Farkında mısınız? Gençler sevgilerini, muhabbetlerini, takdirlerini ve günlük hadiseleri artık hakaretlerle yahut küfürlerle ifade ediyorlar. Beğenmeyi ifade eden sıfatların yerini ağır kelimeler aldı, eskiden muhataba söylendiği takdirde kan çıkartabilecek, en azından söyleyene okkalı bir yumruk indirtecek sözler şimdi birer muhabbet yumağı!
Delikanlı uzun zamandır görmediği arkadaşı ile karşılaşıyor ve hasretini gayet zarif şekilde ifade ediyor: “Nerdesin lan it? Özledim!”... Hoş vakit geçirip kurtlarını iyice döken bir diğeri “Hayvan gibi eğlendiğini” söylüyor, gittiği yerde çalan müziğin ritmine uyup birkaç dakika dans niyetine kıvıranı “Eşşek gibi oynadığını” anlatıyor; ahmak ıslatana, yani hafif yağmura yakalananı “Köpek gibi ıslandım” diyor, fazla yorulanı da hiç sıkılmadan “validesinin başına birşeylerin geldiğini” hikâye ediyor.
İnkâra lüzum yok, “Türk değer yargısı” her zaman değişik ve kendine mahsustu! Meselâ güzel bir müzik mi çalındı, icrayı beğenenler arasından “Ulan, herif ne okuyor!” yahut “Hayvan karının sesine bak, helâl olsun” diyenler mutlaka çıkardı ama o zamanlarda az kişiye mahsus olan böyle “asil” değerlendirmeler şimdi değer yargısının genel kalıbına döndü!
RUHUN YELPAZESİDİR, AMA...
Bu şekildeki konuşanlar, yorumlarını bu sözlerle yapanlar ve küfürleri havalarda uçuşturanlar artık sadece erkekler değil; kadınlar, özellikle de genç kızlar erkekten de beter! Karşısındakinin anası, babası, ailesi, sülâlesi ve ecdadı hakkında söyledikleri bir tarafa, yapmalarına fiziken imkân bulunmayan temennilerini de küfür niyetine sıralamaları işi hakaret boyutundan edepsiz bir mizah çizgisine getiriyor...
Eskiler “Küfür ruhun yelpazesidir” derlermiş; bu sözde hakikat payının bulunduğuna tecrübeleriniz ile sizler de mutlaka emin olmuşsunuzdur. Ama küfrün de bir raconu vardır. “Bilmemnenin evlâdı” diye ağız dolusu haykırışları İstanbul’un en ağır ama en zarif küfrü olarak bilinen “Hangi babana küfredeyim?” sözündeki buluş inceliği ile mukayese edecek olursanız, Türkçe ile beraber küfür repertuvarımızın da nasıl yerlerde süründüğünü farkedebilirsiniz.
Şimdilerde dillere pelesenk olan bir sözün aslında ne demek olduğunu daha önce yazmıştım, yeri gelmişken tekrar edeyim:
BU KAPAK NEYİN KAPAĞI?
Bugünlerde pek bir meraklısı olduğumuz, hemen her yerde aşkla ve şevkle kullandığımız, anlışanlı yazarlarımızın bile köşelerinin neredeyse logosu yapacakları “Kapak olsun” ifadesinden bahsediyorum... “Aha, bu da sana kapak olsun!” diye gerine gerine savrulan zafer edâsından...
İstanbul’da gayrımüslim yaşıtları ile yetişmiş olan herkes bilir: Bu ifade “Ellenika” denen İstanbul Rumcası’na mahsus ağız dolusu bir küfrün tercümesidir ve aslı “Mama sta muni kosta kapaki”dir. “Ananın...” diye başlar, derken burada yazmama imkân olmayan bir kelime gelir ve bu fasih kalıp “kosta kapaki!” yani “kapak olsun” diye biter! İki ayrı milletin İstanbul’da asırlar boyu devam etmiş olan beraberliklerinin tam bir örneği olan ifadede sadece “kapak” kelimesi Türkçedir ama bu “kapak” tencere yahut tava kapağı değil, hanımlara mahsus bir organın mecazıdır!
Hakaret ifadelerindeki bu bayağılaşmanın, küfürlerle ağır sözlerin uniseks hâle bürünmesinin ve dilin tabiî zenginliği olan argonun yerini ucuz hakaretlerin almasının gösterdiği sosyolojik ve kültürel ama acı bir gerçek var: Dil fakirleşip yerlerde sürünür hâle geldikçe, zekâ ve yetenek gerektiren küfrün zarifi ile argo da aynı şekilde perişan oluyor! Artık en fazla ikiyüz, haydi bilemediniz ikiyüz elli kelime ile konuşulur olan ve bir kabile diline benzemeye başlayan Türkçe ile beraber ayıp ama zekâ eseri kavramlar da kayboluyor; sıfatların yerini hayvan benzetmeleri alıyor, hakaret ihtiyacı hissedildiğinde muhatabın hemen annesi hatırlanıyor ve valide hanımdan medet umuluyor!
Türk Mizahı’nın bugün sadece belden aşağı küfürden ibaret olmasının sebebi de, meramımızı böylesine fukara bir Türkçe ile ifade edemeyecek hâle gelmemizdir.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.