Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Emin Çölaşanhafta sonuyayınlanan yazısının son bölümünde‘Monşer Büyükelçi’ başlığını atmış ve diplomat olmadığı halde büyükelçi olarak atanan Merve Kavakçı, Egemen Bağış gibi kişilere duyduğu tepkiyi dile getiriyor.

        Dışişlerinin diplomat olan meslekten gelme insanlarının da bunlara duyduğu bir tepki var ve bu da çok haksız değil.

        Ancak bu defa Emin Çölaşan’ın verdiği örnek pek genel gidişata uygun değil gibi geldi bana.

        Çölaşan, VatikanBüyükelçisi'ni tanımlarken diptolamat olmadığı halde bu göreve atandığını belirterekşunu anlatmış:

        "Birkaç gün önce büyükelçinin kendi sosyal hesabından attığı tweet’i şaşkınlıkla okudum. Aynen şöyle demiş büyükelçi:

        "İtalya’da caffe dediğiniz zaman önünüze zaten espresso gelir ve de ‘single’ olarak gelir. Espresso deme gafletinizi ’single’ nitelemesiyle katmerleştirip yabancı turist olduğunuzu buralarda dünya alem herkese ilan etmenize gerek yok."

        Büyükelçinin dedikleri bu kadar. Bunu okuyunca şöyle bazı düşünceler oluştu bende:

        1- Espresso’ya ve illa doğru bardakla içilmesine takıntılı bir insan olarak büyükelçi doğrusu haklı.

        2- Cumhurbaşkanı tarafından atanmış bir büyükelçinin bu konuyu kafasına takmış olması da bana sevimli geldi açıkçası.

        3- İçimde şöyle bir umut da doğdu; bir gün bir başka atanmış büyükelçi de tweet atıp hangi yemekle hangi şarabın eşleştirilmesi gerektiğini de anlatacak.

        4- Bir tek büyükelçinin yabancı turist gibi gözükmeye karşı neden bu kadar tavırlı olduğunu anlamadım. Ne yani Vatikan’ın yerlisi gibi mi olmamız gerekiyor illa orada bir espresso içmek için.

        5- Çölaşan yazısının bu bölümüne ayrıca neden ‘Monşer büyükelçi' başlığını atmış bunu da anlamadım. Çünkü malum cumhurbaşkanı tarafından beğenilip atanan büyükelçiler pek monşer tanımına uymayan insanlardan seçiliyordu. Onların 'monşer' diye küçümsemeye çalıştıkları kesim diplomalı, meslekten gelen büyükelçilerdir aslında. Şimdi eğer atanmış bir büyükelçi de monşerler gibi davranmaya başlıyorsa bu Türkiye açısından önemli bir gelişmedir.

        6- Monşerleri ben de, birçokları gibi çok özledim..

        (Duble espresso nedense her şeyin büyüğünü, fazlasını yiyip içmek zorunda olan Amerikalılar tarafından uydurulmuş bir kavramdır ve kesinlikle uzak durulması gerekir. Espresso zaten doğal olarak single’dır ve uygun bardağı ile bardağı tutan elinizin serçe parmağını havaya kaldırıp da içmeniz gerekiyor.)

        Diğer Yazılar