Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Meclis’te heyecanlı ve kalabalık bir partili grubu tarafından coşkulu karşılandı. CHP’nin grup toplantısında ise gelinen süreçte mutlu ve gururlu partililer vardı.

        Kılıçdaroğlu, grup toplantısında bir veda konuşması yaptı. Millet İttifakı’nın bütün liderlerine tek tek teşekkür etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da unutmadı.

        Kısa bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, "Grup kürsümüze, bu kürsüye veda etmek için bugün buradayım. Bu satırları kaleme almak benim için hiç de kolay olmadı. Tüm yaşanmışlıklarımızı arkada bırakarak bu kürsüye veda etmek pek kolay olmuyor” dedi.

        CHP grup salonu ve kürsünün kendisinin evi, milletvekillerinin de yol arkadaşı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Size son kez bu kürsüden bakmak istiyorum; hoş geldiniz, şeref, onur verdiniz" dedi. Bu sözleri söylerken duygulanan Kılıçdaroğlu’nun gözleri doldu.

        Gazeteci olarak Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayından ilk demecimi almam ve merak edilen bazı konularda sorularımı yöneltmek amacıyla Kılıçdaroğlu ile Meclis’teki makam odasında görüştük. Kendisine ilk sorum, “Meclis’e ve parti grubunuza niçin veda ettiniz?” oldu. Kılıçdaroğlu, “Doğru olan budur. Ben sadece CHP’nin ya da CHP’ye gönül vermiş olanların değil, beni aday gösteren bütün partilerin ve her kesimden, her renkten bütün vatandaşlarımızın cumhurbaşkanı olacağım. Parti rozetimi bunun için çıkardım” dedi.

        REKLAM

        “Bundan sonra grup toplantılarına katılmayacak mısınız?” diye sorduğumda ise, “Evet, artık grup toplantılarına katılmayacağım” yanıtını verdi.

        SÜREÇ TAMAMLANINCA İSTİFA

        Altılı Masa toplantılarının önemli gündem maddelerinden olan, cumhurbaşkanının, partisinden istifa edip etmeyeceği konusunu da kendisine sordum. Kılıçdaroğlu, bu konuda da karar alındığını, parlamenter sisteme geçiş sürecinin tamamlanması ile birlikte CHP genel başkanlığından ayrılacağını söyledi. İYİ Parti’nin bu konuda ısrarı vardı. Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki tavrı net. Geçiş sürecinden sonra partisiyle bağı kalmayacak.

        ÇANKAYA KÖŞKÜ’NE TAŞINACAK

        Daha önce ifade ettiği gibi cumhurbaşkanı seçildiğinde çalışmalarını nereden yürüteceğini, nerede oturacağını sorduğumda Kılıçdaroğlu, “Çankaya Köşkü’ne çıkacağız” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni kullanmayacak mısınız? Orası ne olarak kullanılacak?” diye sorduğumda, “Onun için bir formül, bir çözüm buluruz. Onu zamanı geldiğinde düşünürüz” yanıtını verdi.

        DIŞ POLİTİKA VİZYONU

        İç politikada kucaklayıcı ve kuşatıcı adımlar atan, Millet İttifakı bileşen partileri temsiliyetleri oranında yönetime ortak eden, halkın teveccüh gösterdiği belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı daha sonra cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atayacak olan Kılıçdaroğlu’na dış politika vizyonunun ne olacağını da sordum.

        Kılıçdaroğlu, bu konuda geleneksel milli devlet politikalarından geri adım atılmayacağını, asla taviz verilmeyeceğini vurguladı. Doğu Akdeniz hidrokarbon yatakları ve Türkiye’nin buradaki çıkarları, güney komşumuz Suriye konusundaki güvenlik politikaları, Kıbrıs meselesi, Ege, Karadeniz ve Kafkaslar gibi başlıkları saydığımda Kılıçdaroğlu, “Bu meselelerde ülkemizin ulusal çıkarlarından milim taviz verilmeyecek” dedi.

        REKLAM

        İktidar tarafından kullanılan, “Savunma sanayi projelerinden, yerli ve milli üretimlerden vazgeçilecek. İHA, SİHA projeleri durdurulacak” eleştirisini hatırlattığımda Kılıçdaroğlu, savunma sanayiinde de dış politikadaki gibi adımlar atılacağını, daha büyük milli üretimlere ve projelere imza atılacağını söyledi.

        YAVAŞ VE İMAMOĞLU

        Sohbetimiz sırasında oldukça keyifli gördüğüm Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin her kesimini temsil eden cumhurbaşkanı olma idealine inanmış…

        Türkiye’yi kucaklayacak, kuşatacak ve bütün kesimleri mümkün olan en yüksek seviyede birleştirecek, bir politika izleyecek. Bu nedenle kampanyasında da ayrıştırıcı değil, birleştirici bir dil kullanacak.

        Bu arada küçük bir not olarak eklemeliyim ki Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu hamleleri ile İYİ Parti’yi masada tutmayı başardığı gibi aynı zamanda seçmende karşılığı olan bu iki belediye başkanını da denklem içinde tutmuş oldu.

        CHP Genel Başkanlığı konusunda da Kılıçdaroğlu, kendi süreç yönetimini kabul ettirmiş oldu. Kılıçdaroğlu, geçiş sürecine kadar herhangi bir liderlik yarışıyla da enerjisini tüketmeyecek.

        Her ne kadar ortak yol haritası metninde karar cumhurbaşkanına bırakılmış olsa da önümüzdeki yıl Mart’ta yapılacak yerel seçimde aslında iki belediye başkanı bir tercih yapacak. Kılıçdaroğlu seçildiğinde Yavaş ve İmamoğlu, ya belediye başkanlığına aday olmayıp cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacaklar ya da yeniden belediye başkan adayı olacaklar…

        Diğer Yazılar