Lapland’ın bembeyaz yollarında
Daha yaz bitiminde benzer yollardan geçmiştim; dev ağaçlar, geniş ormanlar ve vahşi Kuzey coğrafyasında... O yolculuğun hemen sonrasında yeni rotamızı belirlemiştik. "Kuzeye, en kuzeye süreceğiz otomobilimizi." Bu yolculuk aynı zamanda birkaç ay önce başlayan "North/Kuzey" yol hikâyemin bir parçası...
LEVENT ÖZÇELİK/HT CUMARTESİ
Lulea Havaalanı’na indiğimizde çivili lastikli, dört çeker İsveçli Volvo XC60 hazır bekliyordu. Bu çivili lastikle ikinci deneyimim. İki yıl önce North projesinin hazırlığı için Güney Lapland diye bilinen bölgede Are ve Östersund yollarını arşınlamıştım. Karlı yollar, buz tutmuş göller, nehirler, beyaza bürünmüş ormanlar... Kuzey’in vahşi doğasının içindeyim yeniden. Kabaca söylemek gerekirse İsveç Lapland’ında birkaç ay önce yeşile bürünen doğa beyaza bürünmüş, renk değiştirmiş. Üzeri buzla kaplı asfaltlarda yüz kilometrelerce süren bir yolculuktan bahsediyorum.
LAPLAND OLAĞANÜSTÜ BİR COĞRAFYA
- Lapland’ın sadece Finlandiya bölümü bile Hollanda, Belçika ve İsviçre’nin toplam yüzölçümüne sahip.
- Noel Baba yani Santa Claus’un evi burası, geyiklerden tanırsınız zaten...
- Pek çok insan Lapland’da kutup ayısı görebileceğini düşünür, öyle bir şey yok, unutun...
- Yılın belli dönemleri karlar içinde soğuk olsa da yazın 30 dereceyi gösterebiliyor termometre. Kar Lapland’ın kaderi değil.
- Muhteşem bir bitki örtüsüne sahip. Karlar altında romantik bir siluete sahip çam ağaçları en azından 300-400 yaşında...
- Çilek, ahududu ve yabanmersinini biliyorsunuz ama Lapland’da bilmediğiniz sayısız “berry” türü var. Cloudberry, crowberry, lingonberry...
- Kuzey ışıkları turları çok rağbet görse de bu biraz şans işi, hatta biraz ütopik. Lapland’da göreceğiniz son şey Kuzey ışıkları olabilir. Ama yine de cam iglolarda kalıp gökyüzünü seyretmeye değer...
THREE HOTEL-ICE HOTEL
- Önce Tree Hotel’den başlayayım. Bir yamaç üzerindeki ağaçlara iliştirilmiş gibi duran doğa dostu, birbirine benzemeyen sıra dışı tasarımlar. Büyüklükleri ve şekilleri farklı, biri bir ayna ile kaplanmış diğeri küp gibi duruyor. Bir diğeri uzay aracı gibi. İçleri son derece işlevsel ve lüks döşenmiş.
- Diğeri ise ünlü Buz Hotel. Aslında bir kompleks. Buzdan yapılmış bir kilise, bir bar ve otelden oluşuyor. Ertuğrul Ağabey “Ben asla buz odada kalmam diğer, tarafta kalırım” dedi. Bu tecrübeyi tek başıma yaşadım.
-Buz otelin odalarında dolap, çekmece vesaire olamadığından giriş bölümündeki soyunma odalarında soyunup üzerinizde içlik kıyafetlerle odaya gidiyorsunuz. Giriş bölümündeki açık avludan lobiye geçiyorsunuz. Benim odam ile lobi ve tuvaletlerin bulunduğu bölümün arası yaklaşık 50 metre. Odaların kapısı yok, bir perdeyi açıp giriyorsunuz. Sehpa, duvar, yer, tavan her şey buzdan. Tabii yatak da... Yatağa, iki geyik postu şilte gibi atılmış. Bir de uyku tulumu... Tulumun içine girince her şey kolay olacak sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Çünkü kafanız açıkta uyumanız lazım. Kafanızı tuluma sokup ısınıp ara ara nefes almak için çıkıyorsunuz. Saatlerce araba kullandığımdan uyuyakaldım.
- Hava soğuk olduğundan tuvalete gitme ihtiyacınız oluyor ki asıl deneyim o zaman başlıyor. 50 metre ötedeki tuvalete gitmek! Tulumdan çıkıp koşuyorsunuz. Ertesi gün 50 metreyi 7 saniyede koştuğumu iddia ettim. Lobide soğuğa dayanamayıp koltukta uzanan müşteriler var.
- Tulum içi ve dışında çeşitli nefes alıp verme teknikleri geliştirerek sabahı ediyorum. Geceyi Ertuğrul Ağabey’e anlatıyorum. Benden tavsiye; bir gece kalmak ilginç bir deneyim. Ama kolay değil...
4 ÇEKER VE ÇİVİLİ LASTİK ŞART
Lapland kışın oldukça vahşi ve zorlu bir coğrafya. Eğer otomobil ile bir keşfe çıkıyorsanız güçlü, 4 çeker bir otomobile ve çivili lastiklere ihtiyacınız var. Biz seyahatimizi Volvo XC60 ile tamamladık. Çivili lastik, bizim gibi ılıman coğrafyalarda yaşayanlara yabancı bir olay. Volvo’nun son yıllarda en büyük söylemi “2020 yılından itibaren Volvo otomobillerle yaşanılan kazalarda kimse ölmeyecek ve ağır yaralanmayacak”... Yani Volvo ile bütünleşen güvenlik kelimesi yeni jenerasyon XC60 modelinde yeni seçenekler sunuyor.
