Dün finansal yatırım araçlarının mayıs ayındaki performansını ele almış ve üç somut eğilim belirlemiştik.
➔Birincisi yatırım araçlarında 1, 3, 6 ve 12 aylık vadelerde hakim negatif eğilim giderek pozitif ağırlıklı olmaya başlamıştı. Aylık bazda faizli enstrümanların pozitif reel getirisi enflasyonla mücadele açısından da iyi gelişmeydi.
➔İkincisi bütün vadelerde pozitif reel getiri sağlayan tek yatırım aracı vardı. O da altın. Dünyadaki değer artışı altını Türkiye’de her vadede getiri lideri yapmıştı.
➔Üçüncüsü ise yatırım araçları içinde en risklisi olan hisse senetleri bütün vadelerde hem TÜFE hem de ÜFE bazında zarar ettirmesiydi.
Kazancın lideri altının kökü dışarıda, fiyatı dünya piyasalarında belirleniyor. Türkiye’de ise döviz kuru değişimi üzerine ilave ediliyor.
ZARARIN DİBİ BORSADA
➔Zararın dibi ise borsada. Bütün vadelerde zarar var ama yıllığa uzanıldığında yüzde 34 gibi büyük zarara ulaşılıyor.
En büyük zarar hisse senetlerindeyse sorun şirketlerde mi?
➔Konjoktürel olarak makro düzeyde bozulma ortamında evet şirketlerde de zayıflama görülüyor.
➔Ana sorun yüksek enflasyon. Ekonomiyi de, Türkiye’nin rekabet gücünü de, şirketleri de, hanehalkını da vuran fiyatlardaki büyük istikrarsızlık ve dünyanın en yüksek 10 enflasyonundan birine sahip olmak.
➔Bu dönemde özellikle borsanın yerlerde sürünüyor hatta geriliyor olmasında ise uygulanmakta olan sıkı para politikasının, kısılan talebin, ihracat pazarlarında zorluğun ve sonuçta şirketlerin ciro ve karlarındaki azalma etkili.
➔2025 yılı ilk çeyrek için açıklanan bilançolara göre şirket karlılıkta en parlak dönemini geride bıraktı.
➔Finnet’in ve Ziraat Yatırım’ın verilerine göre 541 borsa şirketinin 2025 yılı ilk çeyrek karı yüzde 30 azaldı. Geçen yılın aynı çeyreğinde 251 milyar olan kar toplamı 176 milyar liraya indi.
➔Yılın ikinci çeyreği ve gelecek çeyrekler için karlılıkta hemen toparlanma olacağı tahmin edilmiyor.
Ve de mevcut zor durumun içinde bulunduğumuz çeyrekte sürdüğünü ve hemen değişmeyeceğinin beklendiğini belirtelim.
KONJOKTÜR VE SEÇİM ETKİSİ
➔Değişim ya da toparlanma ise kısmi enflasyon düşüşü sonrası ancak 2026 yılında olabilir. O da siyasi takvimin işlemesinden ve seçimin yaklaşmasından dolayı.
➔Seçimin yaklaşması ile birlikte sadece büyümenin toparlanması, gelirlerin artması, tüketici güveninin yükselmesi değil aynı zamanda borsanın yeniden hatırlanması da söz konusu olabilir.
➔2002’den sonraki bütün genel seçimler de böyle oldu. Geçmişte olan yine de olabilir. Kötü bir borsayla kimse seçime gitmek istemez. Bu durum yapısal olmaktan ziyade bir konjonktür veya siyasi bir etki.
10 YIL ÖNCE 3.44, 10 YIL SONRA 2.46 DOLAR
➔Ancak borsanın zararı son bir yıl ya da yıllarla, 5 yılla da sınırlı değil. 10 yıl ve ötesine geçen bir durum var. Yani borsada uzun vadede de kazanç yok.
➔Bazı yıllar istisna, mesela 2022 yılında Borsa İstanbul yüzde 111’lik dolar bazındaki getirisi ile dünya birincisi olmuştu.
➔Bitişikteki yıllık ortalama olarak dolar bazında borsa endeksinin seyri yer alıyor. Tabloyu yıllar boyunca Hazine hazırlıyor ve yayımlıyor. Bu tabloda henüz olmayan mayıs ve haziranın geride kalan günlerine ait veriler.
➔O rakamı da biz koyalım. BİST 100 Endeksi’nin dolar bazındaki değeri 10 Haziran itibariyle 2.46 dolarda. Nisan ayı ortalaması da aynı, 2.46 dolar.
➔2024 yılında endeksin ortalaması 2.93 ile daha iyi ve 2015 sonrasının en yükseğindeydi. 2015 sonrasının en düşük düzeyi ortalama 1.62 dolarla pandeminin yaşandığı 2020 yılına ait.
➔Tam 10 yıl önce 2014’te BİST-100 ortalama 3.44 dolar düzeyiyle en iyi ikinci yılını yaşadı.
➔10 yıl önceki 3.44 dolarlık düzeyden 10 yıl sonra 2.46 dolara iniş yüzde 29’luk düşüş anlamına geliyor. Bir yerden 10 yılda da para kazanılamıyorsa ne zaman kazanılacak? Ölünce mi?
DÜNYADAN NEGATİF AYRIŞIYOR
➔Borsanın en iyi yılı hangisi denirse o da 2013. Türkiye ekonomisinin her yönüyle zirve yaptığı yıl borsanın da zirvesini oluşturuyor.
Endeks Mayıs 2013’te 5.10 dolarla tarihi zirvesine ulaştıktan sonra 4.10 dolarlık yıllık ortalamaya vardı.
➔Bu sırada dünya borsaları yeni rekorlar kırdı.
➔Türkiye’nin mübadili gelişmekte olan borsalar ise 2013 ve 2014 yıllarının üzerinde seyrediyor. MSCI gelişen borsalar endeksinin yıllık ortalaması 2013’te 1.007 iken 2014’te 1.008 ile yatay seyretti. 2024 yılı ortalaması ise 1.071 ile 10 yıl öncenin yüzde 6.3 üzerinde gerçekleşti.
➔10 Mayıs 2025 itibariyle MSCI EM Endeksi 1.209’a ulaştı. Bu düzey, 1.345’e ulaşmış rekor düzeyinin hala altında. Ama küçük oranlı da olsa gelişmekte olan borsalar 10 yıllık vadede prim yaptı.
➔Türkiye Borsası ise ortalama dolar bazlı değeriyle 2024 yılında 2013 yılının yüzde 28.5, 2014 yılının yüzde 15 altına düştü.
➔Gelişmekte olan borsalar gelişmiş borsalardan, Türkiye borsası da gelişmekte olan borsalardan negatif ayrıştı.
➔Bu ayrışma bir gün, bir hafta veya ay değil, hatta yılla da sınırlı değil. 5 yıl, 10 yıl gibi uzun dönemli eğilimleri kapsıyor.
➔Düşündürücü, çözümü zor ve ağır bedel isteyen bir durumla karşı karşıyayız.
SORUN YAPISAL, BORSA İSE BİR AYNA
➔Bu açıdan bakınca borsanın durumu konjoktürün ötesine geçti ve yapısal bir hal aldı. Borsa ekonomiyi, üretimi, sanayinin yapısını ve ülkenin rekabet gücünü yansıtıyor.
➔Yükselen enflasyonla bozulan makro ekonomik dengeler, düşen rekabet gücü, atılım yapamayan sanayinin dünyaya uyum sağlayamaması ve geriye düşmesi, teknolojiyi yakalayamaması artık yapısal sorunlar.
➔Borsaya uzun vadede yansıyan da, dünya ile negatif ayrışmasına yol açan da bu durum.
➔Yoksa borsada yeterince büyük ve sayı bakımından çok teknoloji şirketi vardı da yerli yatırımcılar mı ilgi göstermedi? Ya da bu şirketler çoktu da halka mı açılıp borsaya mı gelemedi? Elbette her ikisi de değil.
➔Dünya borsalarını sürükleyen teknoloji ve yapay zeka sektörlerinde Türkiye’den şirketler çıksaydı hem yerli hem yabancı yatırımcılar tarafından kapışılırdı.
➔Belki de yurtiçinde yeterince bulunmadığından dolayı yerli yatırımcılar yurtdışına kayıyor. Özellikle teknoloji şirketlerine, yapay zeki şirketlerine yatırım yapıyor. Yurtiçi yerleşiklerin yurtdışı borsalara yaptığı bu tür teknolojik yatırımların tutarı milyar dolarları geçiyor.
➔Yerli borsadan ümidini kesen yurtdışına kayıyor.