Atatürk'ün büyük vizyonu

Ülke olarak lanet olasıca bir coğrafyada yaşıyoruz. Bizim kaderimizi yüzyıllarca bu coğrafya çizmiş. Atatürk bu gerçeği gördüğünden, ülkeyi 90 yıl önce Orta Doğu denen ölüm-katliam çukurundan çıkarmak için vizyonu ‘muasır medeniyetler’ seviyesine çevirmiş. Orta Doğu çukuruna bir kez girdiniz mi, ‘kanlanmadan’ çıkamıyorsunuz.

İşte dünkü gibi alçaklıkla bile sıfatlandırılamayacak terör eylemlerine maruz kalıyorsunuz. Sıradan insanları hedef alan ister mezhepçi, ister etnik olsun, bu kahrolası terör, bir ülkenin başkentinde neredeyse ayda 2 kere seviyesinde olunca da kaderinize lanet okuyorsunuz.

***

Aslında maç yazısı falan da yazmak istemiyordum. Ama işte o “teröre karşı yapılması gereken şeylerden biri de ‘hayat’a devam etmektir” mottosu nedeniyle az da olsa ‘işimize’ bakmaya çalışalım. Vitor Pereira; Topal’ı dinlendirip 6 numara pozisyonunda Kadlec ile başladı. Tek santrfor uzun bir aradan sonra Fernandao idi. İlk yarıda ritim yakalayamadı ev sahibi. Bu yarıdaki tek aksiyon Fırat Aydınus’un gereksiz yere Mabiala’yı 2. sarıdan atmasıydı. İkinci yarıda Ankara katliamının şoku yayıldıkça tribünlerde herkes de maçtan koptu. Vitor, 10 kişilik Kayseri’ye karşı RvP’yle santrforları çiftledi.

Hasan Ali’nin asistinde RvP golü attı. 3 dakika sonra kazanılan penaltı sonrası Fernandao ile RvP’nin sarılmaları güzeldi. Penaltıyı da kurtaran Ali Ahmadi maçın yıldızıydı. 1-0’lık sonuç bu tür bir rakibe karşı az skordur. Maç öyle böyle bitti. Bu yazı da burada bitiyor.

Türkiye’de bu kadar iyi kaleci performansı uzun zamandır seyretmiyordum. Tebrik ederim.

Kayserili oyuncuları adeta ezdi. Hakem tekniği açısından kararları doğrudur, yanlıştır, tartışılır. Ama Kayserili oyuncularla, Fenerbahçeli oyunculara karşı tavır farkı bile tipik Türk hakemliğinin fotoğrafıydı.