Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz pazar günü Jeff Bezos hakkında yapılmış bir belgeseli izlerken Amazon’un patronu ile ortak bir yönümün olduğunu anladım.

        Bu ortak yanımız maalesef ikimizin bankada olan para miktarımız ile alakalı değildi.

        Jeff Bezos da benim gibi iflah olmaz bir Uzay Yolu dizisi tutkunuymuş.

        Ve belgeselde anlatıldığına göre onun yeni teknolojilere ve uzay maceralarına tutkusu bu Uzay Yolu dizisi hayranlığından kaynaklanıyormuş.

        *

        1970’li yılların başında üniversite okumak için New York’a ilk geldiğimde televizyonda her akşamüstü saat 18.00’de başlardı Uzay Yolu dizisi.

        Ne kadar işim, dersim olursa olsun hiç bir gün kaçırmazdım Uzay Yolu’nu.

        Diğer hiç kaçırmadan izlediğim dizi de gece 23.00'te yayınlanan Alacakaranlık Kuşağı’ydı.

        *

        Jeff Bezos’un aksine bu tutkularım bende yeni teknolojilere ve uzaya ilgi yaratmadı. Bende çok uzun yıllar sürecek bir bilim kurgu edebiyatı tutkusu başlattı bu diziler.

        Amerika’dan sonra döndüğüm Ankara’da 70’li yıllar sonu ve 80’li yıllar başında bol İngilizce kitap bulmak çok kolaydı.

        Anladığım kadarıyla Amerikan üslerindeki personel tarafından alınan kitaplar okunulduktan sonra ikinci el kitap dükkanlarına satılıyordu. Ben de oralardan inanılmaz zengin bir bilim kurgu kitapları koleksiyonu yapmıştım.

        Dükkanda bir gün yeni kitap ararken Alacakaranlık Kuşağı dizisinde hikayelerin anlatıcısı olan Rod Serling’in yazmış olduğu bilim kurgu hikayesinin kitabını bulduğumda sevinçten neredeyse havalara uçacaktım.

        REKLAM

        *

        Bilim kurgu dalında iki ana ekol vardır. Bir tanesi Uzay Yolu gibi başka gezegenlerde, uzayda geçen olayların anlatıldığı bilim kurgu ekolüdür.

        Diğeri de benim tutkunu olduğum şimdiki dünyamızda geçen tuhaf olayların anlatıldığı ekoldür. Bu ekolün edebi şaheseri Harlan Ellison’un editörlüğünü yaptığı ‘Dangerous Visions’tu.. Kitaptaki derlenmiş hikayelerdeki vizyonlar gerçekten tehlikeliydiler çünkü gerçek yaşamlarımızda alıştığımız hayatların tamamen çarpıtılarak fantastik anlatımlar ile farklı anlatıldığı hikayelerdi bunlar.

        Harlan Ellison bu derlediği kitap ve bu ekolde yazdığı birçok hikaye ile bilim kurgu ekolünde gerçek bir devrim başlatmıştı. Asimov ile güçlenen uzayda, farklı gezegenlerde geçen ekole karşı bu dünyada geçen tuhaf hikayeleri ile yeni bir alt ekolün başlamasına yol açmıştır Ellison bilim kurgu edebiyatı içinde.

        Ben bu ekolde hikayeleri okumaktan hoşlandığımdan yıllar içinde Alacakaranlık Kuşağı'nı Uzay Yolu dizisinden daha fazla sevmeye başladım.

        Gerçi halen Netflix’te Alacakaranlık Kuşağı dizisinin yanı sıra Uzay Yolu’nu da tutkuyla izlemeyi sürdürüyorum.

        *

        İlk baskısı 1967 yılında yapılmış olan Dangerous Visions kitabının şimdi elimde olan 2002 baskısında farklı ekolün yazarı olduğunu söylediğim Isaac Asimov’un da bir giriş yazısı var. Asimov bu yeni ekolü ‘İkinci devrimi' olarak nitelendiriyor. Bilim kurgudaki ilk devrimi kendisi gerçekleştirmişti ve ikincisini de yazar olarak takdir edip kıymetini biliyor Asimov.

        *

        Jeff Bezos hakkında izlediğim dokümanter bana bunları hatırlatmasının yanı sıra onun hakkında hayli karanlık tonlar da içeriyordu. Bezos’un Amazon şirketi kökenli oluşturduğu yeni teknolojiler ile potansiyel müşteriler olarak gördüğü insanlar hakkında kişisel özel bilgileri toplama gücü oluşturduğu anlatılıyordu dokümanterde. Örneğin kişisel asistan olarak pazarlanan Alexa bilgisayarı kendisinden yapmasını istediğimiz taleplerimizi hafızasına kaydedip bizim hakkımızda kapsamlı profiller de çıkarıyormuş. Dokümanterde denildiği üzere Bezos’un elinde buna benzer birçok yeni teknoloji de varmış ve 'bulut teknolojisi' şirketi olan 'Amazon web services' ile bu tür hizmetleri başta CIA olmak üzere Amerikan devlet birimlerinin de kullanımına sunuyormuş.

        Yani anlayacağınız Rusya’ya iltica eden eski Ulusal Güvenlik Ajansı (National Security Ageny) çalışanı Edward Snowden’in her fırsatta dile getirdiği Amerikan devletinin vatandaşların özel bilgilerini toplama gücünün oluşmasında Jeff Bezos’un da katkısı varmış ve bu yüzden dokümanterde onun uzay tutkusu da hatırlatılarak Bezos’a, Star Wars trilojisinin kötü karakteri olan Darth Vader benzetmesi yapılıyordu.

        Diğer Yazılar