Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Millet İttifakı’nı oluşturan partiler, seçime 45 gün kala, milletvekili ortak listeleri ve seçim çevrelerinde işbirliği konusunda çalışmalarını hızlandırırken, Cumhur İttifakı da bu süreçle ilgili farklı seviyelerde partiler arası görüşmeler yürütüyor...

        Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı ziyaret etmişti. Erdoğan, dün de Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ile görüştü.

        Cumhur İttifakı’nda şu aşamada; AK Parti, MHP, BBP, YRP’nin ittifak çatısı altında kendi listeleri ve parti logolarıyla seçime girmeleri yönünde karar bulunuyor ancak bu durum değişebilir. HÜDA-PAR ise AK Parti listelerinden seçime girecek.

        Millet İttifakı, ortak listeler üzerinde çalışırken, Cumhur İttifakı’nı oluşturan HÜDA-PAR dışındaki dört partinin kendi listeleri ile seçime girmelerinin handikapları ve olumsuzlukları bulunuyor.

        Parti yetkilileri simülasyon yaparak, her partinin ayrı ayrı listeler oluşturmasının doğru bir tercih olup olmadığına bakıyor.

        Mevcut durumda, seçmenin önüne oy pusulası geldiğinde, “Cumhur İttifakı” çerçevesinin içinde her partinin ayrı logosu bulunacak. Seçmen, tercih mührünü ya ittifak çerçevesi içindeki boş alana ya da kendi partisinin logosuna basacak. İttifaka basılan oy partilere eşit dağıtılacak. Parti logosuna basılan mühür ise tercih edilen partiye yazılacak.

        İttifak içinde yer alan partiler yüzde 7 olan seçim barajına takılmıyor ancak illerde oyların bölünmesi, ittifakın milletvekili kaybetmesine yol açabilir. Ayrıca yüzde 10 il barajının da göz önünde bulundurulması gerekiyor.

        Seçmen diyelim ki partisine kızgın, ittifakın içindeki oy potansiyeli düşük başka bir partiye mührünü basabilir. Bu şekilde birikecek oylar ittifakın milletvekili sayısında düşüşe yol açacaktır. İşte bu gerekçelerle Cumhur İttifakı için de seçim bölgelerine göre farklı işbirliği mekanizmaları görüşülüyor.

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önceki günkü açıklamasında, “Cumhur İttifakı'ndaki Yeniden Refah Partisi ile Büyük Birlik Partisi'nin kendi amblemiyle ve adaylarıyla seçime katılmaları söz konusuyken, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ortak liste hazırlığına teşne olması ve buna tevessül etmesi doğru, mantıklı ve makul bir seçenek olamayacaktır” demişti.

        AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, TBMM’de soruları yanıtlarken, “Hüda-Par bizim listemizden seçime girecek kalan 4 parti de kendi listesinden girme hazırlığı yapıyor” dedi.

        Bu zeminde buluşup anlaştıklarını belirten Yavuz, “Buna aykırı bir durum söz konusu değil. Devlet Bey'in ortaya koyduğu tavır da bizim aktardığımız durumun aynıdır” ifadelerini kullandı.

        Farklı işbirlikleri olup olmayacağı konusunda ise Yavuz şunları söyledi: “Bundan sonraki süreçte her şey olabilir. Biz MHP ile sürekli görüşüyoruz. Yeni bir ihtiyaç doğarsa, farklı seçim işbirlikleri olabilir. Buna açık bir süreç yürütüyoruz. Eğer ihtiyaç görürsek her türlü işbirliği olabilir.”

        DİĞER ADAYI DESTEKLEME

        Partiler kendi amblemleri ve listeleriyle seçime girme kararı alsa da benim öğrendiğime göre, illere göre seçim işbirliği konusunda görüşmeler sürüyor. Bazı illerde ittifaka üye diğer partinin adayını destekleme, bazı illerde aday çıkarmama gibi formüller üzerinde çalışılıyor. Öyle seçim bölgeleri var ki, ittifaka üye iki parti aday çıkardığında diğer ittifak partisine vekilliği kaptırabiliyor.

        HÜDA-PAR'ı kendi listelerinden aday gösterecek olan AK Parti, burada da farklı bir formül işletecek. HÜDA-PAR’ın karşılığının olduğu Doğu ve Güneydoğu’daki illerde, bu partinin adayları ön sıralara konulmayacak. Bunun yerine HÜDA-PAR adayları batı illerinde seçilebilecek yerlere konulacak. AK Parti ve HÜDA-PAR güçlü oldukları yerlerde ayrı ayrı aday gösterdiklerinde AK Parti’nin milletvekili sayısı düşüyor.

        İnce hesapların ve aritmetiğin söz konusu olduğu bir seçim olacak…

        BAKANLARA SİNYAL

        Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün AK Parti grup toplantısında, “Bakanlarımız 14 Mayıs'tan sonra Meclis'te çalışmalarını sürdürecekler. Seçimleri kazandıktan sonra kabinede yeni isimlere görev vereceğiz. Bu dönemin adı şahlanış dönemidir” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri, seçimin kazanılması halinde tümü yenilenmiş bir kabineyle çalışacağı şeklinde yorumlandı. Benim konuştuğum AK Partililer ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmaya odaklandığını, buna yönelik bir denklem kurduğunu ifade etti. Kaynaklar, “Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanıldıktan sonra Meclis aritmetiği her türlü kurulur” değerlendirmesini yaptı.

        Erdoğan’ın zorunluluk görmesi halinde seçilmiş milletvekilleri arasından da istifa ettirerek kabinede görevlendirme yapabileceği ifade ediliyor. Yani, milletvekili olacak bakanlara kabine yolu tümden kapanmış değil...

        “KESENİN AĞZINI AÇMAK LAZIM”

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, elektrikte tüm abonelerde, doğalgazda ise sanayi aboneleri için nisan ayından itibaren indirime gidileceğini açıkladı. Erdoğan bayram arifesinde Karadeniz gazının Filyos'a getirilmesi töreninde de yeni müjdeler vereceğini açıkladı. 42 bin güvenlik korucusunun emekli maaş artışından yararlanacağı haberini veren Erdoğan, ilk yerli otomobil TOGG'u pazartesi günü teslim alacağını da söyledi.

        EYT’yi az farkla kaçıran ve kademeli geçiş isteyenler, bedelli askerlik ücretinin düşürülmesini bekleyenler, özlük haklarıyla ilgili verilen sözlerin tutulmasını isteyen uzman jandarmalar, staj ve çıraklık süresinin SGK başlangıcı sayılmasını talep edenler, en düşük emekli aylığına 2 bin TL’lik seyyanen artıştan sonra intibak bekleyen emekliler…

        Geniş toplum kesimlerinin sıkıntıları ve talepleri çok fazla. TBMM’de görüştüğüm bir AK Partili yetkili, “Vatandaş ne istiyorsa vermek; kesenin ağzını sonuna kadar açmak lazım” dedi.

        Galiba seçimi kazanmak isteyen iktidarın sihirli formülü bu…

        Diğer Yazılar