'Dostlar' Suriye'yi konuştu

Toplantının sonunda açıklanan bildiride, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine milli birlik ve bağımsızlığına verilen önem vurgulandı.

Suriye rejimi tarafından sürdürülen geniş çaplı ve sistematik insan hakları ihlalleri, sivillere yönelik şiddet, cinsel saldırılar, hükümlülere uygulanan işkenceler şiddetli bir şekilde kınandı.

Suriye rejiminin 11 ayı geçen süreçte binlerce sivilin ölümüne ve on binlercesinin mülteci durumuna düşmesine neden olduğu belirtilen bildiride, gerçeği yansıtma peşinde olan gazetecilerin de canlarından olduğu dile getirildi.

Arap Birliği'nin sorunun barışçıl çözümüne ilişkin ortaya koyduğu önerinin desteklendiği dile getirilen bildiride, bu öneride yer alan şiddetin durdurulması, mahkumların salıverilmesi, tankların ve askerlerin şehirlerden çekilmesi, barışçı gösterilere izin verilmesi talepleri yinelendi.

Bildiride, Arap Birliği planı çerçevesindeki demokratik, çoğulcu, eşit, siyasi geçiş süreci için taraflar arasında diyalog ve milli birlik hükümetinin kurulması, Arap Birliği ve diğer uluslararası kuruluşların gözetiminde şeffaf ve özgür seçimlerin gerçekleşmesi taleplerine destek verildi.

Suriye'nin Dostları Grubu olarak, şiddetin durdurulması amacıyla Suriye rejimine karşı siyasi, ekonomik, diplomatik yaptırımlarla baskı uygulamaya devam edileceği vurgulandı.

Bu önlemler arasında, rejim üyelerine seyahat yasağı ve mallarının dondurulması, Suriye'ye ilişkin altyapı yatırımlarının ve finansal hizmetlerin durdurulması, Suriye rejimiyle diplomatik bağların azaltılması, rejime silah ve benzeri maddelerin ulaşımının engellenmesine yer verildi.

MUHALEFETE DESTEK

Muhalefete desteğin de vurgulandığı sonuç bildirisinde Suriye'nin Dostları Grubu olarak, ''Suriye Ulusal Konseyi'nin demokratik ve barışçı bir değişim arayan Suriye halkının meşru bir temsilcisi'' kabul edildiği belirtildi.

Bildiride, Suriye'deki insani duruma da değinilerek, Suriye rejiminden şiddeti durdurması, BM ve diğer kuruluşlar aracılığıyla Humus ve diğer şehirlere insani yardım girişine izin verilmesi çağrısında bulunuldu.

Sonuç bildirisinde, bir sonraki toplantının Türkiye'de, üçüncü toplantının ise Fransa'da yapılmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.

DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASI

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye konusunda en öncelikli konunun ülkedeki kanın bir an önce sona ermesi olduğunu belirterek, "Suriyeli kardeşlerimiz bilmeli ki yalnız değiller ve hiçbir zaman unutularak kaderlerine terk edilmediler." diye konuştu.

Tunus'ta bugün yapılan "Suriye Dostları Grubu" zirvesinde yaptığı konuşmada Davutoğlu, 4 Şubat'ta BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye halkına desteği içeren kararnamenin, demir paletler altında ezilen halkın yardım çığlıklarına rağmen veto edilmesinin herkeste büyük hayal kırıklığı yaşattığına vurgu yaparak, "Bugün burada 'uluslararası kamuoyu Esad rejimin şiddetine karşı yetersiz ve duyarsız' şeklindeki yanlış imajı düzeltmek için büyük bir fırsata sahibiz." dedi.

Bir hafta önce BM Genel Kurulu'nda, Güvenlik Konseyi'ndeki aynı taslağın veto edilmesine rağmen, Suriye rejimine yönelik alınan sert kararlarla buna bir adım yaklaştıklarını belirten Davutoğlu, bugün Tunus'ta yapılan "Suriye Dostları Grubu" zirvesinin birinci toplantısıyla BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu arasındaki tutarsızlığı ortadan kaldıracaklarını söyledi.

"Suriye Dostları Grubu'nu" şiddet gören Suriye halkının korunması için oluşturulan uluslararası bir platform olarak tanımlayan Davutoğlu, bu grubun ilk ve en önemli amacının Arap Birliği'nin Suriye'ye yönelik hazırladığı taslağın uygulanmasına yardım etmek olduğunun altını çizdi.

Davutoğlu, Kofi Annan'ın BM Suriye elçisi olarak seçilmesinin çok yerinde bir karar olduğunu ifade ederek, "Annan bu görev için mükemmel bir tercih. Suriye yönetimi dahil bütün tarafları Kofi Annan ile işbirliğine davet ediyorum." dedi.

Davutoğlu, Suriye rejiminin halkına yaptığı şiddetin hiçbir başarı şansı olmadığını ve kaybetmeye mahkum olduğunu ancak kararlı bir duruş ve uluslararası sert yaptırımlarla mümkün olabileceğini belirtti.

"Rejimin masum halkı öldürmesi ve şehirleri bombalamasına ne göz yumulacaktır ne de bu durum tolere edilecektir." diyen Davutoğlu, başta silah ambargosu olmak üzere rejime yönelik sert yaptırımların uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu ve Türkiye'nin de başını çektiği bir grup ülkenin bu yaptırımları uyguladığına dikkat çekti.

Mağdur durumda olan Suriye halkına acilen insani yardım koridoru açılmasını da sözlerine ekleyen Davutoğlu, "Suriye'nin kardeş halkımız için açık hapishaneye dönüşmesine izin veremeyiz." ifadelerini kullandı. Davutoğlu, bu çerçevede "Suriye insani yardım forumu" oluşturulmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek buna ilaveten "insani yardım fonu" da oluşturulmasının elzem olduğunu dile getirdi.

Demokratik bir Suriye'nin oluşması için Suriyeli muhaliflere daha çok destek verilmesini de sözlerine ekleyen Davutoğlu, "Suriyeli muhaliflerin başarılı olması için kucaklayıcı yapıda olmaları büyük önem arz ediyor. Bu çerçevede, tüm muhaliflerin en büyük ve kapsayıcı muhalif yapı olarak gördüğümüz Suriye Milli Konseyi çatısı altında birleşmeleri çağrısında bulunuyoruz." diye konuştu. Davutoğlu, Suriye Milli Konseyi'nin uluslararası kamuoyu tarafından meşru olarak kabul edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

"KÜRTLER KENDİNİ YÖNETECEK"

Suriye lideri Beşşar Esad'ın muhalifi Suriye Ulusal Konseyi'nin Başkanı Burhan Galyun, Tunus'ta yapılan toplantıda Kürtlere seslendi. Galyun, Esad rejimi sonrası dönemde Kürtlerin kendi iç işlerini yönetebileceğini söyledi.

SURİYE'NİN MALVARLIĞI DONDURULUYOR

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe de, Avrupa Birliği'nin, Suriye Merkez Bankası'na ait malvarlıklarını 27 Şubat itibariyle donduracağını açıkladı.

CLINTON UYARDI

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Suriye yönetimi ağır bedel ödeyecek" dedi.

SUUDİ ARABİSTAN ÇEKİLDİ

Suudi Arabistan, "aktif tavır alınmadığı" gerekçesiyle konferanstan çekildi.

KONFERANS PROTESTO EDİLDİ

Toplantı öncesinde ise protesto gösterileri vardı.

Yaklaşık 200 gösterici konferansın yapıldığı otele girmeye çalıştı, polis eylemcilere müdahale etti.

Göstericilerin, "Suriye'nin ve Arap milletinin düşmanlarının kongresine hayır", "Bu kongre ABD ve siyonistlerin çıkarları için" sloganları attığı bildirildi.