Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi "Şimdi repertuvar kuaförde yapılıyor"

        HT CUMARTESİ / AYSUN ÖZ KAŞİ

        Çok değil 10 yıl önce hangi albüm kartonetine baksanız onların isimleri vardı. Şimdiyse hangi şarkıları dinleseniz onların tınıları var. Meydanı bir süre boş bırakınca Beyonce hicaz söylemeye başladı, bizim gençler bilgisayardan copy-past müzik yapmaya sardı. Atilla Özdemiroğlu ve Garo Mafyan bu gidişe dur demek için yine sahnede. Bugün müziğin duayeni olarak kabul ettiğimiz kim varsa, Sezen Aksu, Nilüfer, Erol Evgin, Tanju Okan; hepsinin yetiştiği “Dün Bugün Yarın” orkestrasını yeniden hayata geçiriyorlar. Amaç 1972’deki gibi bu coğrafyanın tınılarını kullanarak yeni müziğimizi yaratmak ve yeni icracılar yetiştirmek. 40 yıl önce bugünün müzisyenlerini yetiştiren Dün Bugün Yarın, şimdi yarının sanatçılarına okul olmak için sahnede...

        40 yıl sonra yeniden “Dün Bugün Yarın”, neden?

        Atilla Özdemiroğlu: Nilüfer, Sezen Aksu, Esmeray, Melike Demirağ, Tanju Okan gibi ilk albümünü yaptığımız 30-40 kişi sayabilirim. Pop müziğin bugününü hazırlayan dinamitti Dün Bugün Yarın. İstanbul Gelişim’le devam ettik ama onu da bitirmek zorunda kaldık.

        Garo Mafyan: Sektöre yeni iyi isimler lazım. Mutfağın gerisindeki insanlar olarak önünüzde gençler olunca biz de gençleşiyoruz. Onlar da tecrübelerimizden faydalanıyor; tabii ki laf dinlerlerse. İstanbul’u terk ettim, İzmir’de yaşıyorum artık. Ancak boş duramadım, İzmir Ekspresi diye gençlerden oluşan bir orkestraya destek vermeye başladım. Beraber çalışmaktan çok büyük keyif alıyorum. Yüzlerindeki heyecan ve saygıyı görüyorum. Atilla ile konuştuk ve İzmir’deki bu değerli müzisyenlerle Dün Bugün Yarın projesini yeniden hayata geçirmeye karar verdik.

        ‘ATEŞİ İÇİNDE TAŞIYAN SİZİ BULUYOR’

        Gençler, müzisyenler sizinle çalışmak için can atıyordur. Ne arıyorsunuz onlarda?

        A.Ö.: İsteyen çalışır aslında. Yıl 1973-74. Bir gün sekreterim “Sezen Aksu diye İzmir’den bir şarkıcı sizden randevu istiyor” dedi. Randevuya tam zamanında geldi ve girer girmez “Merhaba” bile demeden elini beline koyup şarkı söylemeye başladı. Yaşı daha 19. Direkt “Sizinle çalışmaya karar verdim” dedi. Çalıştı da. Ateşi içinde taşıyan kişi sizi buluyor. Bizim aramamız gerekmiyor.

        G.M.: Orkestramızda Mert ve Zafer adında iki çok iyi şarkıcı var. İyi şarkıcı sizi çeker siz onu itmezsiniz. İyi şarkıyı gözündeki aşktan anlarsınız.

        60’lardan 90’lara hep siz varsınız. O zamanki müzik dünyası ve şimdiki arasında nasıl bir fark var?

        A.Ö.: Bunu en iyi anlatan Woody Allen’ın son filmi “Roma’ya Sevgilerle”. Eskiden gerçek değerler bir yere geliyordu. Şimdi sunulanı tüketiyorsunuz. Bu müziği olumsuz bir yere götürüyor.

        O kadar mı kötü?

        A.Ö.: Genç müzisyenlerin eğitimleri eskiye göre iyi ama müzisyenlerden bahsediyorum. Değişen Türkiye koşulları, ekonomi ve teknoloji, müzik üretimini zorluyor. Çok ucuza üretebilenler var olabildiler. Eskiden 300 bin dolara 6 ayda bir albüm yapardık. Şimdi 10 bin liralara 2 haftada bir albüm yapılıyor. En büyük sebep televizyonların “Bunu dinleyeceksiniz” diye diretmesi.

        Son zamanlarda orkestralar ilgi görüyor.

        G.M.: Canlı görmek ve dinlemek daha keyifli. Hatasını da sevabını da görüyorsunuz. Konserde playback, müziğe ihanet. A.Ö.: Madonna bir parçayı piyano eşliğinde canlı söyledi sadece. Orhan Gencebay’ın gecesinde iki rock grubu dışında herkes playback yaptı.

        ‘SON STAR TARKAN’

        Son gelen pop star kimdi sizce?

        G.M: Tartışılmaz Tarkan, hâlâ çalışıyor.

        A.Ö.: Tarkan Tarkan’dır. Dünyaya açılır, kapanır.

        Dünyaya açılamamak neden?

        A.Ö.: Tarkan son yüzyılda gelen 10 şarkıcıdan biri. Uluslararası yıldız yaratma başka bir kulvar. Kök müziğimizin üstüne yeteri kadar çalışmazsak, olmaz. Bir de o sanayinin bir parçası olmanız lazım.

        ‘Sezen ve Ajda modanın peşinde gidiyor’

        Eskilerin, yani Sezen Aksu’nun ya da Ajda Pekkan’ın son albümlerini nasıl buluyorsunuz?

        A.Ö.: Müziği bırakıp modanın peşine gidiyorlar.

        G.M.: Hepsi kendisi olduğunda keyifle dinleyeceksiniz.

        A.Ö.: Şöhret öyle bir şey ki bir süre sonra donanmanız gerekiyor. Müziğinizin iyi olması lazım, görüntünüz ve dansınız iyi olmalı. Kuaförünüz, terziniz, sanat danışmanınız ve basın danışmanınız olmalı. Ama bir süre sonra müzik neredeyse yok olabiliyor.

        G.M.: Repertuvarı kuaförde yapacak duruma geliyorlar.

        A.Ö.: Genelde de onlarla yapıyorlar çünkü onları daha çok görüyorlar. Terzide yapılabiliyor, ben çok şahit oldum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ