Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Amerika’nın bölgemize yönelik kurmuş olduğu ittifaklar nedeniyle Washington, Başkan Erdoğan’ın salı günü yaptığı konuşmaya büyük önem veriyordu. Türkçe bilen ve Türkiye’yi tanıyan CIA Başkanı Gina Haspel’in pazartesi akşamı ani bir kararla Türkiye’ye yollanması Washington’un konuya vermekte olduğu önemi gösteriyordu.

        Sürecin başından itibaren yapmakta olduğu usta hamlelerle Türkiye, bölgesinde vedünyada en zor koşullar altında bile adil ve dünya kamuoyunu tatmin edici kararlar alınmasını sağlayıcıkonumda bir ülke olduğunu dünyaya gösterdi.

        Üstelik bunu yaparken de kendi ulusal güvenlik çıkarlarının korunmasına öncelik verdi.

        O HASSAS DENGE

        Ülkemizin ulusal güvenlik kararları ile global düzenin istikrarının ihtiyaçları arasında olabilecek hassas dengede Türkiye büyük ustalıkla yürüdü.

        Türkiye’nin bu zor ve hassas dengeyi nasıl sağlayabileceğini merakla beklemekteolan Washington’un ilgili birimleri Erdoğan’ın konuşmasını dinledikten sonra şu ilk sonuçlara vardılar:

        WASHINGTON'DA İLK DEĞERLENDİRMELER

        -Kaşıkçı’nın öldürüldüğünün anlaşılmasından sonra içinde birçok etkin aktörün bulunduğu bir globalbüyük oyun oynanmaya başlandı.

        -Şimdi anlaşılıyor ki bu büyük oyunun esas aktörü halinegelmiş olan Türkiye çok usta ve koordineli manevralar yaptı.

        -Eğer bu sürecin bir kazananı var mı diye sorulacaksa bunu Türkiye ve Başkan Erdoğan diye cevaplamak gerekiyor.

        -Hem de Türkiye attığı birçok adımla sadece tek düzlemde değil bir kaç düzlemde kendisine avantaj sağlamayı başardı.

        Evet bu tür değerlendirmeleri ben, yaptığım bire bir konuşmalarda ve ayrıca Türkiye’ye karşı görüşleriyle tanınan Amerikan yetkililerininde ağzından duydum.

        Bunlar arasında Amerika’nın eski büyükelçisi Eric Adelman ile bilim adamıHenri Barkey de vardı.

        İkisi de önce Türkiye aleyhine bilinen ve temeli olmayan eleştirilerini sıraladıktan sonra Kaşıkçı olayını Başkan Erdoğan’ın Türkiye’nin elindeki bir uluslararası avantaja dönüştürdüğünü söylemek zorunda kaldılar.

        Bunu söylerkenyüz ifadelerinden ikisinin de fazla hoşnut olmadıklarıçok açık belliydi.

        YENİ SİSTEMİN BAŞARISI

        Ben bu bir dizi usta manevra gücünü yeni başkanlık sistemimizin etkinliğine bağlıyorum.

        Net olarak ifade edeyimson yaşadığımız olaylar başkanlık sistemimizin modern devletin yeni tanımı olduğunu gösterdi.

        Hatırlayın bu son cümlem Washington’dan ayrılmış olmam nedeniyle yazılarıma kısa süre ara verdikten sonra yazdığım ilk yazının başlığıydı da aynı zamanda

        Modern devletin yeni tanımı kendi vatanının temel değerlerine ve olmazsa olmazlarına dokundurmadan onlara daima sahip çıkıp global değişen konjonktürlere uygun pragmatik ve hızlı davranarak ülkenin uzun vadeli çıkarlarına uygun kararları alabilen devlettir.

        Başkan Erdoğan’ın yönettiği bakanlarıyla etkili danışmanlarıyla yeni başkanlık sistemimiz21. yüzyılın modern devletidir.Ve bunu son olaylarda kendi vatanının temel değerlerine ve olmazsa olmazlarına dokundurmadan pragmatik ve hızlı davranarak ülkenin uzun vadeli çıkarlarına uygun kararları alıp uygulayarak göstermiştir.

        Bugün Washington’da Türkiye’nin uzun süredir yeniden olumlu değerlendirilmesine başlanmasının temelinde bu gerçek yatmaktadır.

        Türkiye’ye karşı içlerinde kin taşıyan çevrelerde bile bu yeni gerçeğin kabul edilmeyebaşlandığı görülüyor.

        Şimdi başlayan yeni süreçte ben özellikle iki ülke arasında çatışmalar döneminden tamamen çıkılması için bazı adımların atılmaya başlayacağını düşünüyorum.

        Bugünlere yeni sistemimizin işleyişini sürdüren Erdoğan ve adamlarının rolü olduğunu görmeliyiz.

        SİSTEMİN BAŞARILI İLETİŞİMİ

        Şunu da unutmamak gerekir sistem kriz anlarında iyi çalışıyor ve üstelik bunun iletişimini de çok güzel başarıyor. Washington’da herkes Türkiye yönetiminden yapılan usta haber sızdırmalarıyla önemli gazetelere yön verildiğini ve bunun da kamuoyunun Türkiye lehine dönüşmesinin sağlandığını görüyorlar.

        Bu yeni sistemin işleyişine yardımcı olmak vatanseverlik temelinde kendisi gibi düşünmeyen insanlarla bir araya gelmesi gereken tüm Atatürkçüler'in de bir görevi olmalıdır.

        GELECEĞE İNANMAK

        Ben bu daha etkin ve saygın Türkiye sürecinin başlamış olduğunu Başkan Erdoğan resmi ziyaret için New York’a eylül ayında geldiğinden bu yana görüyordum. O günlerde sistemimizin nasıl bakanlarıyla danışmanlarıyla daire başkanlarıyla tıkır tıkır çalıştığını gördüm ve gelecek için umudum arttı.

        O günlerden bu yana yaşadığımız krizlerde sistemin nasıl başarılı tepki verdiğini de gördükten sonra hem umudum hem de inancım arttı.

        Diğer Yazılar