Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        PARİS

        Bazı ülkelerde bir gecede meşhur olmak da kolay…

        Meşhur olduğun an hesap sorulması da hızlı…

        Bu hesabı devletin vatandaşa, parlamentoya ve yargıya vermek zorunda kalması da.

        Yargının, gazetecilerin, gazeteciliğin, Meclis’in hakikati arayıp sorgulaması da.

        KOŞAR ADIM HAKİKAT

        Olay şöyle gelişti:

        1. Le Monde gazetesi geçen çarşamba akşamı bir “video”yu internet baskısında yayınladı.

        2. Video 1 Mayıs’ta çekilmişti ve polis kasklı sivil bir kişi bir göstericiyi dövüyordu; yere düştüğünde de sırtına ve başına tekmelerle.

        3. Sonradan Taha Buhafs olduğu açıklanan “vatandaş” bu sahneyi çekmiş ama 1 Mayıs’tan beri dayakçının kimliği belirsiz kalmıştı.

        4. Le Monde, kasklı dayakçının Alexandre Benalla olduğunu açıkladı. O zamana kadar çok az kişinin ismini bildiği, belki Cumhurbaşkanı’nın çeşitli fotoğraflarında yanında gördüğü bir kişi.

        - Alexandre Benalla, Macron'un hep yanındaydı... Artık adı da biliniyor -

        5. Benalla, bütün medyanın kullandığı sıfatla “Cumhurbaşkanı Macron’un yakın çalışma arkadaşı”ydı. 2011’de iktidardaki Sosyalist Parti’de güvenlikçi ve şoför olarak işe başlamış, devrin bir bakanı onu bir haftada kovmuş, sonra partisinden ayrılıp yeni bir “hareket” kuran ve seçimleri kazanan Macron’un kampanyasında çalışmış; nihayetinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee’de üst düzey bir göreve getirilmişti.

        6. En önemlisi, bütün medya, sağdan sola, Le Monde’un haberini gördü; herkes bir taraftan üstüne gitti, bütün Fransa bu olayı konuşmaya başladı.

        7. Benalla 1 Mayıs günü bir polis kuvvetiyle birlikte, Paris’in en hoş meydanlarından biri olan, çok sayıda kafe ve restoranın, misal adı “Yunan”, sahipleri “Ermeni”, çalışanları İstanbullu Ermeni ve Türk olan restoranın da bulunduğu Contrescarpe Meydanı’nda operasyona katılmıştı.

        8. Cumhurbaşkanlığı’nın panikle yaptığı ilk açıklamaya göre “gözlemci” olarak görevlendirilmişti; ama iktidarın Adalet Bakanı Bayan Belloubet “Görevli bile değilken orada bulunması çok sorunlu” dedi.

        - 1 Mayıs 2018... Benalla Paris sokaklarında devriyede. Ve kask takmış eylemciye dayak atarken... -

        9. Sadece izlemekle kalmamış, 1 Mayıs pikniği yaparken polisle gerilim yaşayanlara “müdahale” de etmişti; döve döve.

        10. Video ve haberler koşar adım gitti. Cumnurbaşkanlığı “Biz zaten ona ücretsiz 15 gün uzaklaştırma ve pasif görev cezası verdik” diyerek olaya yeni boyut kattı! Yani, kamuoyundan önce Saray’ın haberi olmuştu ama savcılığa bildirmemişlerdi.

        11. Hemen ertesi gün Meclis bir soruşturma komisyonu oluşturmaya karar verdi; Senato, İçişleri Bakanı’nı ifade vermeye çağırdı. Paris Savcılığı soruşturma açtı.

        12. Cumhurbaşkanlığı kekelemeye başlamış, Cumhurbaşkanı Macron suskunlukla geçiştirmeye çalışıyordu ilk gün.

        13. Perşembe günü “bir video daha” ortaya çıktı. Polis bile olmadığı halde, “Cumhurbaşkanı’nın polis kasklı adamı” o gence vurmadan ve yerde tekmelemeden önce, hemen karşı kaldırımda genç bir kadına da saldırmış, onu yer yer gırtlağından tutup ite ite duvara çarpmıştı. Kadın çığlık atıyor ve sonra yere çöküyordu. Sonra diğer gence yönelmiş, bu arada genç kadını bir başkası zapt etmişti!

        14. Skandal yeni haberler, yeni bilgilerle büyüdü; daha birkaç gün önce Fransa Milli Takımı sayesinde “neşelenmiş” Cumhurbaşkanı ve Saray’ı çok sert sarsıyordu! Hem de o gün Milli Takım otobüsünde de bulunan “adamı” yüzünden!

        15. Macron’un kampanyasındayken silah taşıma talebi reddedilmiş olan ama otomobilini polis teçhizatıyla donatmış “Rambo” Benalla’nın nasıl kovulabileceği konuşulurken, ortaya çıktı ki bazı polislerden o gün meydanda çalışan kameraların görüntülerini de almıştı.

        16. Cuma sabahı Benalla gözaltına alındı; kamera görüntülerini vermekten zanlı, biri Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilişkilerden sorumlu iki komiser ve bir polis de açığa alındı.

        17. Cumhurbaşkanlığı alelacele, “Benalla’nın işten çıkarılması için işlemlerin başladığını” duyurdu.

        18. Derken ikinci bir “eleman” daha deşifre oldu; yine iktidar ve Saray için çalışan “rezerv jandarma” Vincent Crase.

        19. Kendi de rezerv jandarma olan Benalla, 2010 ile 2013 arasında, jandarma subayı, komutanı Sebastien Lecornu’nün emrinde çalışmış ve onun tarafından kollanmıştı. Lecornu bir ara sağcı Cumhuriyetçi partide bulunmuştu. Şimdi de devlet bakanı.

        ADIM ADIM ADALET

        “Cumhurbaşkanı’nın vatandaş döven, yere düşene de vuran yakın çalışma arkadaşı” olarak tanımlanan Benalla Savcılık tarafından şunlarla suçlanıyor:

        Kamu hizmeti görevinde birisinin vatandaşa uyguladığı şiddet.

        Kamu görevinin suistimali.

        Kamu otoritesinin suistimali.

        İlk iki suçun 3’er yıl hapis cezası mevcut; üçüncünün de bir yıl!

        Tabii Meclis ve Senato da Cumhurbaşkanlığını epey zorlayacak ayrıca.

        Özellikle, “Neden yargıdan ve kamuoyu bilgisinden kaçırıp 15 günlük bir cezayla yetindiniz?” diye.

        Bir önemli soru da, “devlet içinde devlet ve imtiyazlar” üzerine.

        Yani hem “devlet görevlisinin imtiyazlı olamayacağı” hem de “kanunlar, yargı karşısında imtiyazlı ve kollanabilir kalınamayacağı.”

        Bu noktada önemli olan, iktidar ve muhalefetin, Meclis soruşturması için birlikte ve hemen karar vermiş olmaları.

        Nitekim iktidar sözcüsü de, “Meselenin yargıya gitmiş olması çok iyi” dedi.

        Gördüğüm kadarıyla kimse, “dövülen 1 Mayıs göstericilerinin kimliği” ile de, amatör videoları çeken muhalif “Boyun Eğmeyenler” partisi üyelerinin kim olduğuyla da ilgilenmedi; “hakikat ve otorite istismarı ile en yüksek makamın yargıdan olayı saklaması, örtbas etmek istemesi” önemsendi!

        Sistem, demokrasiye, adalete, devlete, polise saygıyı kurtarmak için hızlı hareket etmek zorunda kalmıştı.

        Gazetecilik ve kamuoyu baskısının modası hala geçmemişti galiba!

        Diğer Yazılar