Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

"Haziranda ölmek zor!" diye yazmıştı Şair.

Ama bir kış günü, 26 Şubat 1984'te yaşama veda etti.

Ne zaman bir şair, edebiyatçı, sanatçı aramızdan ayrılsa Hasan Hüseyin gelir aklıma...

Gazeteci' sıfatıyla tanışamadım Hasan Hüseyin ile...

Ben mesleğe adım atarken o çekip gitmişti bu dünyadan;

Ama ‘Şair' sıfatıyla geldiği Basın Yayın Yüksek Okulu'nda, o gür sesiyle okuduğu şiirler hala kulaklarımda....

"İşten çıktım

sokaktayım

elim yüzüm üstümbaşım gazete"

xxx

Füsun Akatlı'nın ölüm haberi gelince yine aklıma düştü Hasan Hüseyin...

"Haziran'da ölmek zor" diyordu;

Ama nedense Temmuz'da gidiyordu şairler, yazarlar...

Temmuz'un sabıkası kabarık...

Asım, Bezirci, Metin Altıok, Tomris Uyar, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Orhan Hançerlioğlu, Cevdet Kudret, Mehmet Ali Aybar, Ece Ayhan, Bilge Karasu, Fethi Naci, Duygu Asena, Nimet Arzık...

Liste uzayıp gidiyor

xxx

Ama nedense sıra Nimet Arzık'a geldiğinde duruyorum her seferinde;

Ustam' demeye dilim varmıyor...

O'nun ustalığına söz söylemek haddimize değil.

Çıraklarının haytalık günleriydi besbelli.

Ne çok şey öğrenebilirmişiz meğerse kendisinden...

Nimet Hanım da bir Temmuz günü ayrılıp gitti aramızdan; 21 yıl önce....

xxx

"Kuzum; sen bir şeyler yazıyor musun?"

Belki bir basın toplantısından, belki bir olayı izlemekten dönmüş;

Alelacele haberi yazmaya çalışıyordum...

"Senin daktilonun sesi heyecanlı çıkıyor"

Ertesi gün Washington restoranda öğle yemeğine davet etmişti...

Etraftaki bütün masalarda siyasetçiler, bürokratlar, diplomatlar;

Hepsi Ankara'nın havasına uygun laciler içinde...

Benim üzerimde, belki gençlikten, belki acemilikten, ama mutlaka parasızlıktan hırpani bir kot ve gömlek;

O ise kendine özgü Bodrum basması elbisesi; bembeyaz saçları ve her zamanki umursamazlık havasında...

Elinde benim yazmaya çalıştığım ‘deneme' denemeleri; kıyasıya, acımasızca eleştiriyor...

xxx

Yasaklı günlerinden siyasete yeniden hazırlanan Demirel ile ilk röportajı başlamıştı: "Nerde galmıştık..."

Portreler kaleme alıyordu ‘2000'e Doğru' dergisinde;

Acımasız, keskin bir kalem...

O acımasızlıktan biz de nasibimizi almıştık biraz tatlı sert de olsa

İnsanı vazgeçiren değil, cesaretlendiren bir üslupla.

xxx

Akatlı, ölümünden önce ‘Roman Kahramanları' dergisinin "Sizin Roman Kahramanınız Kim?" sorusunu yanıtlamış...

"Benim roman kahramanım kim olabilir" acaba diyerek "Tek At Tek Mızrak"ları yeniden açtım.

Hiç birinde ‘roman kahramanı' yoktu; Nimet Arzık'ın üç kitaplık anı serisinde...

Her biri yakın tarihin kahramanları...

Trablus'ta kalan dedeler...

Kurtuluş savaşı kahramanı amcalar

İkinci dünya savaşında Polonya'da geçen ilk gençlik yılları...

Menderes'in en yakını iken Londra'daki uçak kazasında ölen eş...

Ermeni terörüne kurban giden büyükelçi kardeş...

Geriye kalan ‘Tek At Tek Mızrak'...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar