Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı Güzellik başa bela mı?!

        ‘3 Cisim Problemi’nin yıldızlarından Eiza Gonzalez’in dünyayı istilaya gelen uzaylılardan daha büyük bir problemi varmış! Gonzalez ‘çok güzel ve çok seksi olmak’tan yana dertli. ‘Güzel’ oyuncunun bu açıklamasını ilk okuduğumda alaycı bir gülümsemeyle başımı iki yana salladım, “Cık cık cık Allah başka dert vermesin" dedim kendi kendime.

        3 Cisim Problemi’nde başarılı bir fizikçiyi canlandıran Eiza, bazı çok istediği projeleri ‘rol için çok güzel ya da çok seksi’ olduğu için kaçırdığını söyleyip ekliyor: “Ya ben böyleysem Margot Robbie ne! Margot hayıtımda gördüğüm en güzel ve seksi kadın…” Bir kimlik krizi yaşadığını ‘güzelliğinden’ kurtulmak için saçını kazıtmayı düşündüğünü söyleyip isyan ediyor Meksikalı oyuncu: “Latin oyuncuların Hollywood’da aşırı seksi olarak karakterize edilmesi çok acıklı! Meksika’da ise çok güzel bulunmuyordum! Bu önyargılardan kurtulmak kariyerimin en büyük mücadelesiydi…”

        Gonzalez’in bu açıklamasıyla hemen hemen aynı günlerde bizde de Ayça Ayşin Turan, bir röportajda, ‘güzellik’ meselesinin sanıldığı gibi avantaj olmadığını söylüyordu: "Güzelliğimin avantajını yaşamadım. Hatta bazı iş görüşmelerinde 'Çok güzel olmaz' diyerek reddedildim. Bu bir yerde dezavantaj olarak da karşıma çıktı!"

        Hem Eiza hem Ayça Ayşin ‘Güzelliklerinin başlarına bela olduğu’ açıklamaları nedeniyle birçok insandan aynı tepkiyi gördü: “Kabiliyet sıfır ama çok güzel ve yakışıklı olduğu için baş köşeleri tutmuş bir sürü oyuncu var. Belki de güzel olduğun için değil yeteneksiz olduğun için rolü kaybetmişsindir…”

        Eiza Gonzalez
        Eiza Gonzalez

        “SADECE GÜZEL OLDUĞUM İÇİN REDDEDİLMEK ÇOK KIRICI”

        Güzellik ve yetenek konusundaki bu tartışmalar ilk değil… Bu dertten mustarip oyuncular listesinin zirvesine Charlize Theron yazılsa yanlış olmaz sanırım. Theron, birçok kez ‘etli roller' için seçmelere girdiğinden ilk elenenlerin hep ‘güzeller’ olduğunu söylüyor. ‘Monster’ filmindeki rolü için kilo alıp ‘çirkinleşen’ ve sonuçta Oscar kazanan oyuncu bu seferde ‘değişen görünümünün’ konuşulmasına isyan etmişti.

        Bir başka Oscarlı yıldız Jennifer Lawrence da ‘güzelliğinden’ dolayı sıkıntı çekenlerden. Lawrence adını tüm dünyaya duyuran ‘Açlık Oyunları’ filmindeki rolünü ‘aşırı güzel’ olduğu için az kalsın kaybedeceğini hatırlıyor: “Seçmelere girdim beni reddettiler çünkü rol için çok güzelmişim! Bir gece uyumadım, duş almadım, hiç makyaj yapmadım ve ertesi gün oyuncu seçmelerine yine gittim. Bu sefer ‘hah o kadar da güzel değilmiş’ dediler ve rolü aldım.”

        Jessica Biel
        Jessica Biel

        Jessica Biel bir rolün seçmeleri için daha odaya girdiği an yönetmenin kendisini “En seksi kızı aramıyorum ben sokakta görebileceğimiz sıradan bir kız arıyorum” diyerek reddettiğini söylüyor: “Güzelliğim bir sorun oldu orada. Ben de isyan ettim. Sadece çok güzel olduğum için beni reddetmen çok kırıcı. Beni tanımıyorsun. Seçmelerde beğenmezsen rolü vermezsin ama sadece çok güzel olduğum için böyle davranman doğru değil!”

        'Aşk ve Gurur’daki rol için yönetmen Joe Wright’ın kendisini ‘fazla güzel’ bulduğunu anlatan Keira Knightley, “Sonra onunla buluştuk, konuştuk ve ikna oldu!” Knightley’nin bu rolüyle Oscar’a aday olduğunu hatırlatayım…

        BRAD PITT BİLE YAKIŞIKLILIĞINDAN DERTLİ!

        Brad Pitt
        Brad Pitt

        Kadınlar güzelliklerinden çekiyorlar da erkekler ‘aşırı yakışıklılıkları’ nedeniyle acı çekmiyorlar mı? Evet, çekiyorlar…

        Şimdi size Brad Pitt de ‘tipinden’ çok çekmiş desem kahkahalarla gülersiniz eminim. Yakışıklığı ona birçok kapıları açarken bazen de önüne engel olmuş. Onun Hollywood’daki ilk büyük çıkış filmi olan ‘Thelma ve Lousie’deki rolü için nasıl uğraştığını şöyle anlatıyor: “Rolü için en uygun kişi olduğumu düşünüyordum ama hep başka aktörlere yöneldiler. Reddedilmeme rağmen 3 kez seçmeye girip rolü aldım.”

        Dövüş Kulübü’ndeki ikonik rolü için dişlerinden vazgeçmek zorunda kalmış mesela.

        Yönetmen Kevin MacDonald ‘State of Play’ filmindeki karakter için Bard Pitt’in fazla yakışıklı olduğunu düşündüğü için rolü Rusell Crowe gittiğini söylüyor.

        ‘Mad Men’in yıldızı Jon Hamm’ın, ilk rolü Ally McBeal dizisinde ‘bardaki yakışıklı’ olduğunu hatırlıyor. Ancak ‘yakışıklılığın’ kariyerinde onun için bir külfet olduğunu söylüyor: “Oynadığım işlerde fiziksel görünümümden daha fazlasını ortaya koyuyorum ama insanlara sadece fizikten ibaret olmadığını kanıtlamam zor oluyor.”

        ‘En yakışıklı James Bond’lardan Pierce Brosnan fiziğinin kendisine neler getirdiğinin farkında: “Yakışıklı olduğum konusunu görmezden gelirsem bu dürüst bir tavır olmaz…” Ancak bu ‘yakışıklılığın’ kendisine bazı çok istediği rolleri kaybettirdiğini de belirtiyor: “John Huston’ın son filmi The Dead’de rol almayı çok istiyordum. Onun da beni istediğini biliyordum ama sonuçta bu rol için çok genç ve yakışıklı olduğumu düşünüyordu. Rolü kaçırdım! Bir oyuncu sadece görünüşünün her şey için yeterli olacağına güvenmesi çok tehlikeli bir şey…”

        Pierce Brosnan
        Pierce Brosnan

        “50 YAŞINDA HERKES HAK ETTİĞİ YÜZE KAVUŞUR”

        Güzellik ve yakışıklılık sadece oyunculukta işe yarayan bir özellik değil! Okulda, işte, hayatın birçok alanında güzel ve yakışıklı olmak çeşitli avantajlar sağlıyor.

        Kuzey Carolina Üniversitesi’nden sosyal psikologlar Lisa Slattery Walker ve Tonya Frevert, okulda daha güzel görünen öğrencilerin öğretmenleri tarafından diğer öğrencilerden daha zeki olduğunun düşünüldüğüne ve bu durumun notlara da yansıdığına dair birçok araştırmanın olduğunu söylüyor: “Daha çekici insanların diğerlerine göre iş hayatında daha çok para kazanma ve kariyer basamaklarını daha hızlı çıkma şansları var.” Master yapanlar arasında yapılan bir araştırmaya göre ‘güzel ve yakışıklılar’ diğerlerine göre iş hayatında yüzde 10-15 fazla kazanıyormuş.

        Psikolog David Robson da, güzelliğin ya da yakışıklılığın insanları hayatta bir adım öne çıkarabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Ama güzellik ve yakışıklılığın çok da fark edilmeyen birçok tuzağı var…”

        Harvard Tıp Fakültesi’nden Nancy Etcoff, “Hollywood empatimizi genişletecek ve güzel olana dair anlayışımızı değiştirmeye doğru yöneltecek çok şey yapabilir” diyor.

        'Güzelliğin ve yakışıklılığın’ mahkeme salonunda bile işe yaradığı ‘güzel ve yakışıklı’ suçluların diğerlerine göre daha az ceza aldığı bilimsel olarak ortaya konmuşken Eiza Gonzalez, Ayça Ayşin Turan, Brad Pitt, Jon Hamm, Kıvanç Tatlıtuğ, Serenay Sarıkaya ve daha birçok ‘güzel ve yakışıklı’ oyuncunun ‘güzelliklerinin ve yakışıklılıklarının’ onlar için başlangıç noktasında itici bir güç olduğunu inkar edebileceğini sanmıyorum.

        Hollywood’da, Yeşilçam’da, okulda ya da hayatta… Salt güzellik ya da yakışıklılık bir yere kadar getirir insanı. ‘Sadece güzel olduğu için aldığı rolleri’ unutup ‘sadece güzel olduğu için alamadığı rolleri’ konuşmaya başladığında insan sanki biraz ‘çirkinleşmeye’ başlıyor. ‘Güzel yetenek’ ‘güzel yüze’ karşı eninde sonunda galip gelir…

        George Orwell’ın “50 yaşına geldiğinde herkes hak ettiği yüze kavuşur” sözünü unutmamak gerek…