Serdar Ali Çelikler: 3 puanlık idman

Henüz ilk ciddi atakta 8. dakikada Emre Akbaba golü atınca arkadaşlarımla konuştuğumuz Whatsapp grubunda Galatasaray'ın maçı 6 ya da 7 golle kazanacağını söyledim.

2 sebepten... O sene başında çok beğendiğim 4-1-4-1'in savunma önü 1'i Taylan'dı en öndeki de pas organizasyonuna katılabilecek olan Babel. Ama asıl numara Babel arkasındaki 4'lü. Arda-Emre Kılınç-Belhanda ve Feghouli bir arada oldular mı, birlikte Voltran'ı oluşturmuşlardı. Dün Kılınç yerine Akbaba vardı. Hızlı pas oyunu ve Feghouli kalitesi sahadaydı.

"Fark olur" dememin diğer sebebi de Denizlispor diye bir takımın sahada olmamasıydı. Pazarlama ve imaj çalışmaları hocalığının önünden giden Yalçın Koşukavak yumuşacık bir takım çıkarmıştı. Savunma yapamamayı anlarım, "hücum yapmayı deniyorlar hiç olmazsa" derim. Ama uzun top ile kontra denemesi dışında bir farklılık üretemedikleri gibi savunma anlamında da berbatlardı. Bu ortamda Galatasaray 9 gol rahatlıkla atabilirdi.

Sahaya verdiği taktik kağıdının fotoğrafı paylaşılan PR'ı iyi bilen Koşukavak'ın teknik adamlık performansında negatif yönde bir. farklılık gördüm. Maçın 17. dakikadaki Feghouli'nin 2. golünde bittiği düşünülürse teknik taktik detaylara girmek çok da gerekli değil. Galatasaray ligin ilk devresini en kötü ihtimalle mevcut sırasında bitirir. Muslera'nın dönüşü, 2 transfer ile şampiyonluğun en büyük adaylarının başında gelir.

Olması gerektiğinden fazla negatif bir hava varsa bunun nedeni Terim-Yönetim diyalogsuzlukları, transfer bekleyen taraftarın sabrının sınanmasındandır. Yoksa bu kadro bu yapısı ile şu ana kadar işini 3-4 puan eksiğiyle yapmıştır.