Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Göz Sağlığı Göz muayenesiyle kanserde erken teşhis mümkün

        Vücudumuzun dünyaya açılan penceresi olan gözlerimiz birçok hastalığın habercisi olabiliyor. Çağımızın hastalığı kanser de bu hastalıkların başında geliyor. Genel bir göz ve göz dibi muayenesinde, kanser riski olup olmadığı rahatlıkla teşhis edilebiliyor. Gözün içinde yer alan farklı semptomlar hastalığın teşhis edilmesinde yardımcı oluyor. Hastanın kendisinin bile henüz fark etmediği birçok rahatsızlık bu şekilde anlaşılabiliyor.

        Doç. Dr. Samuray Tuncer, rutin bir göz muayenesi sırasında gözlerin sadece miyop, hipermetrop, şaşılık gibi rahatsızlıkları değil, başta kanserler olmak üzere birçok hastalığın da ipuçlarını verdiğini belirtti.

        BEBEKLERDE GÖZ DİBİ MUAYENESİ İHMAL EDİLMEMELİ

        Göz muayenesinden erken kanser teşhisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Tuncer, "Göz dibinde görülen lezyonların vücudumuzda oluşan hastalıkların erken dönemde teşhis edilebilmesine olanak sağlıyor. Göz dibinde farklı birçok lezyon görülebiliyor. Bu lezyonlar sistemik bir kanserin parçası olabileceği gibi, başlı başına gözden kaynaklanabilen kötü huylu kanserler de olabiliyor. Tüm bu tümörler her yaşta ortaya çıkabiliyor. Lezyonların rengi, yerleşim yeri ve büyüklüğü ise tanıda büyük önem taşıyor. Lezyonların büyük çoğunluğu iyi huylu olmakla birlikte, ciddi hastalıkların habercisi de olabiliyor. Bu nedenle erken teşhis hasta için çoğu zaman hayati önem taşıyabiliyor" şeklinde konuştu.

        Doç. Dr. Tuncer, bebekler ve çocuklarda göz dibi muayenesinin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi: "Bebekler ve çocuklar yaklaşık yedi yaşına kadar gözle ilgili herhangi bir şikayetini bildiremiyor. Bu nedenle özellikle bebeklerin ve çocukların göz ve göz dibi muayenesini asla ihmal etmemek ve 6 aya kadar olan dönemde tüm bebeklerin rutin göz muayanelerini yapmak gerekiyor. Dikkatli bir klinik gözlemi içeren ilk göz muayenelerinin tamamlanması ve sürekli olan göz kontrollerinin yapılması konusunda ailelerin bilgilendirilmesi de önem taşıyor. Özellikle bebekleri ve çocukları kontrolleri altında tutan çocuk doktorlarına ve aile hekimlerine ailelere destek olmak konusunda daha çok görev düşüyor."

        Çocukluk çağının en sık görülen birincil göz içi kanser türü olan retinoblastomun erken tanıyla tedavi edilebildiğini söyleyen Doç. Dr. Tuncer, hastaların çoğunun (%95'i) beş yaş öncesi tanıyla tespit edildiğini vurguladı.

        Hastaların özellikle kliniğe göz bebeğinde beyazlık (kedi gözü reflesi) ve şaşılık şikayetiyle başvurduğunu belirten Doç. Dr. Tuncer, tedavi yöntemleriyle ilgili şu bilgileri verdi: "Son dönemde kemoterapi tekniklerinin gelişmesiyle ülkemizde çok ciddi başarılar elde ediliyor.

        Erişkinlerde görülen en sık göz içi tümörü "koroid melanomu"dur. Hastaların üçte birinde hiçbir şikayet görülmezken geriye kalan hasta grubu, görme azlığı, gözde ışık çakmaları, görme alanında siyah gölgelenmeler veya eğri görme şikayetleriyle kliniğe başvuruyor.

        Bu tümörün en etkili tedavi şekli olan radyoaktif plak tedavisi artık ülkemizde uygulanıyor. Hekim tecrübesinin çok mühim olduğu bu yöntemde, plak tümörü kaplayacak şekilde skleraya dikiliyor ve tümör tepe noktasına ortalama 80-85 Gy arasında radyoaktif doz verilerek, göz üstünde tutuluyor. Bu süre tümörün kalınlığına ve radyoaktif plağın aktivitesine göre değişiklik gösteriyor. Gerçekleştirilen bu tedavide tüm hesaplamalar kişiye özel olarak hazırlanan bilgisayar programları ile yapılıyor.

        Plak takıldıktan sonra çıkarılışına kadar hastanın radyasyon güvenliği açışından gerekli kriterleri taşıyan bir ortamda kalması sağlanıyor ve konulan plak ikinci bir operasyon ile gözden uzaklaştırılıyor.

        Radyoaktif plak tedavisi koroid melanomu dışında, koroid hemanjiyomları, retinanın vazoproliferatif tümörü, retinoblastom tedavisinde de kullanılıyor. Ülkemizde de son iki aydır uygulanan bu tedavi yöntemleri %95 oranında başarı sağlıyor."

        Doç. Dr. Tuncer, akciğer kanserinden prostat kanserine, lenf kanserinden meme kanserine kadar birçok hastalığın erkenden teşhis edilebilmesi için, düzenli göz muayenesinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Özellikle göz bebeğinin büyütülerek gözün arkasına bakılmasının birçok tümörün erken dönemde teşhis edilmesine olanak sağladığını sözlerine ekledi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ