayı başardıktan sonra, ikinci daveti daha rahatlıkla ve memnuniyetle karşılar görüşündeyim.

        *

        Cipras geçtiğimiz yıl 8 Mart günü, dönemin Başbakanı Davutoğlu ile birlikte toplantılar yaptı, İzmir’i gezdi, kadınların gününü çiçeklerle kutladı, sokakta gevrek yedi, çay içti ve oldukça keyifli saatler geçirdi.

        Her iki taraf da buluşmadan çok memnun ayrıldı.

        Benzer tablonun 25 Ekim’de tekrar edilmemesi hiçbir sebep yok.

        Hatta bu buluşmaları geleneksel hale bile getirebiliriz.

        Hoş olur.

        ************

        A.Ordu’nun silahı nedir

        Uzaktan imrenerek izleyenler hep bu soruyu soruyorlar:

        - Altınordu nasıl oluyor da hem alt yapıda, hem üst yapıda bu kadar başarılı oluyor, silahı, becerisi nedir?

        Dilimiz döndüğünce anlatıyoruz yapılanları, ama “silahı nedir, becerisi nedir”e tek bir kelimeyle yanıt veriyorum:

        - Sistem..

        *

        Evet, Altınordu’nun en önemli silahı sistemidir.

        Genelde bütün kulüplerde “futbolcuya dayalı” sistemler kuruluyor.

        Altınordu ise bunun tersini gerçekleştirdi.

        “Kendi sistemini” kurup, futbolcuları bu sisteme bağladı.

        5 yıldır takımın başında olan Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu, her konuşmasında bu kurguyu anlatıyor.

        Alt yapıdan başlayan sistem, A takıma kadar aynen uygulanıyor ve devamlılık oluşturuluyor.

        Ekip ruhu ve disiplin de sistemi zenginleştirince, ortaya böyle başarı tablosu çıkıyor.

        Altınordu’nun gizli gücü budur işte..

        ************

        Balık adam yollayalım mı

        İnsanların başına gelen her felaketle, her acıyla Twitter’dan attığı mesajlarla alay eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Cumhurbaşkanı’nın bir sözüyle şu günlerde kendisi alay konusu oldu.

        Hatırlıyorum da, İzmir’de meydana gelen selde de halkla dalga geçmiş, Twitter’dan “İzmirliler size balık adam yollayayım mı” diye mesaj atmıştı.

        Şimdi de bir İzmirli olarak ben kendisine soruyorum:

        - Yakalandığın fırtınada koltuğunu kurtarman ve boğulmaman için sana ne yollayalım, balık adam uyar mı!..

        ************

        Egeli kızlara laf yetiştiremezsiniz

        Denizli doğumlu, yarı İzmirli şarkıcı Sıla’ya magazinciler soruyorlar:

        - Hamile olduğunuz söyleniyor, doğru mu?

        Sıla cevap veriyor:

        - Kesinlikle hamile değilim, ama bu ay sonu ikiz bebeklerim geliyor!

        Sıla’nın ikizlerim dediği bebekler, ay sonunda çıkaracağı bir şarkı ile bir şiir..

        Magazinciler bunu sonra öğreniyorlar, ancak öğrenene kadar tepetaklak geliyorlar.

        Ee, ne de olsa karşılarında bir Ege kızı var, baş etmeleri öyle kolay değil tabii!..

        ************

        Acilen o adı kaldırın

        - Çorum’da koruma altındaki “Çam Dede” isimli 800 yıllık tarihi ağacın altına ‘dilek’ için mum dikmişler, mumun alevi ağacı yakmış.

        - Ağaçlara böyle “dede”, “baba” gibi isimler verirseniz olacağı budur, bizimkilerin onları her gördükleri yere mum diktiklerini bilmiyor musunuz!..

        ************

        O unvan Mert Fırat’a yakıştı

        Bazı insanlara bazı unvanlar yakışır, bazılarına yakışmaz.

        Bu yakışanlardan..

        Oyuncu Mert Fırat, “Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı” tarafından Türkiye’deki “İyi Niyet Elçisi” olarak onurlandırıldı.

        Bu onur herkese verilmiyor tabii ki..

        Belli konularda çalışmak ve faal olmak gerek.

        Örneğin, açlığı ve yoksulluğu sona erdirerek, eşitsizliği ortadan kaldırarak herkes için daha iyi bir gelecek yaratma amacı taşıyan Küresel Hedefler’i temel almak şart.

        Mert Fırat uzun süredir sosyal aktivist olarak gönüllü hizmetler veriyor, mesai harcıyor.

        Yeni unvanıyla birlikte, daha iyi bir dünya için bilinçlendirme ve farkındalık yaratma çalışmalarında daha etkili olacağına inanıyorum.

        ************

        İki şey..

        İki şey insanı geri bırakır:

        1- Kararsızlık

        2- Cesaretsizlik

        *

        İki şey insanı kaşif yapar:

        1- Nitelikli çevre

        2- Biraz delilik

        (Filozof Giordano Bruno, 1548-1600)

        Diğer Yazılar