Alemi cahil, kendinizi akıllı mı sanıyorsunuz?

Aslında E-Ticaret Yasası ile ortaya dökülen saçmalıklardan utanılması gereken çok husus var. Eğer ar duyguları kaldıysa işini bu denli kötü yapıp, “cambaza bak” şaklabanlığı yapanları epeyce utandıracak bir mevzu söz konusu. Ülkü Tamer’in şiirinde dile getirdiği gibi; “Hem dersini bilmiyor hem de şişman herkesten!”. Medya ombudsmanı sıfatını kendi kendine takan Faruk Bildirici, araştırmadan ortaya yalan yanlış, çalakalem saçmalıklar attı. Bazıları da ne olduğunun farkına varmadan, araştırmadan arkasına takıldı.

Anlamamakta ısrar edildiği için ben tane tane ifade edeyim, cevap vereyim. Birincisi; madem kendi kendine bir iş icat ettin, o zaman dersini iyi çalış. Bu konuda ilk yazıyı ben yazmadım. Benden aylarca önce Fatih Altaylı, henüz hiçbirimiz E-Ticaret Yasası’nın hukuksuzluğunun ve özelliklerinin farkında değilken iki yazı yazdı. Bir de tv programı yaptı. Bu konudaki gerçekleri açık ve net bir şekilde yanılmıyorsam ilk defa Altaylı ortaya koydu.

İkincisi, asıl ben sana sorayım: O yazılarda da belirtildiği gibi dünyada örneği görülmemiş şekilde medyaya reklam yasağı getiren, fiyat indirimlerini yasaklayan ve büyümeyi önleyen ve böylece hem medyaya hem tüketicilere hem de ülkeye gelecek yatırıma darbe vuracak bir yasaya karşı bir “MEDYA OMBUDSMANI” olarak neden tek kelime yazmadın, yazmıyorsun, yazamıyorsun?

Araştır bakalım dünyada medyaya reklam yasağı getiren “TEK BİR E-TİCARET YASASI” var mı? Benim ne yazdığıma, neleri eleştirdiğime bakmadan, bir yanlış işten yola çıkıp, fırsat bulmuş gibi bodoslama eleştiri yapmanızın arkasındaki asıl sebep nedir?

Daha net ifade edeyim; bu yasaya karşı sessizliğinizin altında ne var? Hangi koalisyon ve hangi motivasyon sizi bu konuda suskunluğa zorluyor. Buyur buna cevap ver?

Böyle bir yasanın hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu ileri sürmek medyanın görevi değil mi? Dahası, bu yasaya yönelik itirazlarını ileri sürenleri şaibe illüzyonu ile susturmaya çalışmak hangi özel misyonun bir parçası? Cevap ver.

Bizi aptal mı, cahil mi sanıyorsunuz? Hangi ‘network’ün bir parçası olarak çalıştığınızı görmediğimizi, anlamadığımızı mı sanıyorsunuz?

Ülkeye gelmiş en büyük yabancı yatırımın global başkanının başka önemli kurumlara yaptığı görüşmelerin parçası olarak gerçekleşmiş bir medya nezaket ziyaretini bir suçmuş gibi ahlaksızca çarpıtan “keskin kalemlerinizi” devreye koyan ‘networke de söyleyin; bizim alnımız açık, midemizde de haram yok. Siz bu tavırlarınızla asıl neye, kime hizmet ettiğinize, kendi ‘networkünüze bakın…

Bu ‘network’ ve emirlerindeki bazı ‘keskin sirkeli kalemler herkese cahil muamelesi yaparak adeta “Bir yasanın Anayasaya aykırılığını iddia etmek” suçu gibi bir suç icat edecekler. Behey zeka özürlüler, yasaların Anayasaya aykırı olduğunu iddia etmek ve gerektiğinde bunu yargı önünde dile getirmek bu ülkede başta Cumhurbaşkanına, sonra ana muhalefet partisine, ayrıca mahkemelere ve mahkemelerde davası olan her yurttaşa tanınmış anayasal bir haktır. Bu demokratik hukuk devletinin de bir gereğidir. Bu hakkı ileri sürmeyi kriminal bir vaka olarak takdim etmekten utanmıyor musunuz?

Peki bizi yasanın haksız hükümler içerdiğini belirttiğimiz için itham ediyorsunuz da Danıştay 10. Dairesinin bu konuda yürütmeyi durdurma kararı verdiğini neden okuyucularınızdan saklıyorsunuz? Koskoca Danıştay sizin kadar bilmiyor mu hukuku, yasayı, rekabeti? Hiç mi merak etmiyorsunuz Danıştay neden yürütmeyi durdurma kararı verdi? Detayında ne var? Merak etmezsiniz, işinize gelmez!

***

Bir de ‘DELİ’miz oldu, Pars da sırada…

Türk savunma sanayisi kamikaze insansız hava aracı (İHA) alanında önemli bir başarıya daha imza attı. Bu alan çok bilinen, öne çıkan bir alan değil. Ancak yeni nesil savaşlarda, barışın devamlılığında çok ciddi rol üstleniyor.

Daha önce küçük detaylar verdiğim Titra Teknoloji tarafından özgün ve milli olarak geliştirilen “DELİ” kamikaze İHA artık rüştünü ispat etti. Harp başlığıyla yapılan atış testlerini başarıyla tamamlayarak göreve hazır hale geldi. Yanılmıyorsam bu büyüklükte ve etkinlikte kamikaze İHA’ya sahip 3 veya dördüncü ülke Türkiye olacak.

Titra’nın üzerinde çalıştığı 3 önemli proje var; Alpin İnsansız Helikopter (döner kanatlı İHA), DELİ kamikaze İHA ve PARS bulut altı sabit kanatlı İHA. Pars projesi önümüzdeki İDEF fuarında tüm detaylarıyla duyurulacak. Pars bu segmentte öncü olan ABD'nin Puma'sı ile Anadolu Arslanı olarak yarışacak. Türkiye’nin bu alandaki boşluğunu etkin bir şekilde Titra doldurup, Baykar Teknoloji’yi örnek alarak ilerlemek istiyor. Kendi alanında etkin ikinci bir Baykar olabilir.

Daha önce bu projeleri birkaç kez yazma girişiminde bulundum, ama Titra Teknoloji Genel Müdürü Davut Yılmaz beklememiz gerektiğini, birincisi tam başarıya ulaşmadan, diğeri ilgili yerlerin onayı olmadan, üçüncüsü de açıklanacak hale gelmeden yazılmasını istemedi. Yılmaz, daha önce de STM Genel Müdürü olarak döner kanat Kargu İHA ile Türkiye’yi tanıştıran isim olduğu için geliştirdiği projeler önemli. DELİ kamikaze İHA da zaten onun eseri.

Neden “Deli” ismi konmuş? Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Deliler Birliği isminden esinlenmiş. Deliler Birliği savaşlarda en önde giden, üstün cesaretli, düşmana korku salan ve farklı giyinen insanlardan oluşuyormuş. DELİ’de bu rolü üstlenmek üzere isimlendirilmiş.

“Dünyada kamikaze alanında kimler, neler yapıyor?” Diye bakıldığında en öne çıkan ülkenin İsrail olduğunu söylemek mümkün. Amerika, Rusya, İran, Çin ve Polonya ile birlikte Türkiye de bu alanda var. Gündemdeki ülke Ukrayna, ağırlıklı olarak Polonya ürünü Warmate’i kullandı ama Amerikalıların Switchblade ürününü de almışlar.

Türkiye’nin DELİ’sine gelince… Şu anki versiyonuyla doğrudan Rusların Lancet’ine ve Amerikalıların büyük kamikaze İHA’sı Switchblade 600’e rakip olarak dikkat çekiyor. Menzili 85km, maksimum kalkış ağırlığı 17kg. Otonom özelliği de var. Bu durumda “seçilen alanda” düşmanı kendisi belirleyip, komut beklemeden intihar dalışı yapabiliyor. Kısacası geliştirilen ürün kendi sınıfında dünyanın en iyisi olmaya aday.

Otonom ve manuel operasyonel yeteneklerine sahip, modüler yapısıyla kolayca taşınıp, 15 dakikadan kısa sürede kullanıma hazır hale gelebiliyor. Karıştırma önleyicilerle güvenlik seviyesi arttırılan DELİ, saatte 80 kilometre seyir hızına, 180 kilometre maksimum hıza ulaşabiliyor. 3 bin 500 metre maksimum irtifa, 150 ila 500 metre operasyonel irtifa ile muharebe sahasına çıkabiliyor.