Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyanın tedhiş sahnesinde insafa zerre kadar imkan vermeyen bir imha örgütü var. Açıkçası, dünyanın baş belası olarak algılanıyor...

        Bütün ülkeler bu örgütün yaptıklarından hem korkup çekiniyor, hem de mücadelenin bütün fırsatlarını kullanmaya çalışıyor.

        Hala üretilebilmiş bir çare yok.

        Türkiye için olayın her gün değişen bir yanı var. Ve her gün garip bir hikaye kültürü içinde tartışmaya alınıyor.

        Son olay Süleyman Şah Türbesinin IŞİD tarafından kuşatıldığı iddiası idi...

        Süleyman Şah Türbesi, tarihimizde ve kültürümüzde çok önemli bir değerdir.

        Süleyman Şah, Osmanlı devletinin kurucusu Ertuğrul Gazi’nin babası ve Osman Gazi’nin dedesidir...

        ***

        Selçuklu Sultanı Alpaslan, Malazgirt zaferinden sonra ordularını ve halkını yerleştireceği mekan olarak Anadolu’yu seçmişti. Aynı şekilde Kayı Boyu lideri Süleyman Şah da halkına yer edinmek için Halep yakınlarındaki Caber Kalesi’ne gelmiş ve Fırat Nehri çevresine yerleşmişti. Fırat Nehri civarında bir teftiş gezintisi sırasında muhafızlarıyla birlikte sulara kapılıp boğuldu. Naaşı, Caber kalesi civarında bir kümbete gömüldü.

        Süleyman Şah Türbesi denilen yer, işte bu mezarın bulunduğu yerdir.

        ***

        Fransızlar, Suriye’yi terk ederken 1921 yılında Ankara Antlaşmasıyla Caber Kalesi ve Süleyman Şah Türbesi Türkiye’ye bırakıldı.

        Lozan Antlaşması ile, Ankara Antlaşması’nın bu hükmü aynen kabul edildi.

        Açık deyimiyle bu toprak halen Türkiye Cumhuriyeti’nin toprağıdır ve idaresi Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakılmıştır. Ve gönderinde Türk Bayrağı dalgalanır...

        Bu kalenin en temel ve haysiyetli özelliği budur.

        Türk halkının bu konudaki hassasiyeti de bu değer içeriğinden kaynaklanmaktadır.

        ***

        Bu kalenin IŞİD tarafından kuşatıldığı ve kısa sürede işgal edileceği söylentileri, siyasi durum değerlendirilmesinde çok önemli bir gelişme olarak gündeme geldi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclisi açış konuşması sonrasında verilen kokteylde Süleyman Şah Türbesi’nin durumu da gündeme geldi.

        Tayyip Bey yaptığı açıklamada, Süleyman Şah Türbesi’nin IŞİD tarafından işgal edilmek üzere kuşatıldığı iddiasının uydurma olduğunu açıkladı.

        Son gelişme bilgilerinin tartışmasız ilk sunulduğu kişi olarak en son durumun ne olduğunu en yakından bilen kişi Tayyip Bey’dir. Durumu Tayyip Bey’den dinledik.

        Tayyip Bey kendinden ve bilgisinden emin olarak böyle bir işgalin söz konusu olmadığını belirtti.

        Bu konuşma ulusal asabiyeti serinletici bir tesir yarattı.

        Ama herhangi bir tahlil içermiyordu...

        ***

        Bilgiler bu doğrultuda olabilir; ama IŞİD gibi bir terör örgütünün uluslararası anlaşmalara riayet edeceğini düşünmek ne kadar gerçekçi ve isabetli bir siyaset yorumudur.

        Ve ne ölçüde isabetli tahlil olarak kabul edilebilir?

        İşte can alıcı soru buradadır.

        ***

        Dünyanın en güçlü lideri Obama, IŞİD liderinin öldürülmesini istiyor. Bu konuda kesin talimatı var.

        IŞİD gibi bir örgütün davranış tahminlerine ne kadar itibar edilebilir?

        Ne kadar güvenilebilir?

        Türkiye bunun merakında ve teminat verilmesi ihtiyacı içinde...

        Tayyip Bey, “kuşatma yalandır” diyor; ama bu eşkıya sürüsünün “yarın ne yapacağı belli olmaz” diyemiyor.

        Yarın ne olabileceğini, kimse bilmiyor ve kestiremiyor...

        Diğer Yazılar