Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Başkent Ankara, bugünlerde her zamankinden daha kalabalık ve canlı bir kent görüntüsü veriyor. Siyaset ve bürokrasinin merkezi olan şehirdeki kalabalık ve canlılığın sebebi ise Kahramanmaraş depreminden sonra en fazla göç alan şehir olması…

        Tabii kalabalık ve canlılığın diğer bir sebebi ise, siyasi partilere milletvekilliği adaylık başvurusunun yapılması… Neredeyse bütün restoran, kafe ve mekânlar günün her saati hınca hınç dolu ve kentin ana bulvarlarında günün her saati yoğun trafik var.

        Kent esnafı bu yoğunluktan memnun ancak işin bir de fırsatçılık boyutu var. Şehirde kiralık ve satılık ev bulunamıyor. Diyelim ki evi buldunuz ve sabit gelirle çalışıyorsunuz; evi kiralayabilmeniz mümkün değil. Bu nedenle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı son günlerdeki yüksek kira ve satış bedelleriyle ilgili soruşturma başlattı.

        Depremzede vatandaşlarımızın yaşadığı mağduriyeti istismar edenlerle ilgili gereken işlem yapılacak, yapılmalı ancak ben başka bir soruna dikkat çekmek istiyorum…

        Deprem riskiyle beraber ülkenin kritik finans, ticaret ve sanayi tesislerinin korunması, iç göçten kaynaklı sorunlar ve konut fiyat istikrarsızlığı ülkemizin birbiriyle ilintili en önemli problemleri…

        Neredeyse bütün deprem ve jeofizik uzmanları, İstanbul depremi konusunda uyarıyor. Altı yıl içinde İstanbul’da 7’nin üzerinde deprem bekleniyor. Altı yılda depreme dayanıksız konutların tamamını dönüştürmek mümkün olmadığına göre; mümkün olan en fazla sayıda konutu dönüştürürken aynı zamanda İstanbul’un nüfusu seyreltilmeli…

        İstanbul’daki kritik tesisleri, ticaret ve finans merkezlerini, bilişim altyapısını ve yönetim merkezlerini acilen başka şehirlere taşımalıyız.

        ANKARA’YA DÖNÜŞÜ SEVİYORUZ

        Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Göç Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Durum Değerlendirme Raporu’na göre; deprem bölgesinde kayıtlı yurttaş sayısı 14 milyonun üzerinde ve oransal olarak tüm nüfusun yüzde 16.43’üne tekabül ediyor

        Depremlerin ardından BM tahminlerine göre 1.5 milyon kişi evsiz kaldı. Etkisi geniş bir bölgeye yayılan depremler göç hareketliliğini de beraberinde getirdi.

        Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığı’nın hazırladığı raporda ise depremin ilk haftasında 2 milyonun üzerinde vatandaşımız bulundukları bölgeden ayrıldı. Mart ayının ilk haftasında ise bölgeden ayrılan vatandaşlarımız 3.3 milyonu aştı.

        Mersin-Antalya gibi afet merkezine yakın iller dışında sadece deprem bölgesinden değil, diğer bölgelerden de en fazla göç alan şehir Ankara…

        Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Raporu’na göre depremden sonra ilk bir ayda Ankara’ya 205 bin 405 kişi göç etti. Gayri resmi veriler bu rakamın 400 bini aştığını gösteriyor. Bu haliyle kalsa dahi Ankara’nın nüfusu yüzde 10 oranında artmış görünüyor. Göçün devam etmesi bekleniyor çünkü Ankara birinci derece riskli deprem kuşağında yer almıyor ve genellikle konutlar kayalık zemine inşa ediliyor.

        Rivayete göre; Cumhuriyetin ilk yıllarında bürokratik görevler alan ve milletvekili olan Şair Yahya Kemal Beyatlı’ya bir gün Mustafa Kemal Atatürk, “Yahya Kemal Bey, Ankara’nın en çok nesini sevdiniz?” diye sorar. Beyatlı, “İstanbul’a dönüşünü Paşam” yanıtı verir.

        Özellikle İstanbul’da yaşayanlar ve bu şehre aşık olanlar bu sözü çok kullanır. Her açıdan bir dünya markası olan İstanbul elbette ki güzeldir ancak biz Ankara’yı sadece başkent olduğu için değil; buram buram Anadolu koktuğu için, Kurtuluş Savaşı’nı zafere taşıyan Sakarya Meydan Muharebesi’nin yaşandığı şehir olduğu için, Kurtuluş Savaşı’nın en kilit şehirlerinden biri olduğu için, Atatürk fahri hemşerimiz olduğu için çok seviyoruz…

        BANKALAR DÖNÜŞ YOLUNDA

        Önemli finans kuruluşları ve büyük şirketler İstanbul’da bulunan yönetim merkezlerini Ankara’ya taşımak için hazırlıklara başladı. Bu yaklaşımın devam edeceğini düşünüyorum. Son günlerde uluslararası bir bankanın genel müdürlüğünü Ankara’ya taşımak üzere bina arayışlarına başladığı konuşuluyor. Bu banka, bakanlıkların bulunduğu Eskişehir Yolu üzerindeki iş kulelerinden birini kiralamak için görüşmelere de başlamış.

        Sadece özel şirketlerin genel müdürlükleri değil, aynı zamanda kamu bankaları, Merkez Bankası ve BDDK gibi kurumların da Ankara’ya döndürülmeleri yerinde bir karar olacaktır.

        AK Parti hükümetleri döneminde İstanbul Finans Merkezi Projesi adı altında Merkez Bankası, kamu bankalarının yönetim binaları, Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki kurumların yönetim merkezleri İstanbul’a taşınmıştı. Şimdi deprem riskine karşı bunların Ankara’ya taşınması doğru bir karar olacaktır. Ankara hem başkent olması, hem yönetim merkezi olması hem İstanbul’a ve diğer ticari liman kentlerine yakın olması nedeniyle tercih edilebilir.

        Deprem öncesi tedbirler kadar, afet sonrasına hazırlığın ne kadar önemli olduğunu Kahramanmaraş-Hatay depremi bize acı tecrübelerle gösterdi.

        İstanbul, Türkiye’nin kalbidir; Allah korusun İstanbul’u vuracak bir deprem bütün Türkiye’nin kalp krizi geçirmesine yol açar. Bu krizi önlemek için gerekli tedbirlerin şimdiden planlanması ve gereken atımların atılması gerekir. Ankara’ya dönüş başladı…

        Diğer Yazılar