Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye Cumhuriyeti'nde, 21’inci yüzyılda bazı kişilerin siyasetçileri şarap içiyorlar diyerek korkutacağını, hedef haline getirebileceğini düşünmesi ne kadar acıklı ve zavallıca değil mi.

        Bu tür insanlar Türkiye’de daima vardılar ve maalesef hala daha olmayı sürdürecekler.

        Hallerine güler geçerim ve yemek öncesi martinimi yudumlarken şarabımı da açmayı sürdürürüm. Yemekten önce şişenin yirmi beş dakika kadar havalanması şaraba güzellik verir de ondan.

        Bu insanlar eğer kaçınılmazlarsa olsunlar da ama beni daha da üzen nokta ummadığınız, beklemediğiniz bazı siyasetçilerin o tiplerin tehditlerine teslim olmuş gibi görüntü vermeleridir.

        *

        Biliyorsunuz esas meseleler dışında lüzumsuz konuları tartışmanın uzmanı haline gelmiş olan ülkemizde bir süredir bir kaz muhabbeti sürüyor.

        Ekrem İmamoğlu’nun partiden bazı arkadaşları ile kaz yemeği bulunan masada fotoğrafı çekildi ya bahsettiğim o tiplerden olan birisi hiç sektirmeden "Şarap içildi" dedi.

        Ben fotoğrafı görmeden önce "İyi ki de içildi, içilmeseydi ayıp olurdu" diye düşünmüştüm.

        Ruh sağlığı iyice bozulmaya başlamış olan ülkemizde bazı hastalar ellerine büyüteçler aldılar ve masayı incelediler.

        Ne yazık ki şarap yoktu.

        Olsaydı bu neyi gösterecekti söyler misiniz?

        Atatürkçü olan, Türkiye'ye özgü dindarlığını da güzel yaşayan İmamoğlu, o kazın yanında güzel bir şarap da içse onu seven halkın gözünde küçüleceğini mi sanıyorlar acaba?

        *

        Bu tür kampanyaların tutacağından medet uman bir zihniyet var tabii ki.

        Eğer Ekrem İmamoğlu ve yanındakiler normal hayatlarında keyif şarabı içiyorlar ise o yemekte de bunu yapmalarını ben beklerdim açıkçası.

        Son belediye başkanlığı seçiminde ona oy veren AK Parti seçmeni de onu bu tür tuhaf kriterlerle değerlendirmiyorlar buna eminim. Onun gibi toplum liderleri bazı lüzumsuz önyargıları kırmak için cesur davranmalı ve bazı lüzumsuz suçlama ve tehditleri umursamadıklarını göstermeliydi bence. Birkaç gündür yeni seçmenin beklentilerini yazıp duruyorum bu tür dürüst, içten ve cesur davranışlar da bunlardan bir tanesiydi işte.

        Evet biz eşimle yemekte bir kadeh şarap içmekten keyif alırız, inancı gereği içmek istemeyene saygım var ama benim tercihime saygılı olunsun, inanç konusunda değerlendirme kriteri bu değil. Hem beni şarap konusunda suçlamaya çalışan kişi şarap içmedi, kendini inançlı diye sundu da ne oldu söyler misiniz diye konuşmak gerçekten de o kadar zor mu.

        Benim için İmamoğlu düzeyindeki insan bu kadar küçük şeylerden ürkmemeli ve aslında neyse hep onun gibi davranmalı.

        *

        Dolayısıyla bir daha böyle bir masa etrafında toplanma ve kaz yemek imkanı doğarsa onlara şarap konusunda yardımcı olmak için kaz ile hangi şarabın eşlenmesi gerektiği konusunda araştırma yaptım.

        Uzamlara göre kaz ile en iyi giden şarap listesi şöyle:

        -Pinot Noir

        -Olgun Chateauneuf-du-Pape

        -Barbera

        -Nebbiola

        -Pembe şampanya

        -Meşe fıçıda olgunlaştırılmış Chardonnay

        -Beyaz Bordo

        -Chenin Blanc

        Bu gibi durumlarda daima fikrini sorduğum pop-sosyolog ve şarap filozofu Ertuğrul Özkök’ten aldığım bir mesaj ile bitireyim yazımı... "Kaz gelecek yerden iyi bir şarap esirgenmez" dedi abim.

        Özkök'ün söylediği şarabın adını marka yazamadığımız için buraya alamadım maalesef ama biraz daha benim bütçeme uygun öneri yapsaydı daha sevinirdim. Neyse, madem öyle bir çaresini bulacağız tabii ki çaresi yok.

        Diğer Yazılar