Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye'yi felakete ve acıya boğan 17 Ağustos depreminin ardından 21 yıl geçti. Bu süre içinde depreme yönelik alınacak pek çok önlem açıklandı, sözler verildi, tekrarının yaşanmaması için her türlü imkanların seferber edileceği söylendi.

        Peki, öyle oldu mu? Olanları şöyle sıralayalım..

        *

        - 17 Ağustos depreminden 267 hafta (1871 gün) sonra, 2004'te ilk kez toplanan Deprem Şura’sında yüzlerce katılımcı; 3 gün süren tartışmalarda onlarca karar aldı, raporlar hazırladı.

        - 17 Ağustos depreminden 506 hafta (3542 gün) sonra 2009'da yüzlerce kişinin katılımcı ile 3 gün süren Kentleşme Şura’sı düzenlendi. yüzlerce sayfa rapor oluşturuldu.

        - 17 Ağustos depreminden 724 hafta (5068 gün) sonra yapılan“Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018)”nda, afetlere dayanıklı ve güvenli yerleşimler için onlarca politika ve tedbir kararı oluşturuldu.

        - 17 Ağustos depreminden 1039 hafta (7276 gün) sonra yapılan “On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023)”nda “afet risk ve zarar azaltmaya” yönelik onlarca politika ve tedbir alınacağı belirtildi.

        *

        Bu temel beş gelişme, sözüm ona ülke tarihine damga vuracaktı. Ancak, bırakın damga vurmayı, alınan kararlar, verilen sözler havada bile tutunamadı, hepsi tozlu raflarda unutulup gitti.

        - Ne afetlere dayanıklı ve sağlıklı yerleşim yerler kuruldu..

        - Ne fay yasaları ciddiye alındı..

        - Ne imar ve yapı üretimi denetlendi..

        - Ne ulusal afet risk yönetimi sistemi uygulandı..

        Anlayacağınız, yıllarca pek çok laf üretildi ama somut hiç bir adım atılmadı. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, bu tablonun böyle devam edemeyeceğini ve yeni 17 Ağustosların kapımızda olduğu uyarısını yapıyor. Uyarmakla kalmayıp, aşağıdaki 12 önerinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

        1- Üzerinden 16 yıl geçen Deprem Şurası’nın ikincisi güncellenip yeniden toplanmalıdır. Kararlar kamuyla beraber meslek odaları tarafından da izlenmelidir.

        2- Afet risk azaltımı ve yönetimi sisteminin kurulması ve işletilmesi için gerekli çalışmalar "katılımcı ve çevreye duyarlılık" temelinde sürdürülmelidir.

        3- “İmar Barışı”, “Fay Zonları, Dere Yatakları ile Heyelanları Alanları Yapılaşmaya Açan Uygulamalar” ve “Kanal İstanbul” gibi süreci bölen politikalardan vazgeçilmelidir.

        4- 64 yıl önceki afet mevzuatı değiştirilmeli, bir “Fay Yasası" kazandırılmalı; “Diri Fay Haritası Kullanımına” ve “Yüzey Faylanması Tehlikesinin Değerlendirilmesine” ilişkin alt mevzuat oluşturulmalıdır.

        5- "İmar ve Yapı Üretim ve Denetim Kanunu”ndaki imar, yapı üretim ve denetim ile afet mevzuatı arasındaki kopukluk giderilmelidir.

        6- Deprem Araştırma Daire Başkanlığı MTA Genel Müdürlüğü'ne bağlanmalıdır.

        7- Kentsel dönüşüm projeleri acilen yapılmalıdır.

        8- Sadece deprem için değil heyelan, çığ düşmesi, su baskını vb olaylara yönelik risk haritası üretimi hızlandırılmalıdır.

        9- Ülkemizde sayıları 500’ün üzerinde olduğu tahmin edilen ve deprem üreten fay hatları ve zonlarına ilişkin özel jeolojik araştırmalar teşvik edilmelidir.

        10- Denetimi yapılmayan “yapı denetim sistemi”nden vazgeçilmeli, projelerin hazırlanması ile yapı üretim süreçlerinin tamamı "fenni mesul yapı denetim firmaları" tarafından yapılmalıdır.

        11- Belediyelerin topladığı yapı ruhsat harçları, afet ve depremlere karşı dirençli yapıların yapılmasını sağlayacak altyapının geliştirilmesi amacıyla kullanılmalıdır.

        12- Beton lobisinin topluma dayattığı sağlıksız ve güvensiz bir çevrede yaşam sistemine karşı, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkı sistemi savunulmalıdır.

        *

        Açıkça söyleyeyim, tüm uyarılara ve verilen yol haritalarına rağmen, ben bu kararların alınacağını ve depreme yönelik gerçekçi adımlar atılacağını düşünmüyorum. Üzerimizden bir 21 yıl daha geçse bile fark etmez, yine aynı yerde oluruz. Umarım yanılırım ama sanmıyorum.

        Diğer Yazılar