Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı 'Sanırım şimdi ağlayacağım!...'
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        54 yıllık hayatının 30 yılında,15 kez aylarca rehabilitasyon merkezlerinde kalan, bağımlılıkla mücadele için 6 binden fazla ‘Adsız Alkolikler’ toplantısına katılan Matthew Perry, geçen yıl katıldığı bir TV programında kısa bölümleri gösterilen ‘Frineds’ dizisinde canlandırdığı Chandler’a bakıp, “Onun için, ona yaptıklarım için çok üzgünüm” diyordu!

        Geçtiğimiz Pazar günü evinin havuzundaki jakuzide ölü bulunan Perry için ben de çok üzgünüm ve Chandler’ın dediği gibi ‘bir arkadaşın ölümü için daha ne kadar üzgün olabilirim’ bilmiyorum...

        2000’lerin başında, hayatımda ilk kez, büyüdüğüm şehirden, sevdiklerimden, hatta kendimden bile uzakta, Aylesbury’de 8-10 metrekarelik bir odada bir başıma, ‘gerçek hayat’la tanıştığımda bana destek olan 6 ‘arkadaş’tan birisi de oydu...

        Tıpkı sevmediği bir adamla evlenmemek için düğününden kaçan, babasına isyan edip özgürlüğü seçen Rachel gibi ben de sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Her gün boyumu aşan ‘gerçek hayat’ denizinde başımı suyun üzerinde tutabilmek için çırpınırken babasının parasını harcadığı kredi kartlarını makasla keserken Rachel, çocukluk arkadaşı Monica hem onu hem beni yüreklendiriyordu: “Gerçek dünyaya hoş geldin. Berbattır ama onu çok seveceksin...”

        The Pouges'un ‘A Rainy Night in Soho’ şarkısında dediği gibi ‘çok sevdiğimiz o berbat gerçek hayatta’, “Arkadaşlarımızın birlikte büyümesini izledik / Ve onları düşerken gördük / Bazıları cennete düştü / Bazıları cehenneme...”

        Ve maalesef ‘cehenneme’ düşen ‘arkadaşımız’ Matthew Perry oldu!

        “O GÜN TANRI’YLA EL SIKIŞTIM”

        Geçirdiği bir jet-ski kazasının ardından başladığı ağrı kesiciler Matthew Perry’i iyileştirmek şöyle dursun daha da kötüleşmesine, hayatının ‘cehennem’e dönmesine neden olmuştu. 55 ağrı kesici aldığı günlerden birinde, 26 yaşında, Las Vegas’ta arabasıyla yaptığı kaza için şöyle söylüyor: “O gün Tanrı’yla el sıkıştım!”

        Bağımlıktan kurtulmak için 9 milyon dolardan fazla para harcadığını söyleyen Perry, geçen yıl çıkan ve geçirdiği o zor günleri anlattığı ‘Friends, Lovers and the Big Terrible Thing’ kitabında Tanrı’yla el sıkıştığı günün ardından geri kalan hayatında yakasından düşmeyen o ‘canavar’la nasıl savaştığını şöyle anlatıyor:

        “Kim olacağım? Her kim olursa olsun, sonunda yaşamın tadını almış bir adam olarak onu (o tadı) evcilleştireceğim. Bu tatla savaştım, çok savaştım. Ama sonuçta yenilgiyi kabul etmek de bir çeşit kazanmaktı. Bağımlılık, herhangi bir kişinin tek başına yenemeyeceği kadar güçlüdür. Ama hep birlikte, teker teker onu yenebiliriz.Tek bir şeyi doğru yaptım, asla pes etmedim! Elimi kaldırıp ‘Bu kadar yeter, artık dayanamıyorum, sen kazandın’ demedim. Ve bu yüzden şimdi dimdik duruyorum, bundan sonra gelecek her şeye hazırım...”

        “ÇOK ÇOK ÜNLÜ OLMAK İSTİYORDUM”

        2002 yılında New York Times'a verdiği bir röportajda ünlü birisi olmayı ne kadar çok istediğini söylüyordu: “İlgi istiyorsun, para istiyorsun, restorandaki en iyi koltuğu istiyorsun... Bütün bunların sonuçlarının ne olacağını hiç düşünmedim..." Bu röportajdan neredeyse 20 yıl sonra ünlü olmakla ilgili daha acı şeyler anlatıyor: “Cevabın bu (ünlü olmak) olmadığını bilmek için ünlü olmanız gerekir. Ve ünlü olmayan hiç kimse buna gerçekten inanmayacaktır.”

        Komedyen David Baddiel, Matthew Perry’nin ölümünün ardından yazdığı yazıda Friends’in Monica’nın üst katında yaşayan Mr. Heckles’ın öldüğü bölümünü anmış. “Yalnız ve hiç sevilmeden ölen Mr. Heckles’ın ölümünden en çok etkilenen Chandler’dı” diyor Baddiel: “Chandler kendi sonunun da Mr. Heckles gibi olacağından çok korkar. Bölümün sonunda hayatının Mr. Heckles gibi sonlanmaması için daha kararlıdır. Ama işte Chandler olmaktan da kendini alıkoyamaz. (Yalnız ölmemek için) Buluştuğu eski sevgilisine bakarken kafasının içinden geçenleri duyarız: ‘Aman Allahım bu nasıl büyük bir kafa... Ofiste bu kadar büyük görünmüyordu. Benim kafam bunun yanında golf topu gibi kalıyordur. Neyse hemen bu kız hakkında iyi şeyler düşünmeliyim, güzel bir gülümseme, güzel kıyafetler, koca kafa, koca kafa...”

        Yalnız ölmekten korkmakla tam yalnızlıktan kurtulacakken kendisini yine yalnız bırakacak bir saçmalık yapmadan duramamak arasında gidip gelen bir hayat...

        Perry'nin ölümünün şöhret ve mutluluk konusunda farklı yorumlara yol açtığını belirtiyor David Baddiel, mutluluğun şöhretten çok kişiye bağlı olduğunu söylüyor: “Çok tanınmak sonuçta Perry'nin şeytanlarından kurtulmasını sağlamadı. Ama Matthew Perry ne kadar Bay Heckles gibi hissetmiş olursa olsun, gerçek şu ki Heckles'ın yapamadığı bir şeyi yapabilmişti; acıyı ve yalnızlığı kahkahaya, milyonlara neşe getiren bir kahkahaya dönüştürdü. Onun tek amacı da buydu.”

        “SANIRIM ŞİMDİ AĞLAYACAĞIM”

        “Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur” diyor Montaigne...

        Matthew Perry’nin ölümünün ardından sosyal medyada bir şey paylaşmayan Courteney Cox, Jennifer Aniston, Lisa Kudrow, David Schwimmer, Matt LeBlanc’ın bu tutumlarında hayal kırıklığına uğrayan bir arkadaşım, “Ne diyorsun bu duruma?” diye sordu geçenlerde... “Onlar benim için Monica, Phoebe, Rachel, Ross, Chandler ve Joey... Ve eminim hepsi arkadaşları Chandler için çok üzgündürler! David, Matt, Lisa, Courtney, Jennifer ve Matthew’u ise tanımıyorum...” diye saçmaladım.

        Dizideki dostluklarının ‘gerçek hayat’ta nasıl olduğunu, yıllar sonra bir araya geldikleri ‘Friends: The Reunion'ın sonunda, aralarındaki o çok özel kimyayı, ‘arkadaşlıklarını’ şöyle anlatıyordu Matthew Perry: “Bunu en iyi şekilde şöyle açıklayabilirim, Dizi bittikten sonra bir partide ya da sosyal ortamda birbirimizle karşılaştığımızda o gecenin sonu oluyordu. Bir köşeye çekilip bütün gece baş başa oturuyorduk. Yanımızdaki diğer insanlardan özür dileyip bizim için çok özel bir insanla karşılaştığımızı ve gecenin geri kalanında onunla sohbet edeceğimizi anlamalarını bekliyorduk. Hepimiz için böyleydi. Bu kadar...”

        Sonra ‘ağlayamamasıyla ünlü Chandler’ı utandıracak bir şey yapıp hafifçe başını öne eğip mırıldanıyordu Perry: “Sanırım şimdi ağlayacağım!”

        “ÇOKTAN ÖLMEM GEREKİYORDU!..”

        Matthew Perry, Temmuz 2019’da afyon bağımlılığı nedeniyle bağırsağının patlaması sonucu iki hafta komada kaldı. Bir gün fıstık ezmesi sürülmüş kızarmış ekmeği ısırdığında ön dişleri döküldü. Doktoru eğer tüm bağımlıkları bırakmazsa 60 yaşına gelmeden öleceğini söylüyordu. 2022’de bağımlılık nedeniyle 14. ameliyatını olmuştu. Daha iyi hissediyordu. Hayatı boyunca ilk kez 4 saatten fazla uyuduğun için mutluydu. Geçmiş 30 yılda yaşadıkları, aşkları için içi pişmanlıklarla doluydu. Ama işte kitabında her şeye rağmen “Hayatımın bu noktasında yine de minnet duyuyorum. Çünkü çoktan ölmem gerekiyordu ama bir şekilde hala hayattayım” diye yazmıştı.

        Yeni yayınlanan bir araştırmaya göre Amerikalıların 3’te 2’si dolu dolu bir hayat yaşamak için ‘yakın arkadaşların’ şart olduğunu söylüyor. Bu oran güzel bir hayat için ‘evlilik’ ve ‘para’yı şart koşanlardan fazla!

        ‘Yakın arkadaş sayısı kaç olmalı?’ sorusuna yüzde 38 “5’ten fazla” diye cevap vermiş araştırmada...

        Benim ‘yakın arkadaş’ sayım geçen Pazar sabahı bi eksildi!

        Aylesbury’de 8-10 metrekarelik bir odada bir başıma, ‘gerçek hayat’la tanıştığımda bana destek olan 6 ‘arkadaş’tan birisi yok artık...

        20’lerimizde, dizinin o efsanevi fıskiyesinin önünde kafamıza göre dans ettiğimiz günler çok uzak şimdi. Ama işte geriye dönüp baktığımızda, tüm o güzel anılar gözümün önünde geçerken içimdeki Chandler’a sarılıp başımı öne eğerek, sanırım şimdi Matthew Perry için ağlayacağım!..