Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Östersunds ve Vardar’dan ders aldık mı?

        Yok! Neden alalım ki! Neden o “basit” takımların basit bir oyunu nasıl oynadıklarını anlamak isteyelim ki!

        İşte Galatasaray’ın “harika” lig maçları unutturdu bile. Fenerbahçe’nin şanssızlığı henüz o maçları da oynayamadı.

        Oynarsa, unuturuz.

        Çünkü unutmak, uyumak istiyoruz. Çünkü uyutmak istiyorlar.

        Oysa “Türk futbolu” denen “yabancılaşmış” oyunun geleceği yok.

        Cengiz Ünder, Enes Ünal, Emre Mor!.. Bir 11 çıkmıyor!

        Çünkü derdimiz, yönetici ve taraftarın günlük mutluluğu. 11’de, çoğu 30 yaş ve üstü 8-9 yabancıyla Avrupa’da başarı, ligde şampiyonluk; ilk 5’inde “yerli” olmayan takımla basketbol zaferleri.

        Mutluluk bu!

        Felaket şu ki, başka alanlar gibi, “Türk futbolu” da üretmiyor. Yetiştirmiyor. Olanların çoğunu kurutuyor. Sanatçı, mucit, düşünce üretiminin kuru-kaba tarlasından “yerli sporcu” da çıkmıyor.

        Tur atlarsak “başarı” sayıyoruz ya, iki aşırı mütevazı rakiple o bile boğazımızda kalıyor!

        Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi grubuna 28 yaşında kadroyla giriyor. Bakmayın ortalamaya. İlk 11 çok daha yaşlı!

        Rakibi, “Saray takımı” Monaco 24,5 bile değil!

        Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yeni transfer yaşlarını biliyorsunuz. Bakın Monaco’nun yeni transferlerine:

        Diakhaby 21, Kongolo 23, Meite 23, Lyonlu Gezzal 25, Brezilyalı Jorge 21, Tielemans 21, altyapıdan Serrano 19, Barcelona altyapısından Mboula 18.

        Bunlar, kadroya 16’sında girmiş 18’lik Mbappe, iki yıldır oynayan 21’inde Lemar, 19’unda alınmış Brezilyalılar Boschilia, Lopes, Fabinho, altyapıdan çıkmış 21-22 yaşında, Toure, N’Douram’a ekleniyor. 3 yıldır görev yapan, kontratı 2020’ye kadar olan 43 yaşında teknik direktör ve 250 milyon Euro transfer kârıyla.

        Porto’yu biliyorsunuz. Buluyor, yetiştiriyor, satıyor. 26 yaş ortalama. 50 milyon Euro transfer artısı.

        Leipzig’in bakiyesi biraz eksi ama arkasındaki şirketle, ortalama 24 yaşında “gençlik ve yatırım projesi.”

        Yeni transferlerin nüfus kağıtlarına bakın:

        Young Boys’dan MVogo en yaşlısı, 23. Bruma 22, altyapıdan Palacios 22, Diavvusie 19, Beirsdorf 18, Sochaux’dan Konate 18, Stuttgart altyapısından Köhn 19, Salzburg’dan Laimer 20, PSG’den büyük transferi Augustin 20’sinde.

        Bir altyapı ekolü olan Beşiktaş’ın altyapısız albenili hali gözlerimizi kamaştırıyor. Vardar maçına kadar Fenerbahçeliler RvP’yi “efsane” sayıyor; Lefter, Can Bartu, Zeki Rıza, Cihat Arman’ın takımında.

        Galatasaray’da “son efsane” Sneijder; iki maçta onun yerine Gomis oyunda. Şahane U takımı kadroları öncekiler gibi “Uf 21, Uf 19, Uf 17” olmak üzere.

        Geleceği olmayan bir oyun oynuyoruz.

        Geleceği olmayan nice oyunumuz gibi.

        Günü kurtaran, gündelik batan, gündelik çıkan karabatak yönetici sınıfı, medya ve taraftarın büyük çoğunluğu ile.

        Haydi bütün eller havaya!

        Diğer Yazılar