Büyük Kürdistan
IŞİD faktörünün ortaya çıkmasıyla Amerikan yönetiminin çeşitli birimlerinde yıllar önce çizilmiş olan haritalar güncelleştirilmek üzere raftan indirildi.
Şunu bilin... Bu sürecin sonunda bölgede bir büyük Kürdistan devletinin kurulması gerçekleşecek. Bu yeni devlet, bölgede düzen koyucu olacak kadar güçlendirilecek.
Yıllar önce Amerikan “neocon” ları tarafından hazırlanan ve yeni durumlara göre güncelleştirilen bu plana, Amerika dışında İsrail ve Almanya da destek veriyor.
Bilmem hatırlar mısınız, daha önce yazmıştım. 30 küsur yıl önce Washington’da görev yaparken bana yönetimin uzun dönemli planları arasında yer alan bir harita gösterilmişti. Bu haritada Türkiye’nin de bir bölümünü içeren bir Kürdistan devletinin sınırları gözüküyordu.
Bu haritayı yıllardır bıkmadan usanmadan yazıp durdum. Şimdi yıllar sonra bu sefer tamamen farklı nedenlerle Amerika’da bulunurken bu haritanın yeniden üzerinde çalışıldığını öğrenmemi, hayatın garip bir cilvesi olarak görüyorum.
Amerika başta olmak üzere tüm Batı âleminin Ortadoğu’da ortamı sakinleştirecek bir seküler devletin düzen koyucu olarak rol almasına ihtiyacı var.
Çok uzun süre bu ülkenin Türkiye olacağına inanıldı. Hatta Recep Tayyip Erdoğan’ın hiçbir resmi gücü olmadığı günlerde bile (2002) Washington’a davet edilip Beyaz Saray’da ağırlanmasının temelinde bu arayışın olduğu söylenebilir.
Türkiye’nin demokratik ve seküler bir Müslüman ülke olarak bölgede yepyeni bir model sunabileceğine inanılıyordu. Ancak tüm bu süreç boyunca Kürt alternatifi de sürekli olarak yedekte tutuldu.
İlk önce Mısır’da Müslüman Kardeşler’in bölgede düzen koyucu bir güç olabileceklerine inanıldı, ancak orada durum darbe nedeniyle tıkanınca Mısır düzen koyucu ülke olma imkânını tamamen kaybetti.
Türkiye’de ise AK Parti kendi eliyle düzen koyucu ülke olma imkânından vazgeçti. Çünkü bölgede kalıcı bir sakinliğin olabilmesinin tek ön şartı, düzen koyacak ülkenin bölgeye bir model sunması ve dış politikasında seküler bir tarafsızlık getirmesiydi.
Bunu ancak Türkiye’nin başarabileceğine inanıldı yıllardır Amerikan yönetiminde. Ancak Türkiye’nin bölgeye bakışında seküler tarafsızlıktan hızla uzaklaşması yüzünden bu umutlar söndü. Ve sonunda yıllardır yedekte tutulan alternatif plan raftan indirildi.
Şimdi IŞİD’e en anlamlı direnci Kürtler koyuyor. IŞİD’in kadınlara tavrı barbarlık düzeyindeyken, Kürtler kadın komutanları aracılığıyla mücadele veriyorlar.
Gelinen noktada Kürtler, bölgedeki en modern, en seküler, en eşitlikçi bakışa sahip millet olarak ortaya çıktılar. Ve Amerika resmen, İsrail ise perde arkasından bu gücü daha da güçlendirmeye başladı.
Obama’nın uzun vadeli politikası, Ortadoğu’da sakinliği kalıcı kılmak ve bölgeyi Amerika açısından sorun olmaktan çıkarmak. Bunu gerçekleştirirken en büyük desteğin ise Kürtlerden geleceğini düşünüyor.
Bu dediklerim hoş olmayabilir, tepki de çekebilir ama gerçek gerçektir. Bugün Amerika’da bulunup da bütün bunları görmemeye imkân yok. Benim işim, olan biteni duygusal hiçbir tepki vermeden sizlere aktarmaktan ibaret.
Şimdi bu tür yazıların sonuncusunu yazdığımı ve bir daha böyle konulara girmeyeceğimi umarak yarınki yazıma, gerçek ilgi alanıma hazırlanmaya geçiyorum ben.
