Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        -PARİS-

        “Said limanında bir tekne almak istiyordum ama ödemeyi fildişi ile istediler. Bende fildişi yoktu. Dediler ki İbn Selib’de fildişi var ama karşılığında kumaş istedi. Maalesef bende o da yoktu. Öğrendim ki İbn Gerib’de kumaş varmış ama karşılığında metal tel istiyormuş. Ben ona bakır tel verdim, o da bana kumaş verdi. Kumaşı İbn Selib’e verip karşılığında fildişi aldım. Fildişiyle ödeme yapıp tekneye sahip oldum.”

        Charles Gide 1898’de yayınlanan “Ekonomi Politiğin Prensipleri” kitabında, Yüzbaşı Cameron’un1874’te anlattığı bu anıya yer verdi.

        Anlatmak istediği, “Para dünyası”nda “parasız takas”tı.

        SEN, BEN, O

        Kitaptan 120 sene sonra, Avrupa “Sen ona, o bana, ben sana” sistemini kurumlaştırma kararı aldı:

        BM’de yine İran’ı hedef alan Trump’ın daha da şiddetlenecek ambargo ve yaptırımlarına karşı, İran’la ticareti sürdürebilmek ve İran’ı 2015 tarihli Nükleer Anlaşma’nın içinde tutmak üzere.

        Sistem şöyle işleyecek:

        Aynı Cameron’un tekne alımında olduğu gibi…

        Diyelim Portekiz’in ihtiyacı petrol. İran’dan alacak. İran’ın ihtiyacı ise Fransız peyniri, Alman makinesi.

        Portekiz, İran’ın peynir ve makineye ödemesi gereken miktar kadar İran petrolünün karşılığını Fransa ve Almanya’ya ödeyecek.

        Mal, değer ve miktar dengesini sağlamak üzere bir nevi borsa ile bir kontrol merkezi oluşacak.

        Beklenti o ki, bu sayede “bu ticarette doların bir işlevi kalmayacak” ve “Avrupa hukukuna uygun biçimde, meşru yollardan İran’la ticaret sürecek.”

        Bu şekilde, Trump’ın ABD’yi çekmesinden sonra, Fransa, Almanya, İngiltere, Çin, Rusya ve İran’a emanet kalan “Nükleer Anlaşma” da yaşayacak. Aynı, bu anlaşma ile takas edilen “İran’la ambargosuz ticaret” gibi.

        Elbette, ABD’de büyük işleri olan ve bu yüzden AB’ye filan bakmadan İran’dan çekilen Total, Peugeot, Mercedes gibi büyük şirketler olmadan!

        MUTABAKAT

        Avrupa Birliği Dışişleri'nin başındaki Federica Mogherini, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’le birlikte bu yeni “Takas Sistemi”ni açıkladığında, şüphesiz kitabın yazarı Gide ile Yüzbaşı Cameron’un kulakları çınlamıştır.

        Federica Mogherini, Cevad Zarif
        Federica Mogherini, Cevad Zarif

        Şu anda dünyada şirketlerin ve ülkelerin “Takas (Troc, Barter)” evrenini geliştirmek için uğraşan IRTA, yani “Uluslararası Mütekabil Ticaret Birliği”nin sevinci eşliğinde.

        Ama kulakları çınlayan başkaları da olmalı!

        TEMİZLİK

        67 sene önce İran’da Musaddık önce Meclis’teki önergesiyle, sonra bizzat Başbakan seçilerek, İngiltere kontrolündeki İran petrollerini millileştirmişti.

        Muhammed Musaddık
        Muhammed Musaddık

        Karşılığı denizden kuşatma, tankerleri hareketsiz kılmak, petrolün satışına konan engeller oldu.

        Sadece o değil: İki yıl sonra bir de “askeri darbe” oldu. Musaddık devrildi. Bugünkü İran’ın devrimine kadar Şah tahtına döndü.

        Eisenhower Beyaz Saray’a gelince ABD’nin katıldığı, İngiltere’nin başını çektiği, CIA ve MI6’in organize ettiği darbeye utanmadan “Ajax” adını verdiler bir de.

        Hayır, Hollanda’nın o devirler devleşmeye hazırlanan kulübünden değil; kulübün adını aldığı Yunan mitoloji kahramanından da değil.

        Bildiğiniz “deterjan”dan! Yapılacak iş “temizlik”ti ya!

        Darbeden iki yıl sonra, İngiltere, Ortadoğu işini sağlama almak üzere “Bağdat Paktı”nı, yani CENTO’yu kurdurdu. İran, Irak, Pakistan ve bir de… 5 yıl sonra kendisi de bir “askeri darbe kurbanı” olacak Menderes (ve Bayar) Türkiye’si!

        AB’nin İran’la ticarette ısrarından, ABD’yi aşma çabasından Türkiye de yararlanacak muhtemelen.

        Diğer Yazılar