Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ahmet Kaya’nın en sevdiğim şarkılarından biridir. Hasan Hüseyin Korkmazgil’in o muhteşem şiiri.

        Öyle bir yerdeyim ki ne karanfil, ne kurbağa. Bir yanım mavi yosun, dalgalanır sularda. Dostum dostum. Bu ne beter çizgidir bu. Bu ne çıldırtan denge. Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe. Nedense bugünlerde aklımdan çıkmıyor. Dilimde pelesenk.

        Doğaya bakıyorum, denize, etrafımdaki çoluk çocuğa gerçek bir mavi. Dökülen yapraklar, elbette başta can kayıplarımız, yitirdiğimiz dostlar. Sonrası haksızlıklar, yanlışlıklar, şansızlıklar. Sadece kişisel mi bu ruh hali? Hayır. Her şeyde açıyor ikilem tomurcukları.

        Yaşadığın ülkede, toplumun gözünün önünde tiftikleşen sorunlarda, artan yoksullukta, hatta soluklandığın şehir dahi ikilem dolu. Kimi zaman pembe diye sunulan gelişmelerin ardını görmek de ağır duygu. Görüyorsun ki insanoğlu ikilemden oluşuyor. Yapraklar mavinin üzerine düşüyor. Mesala kimsenin ağzından doğa düşmüyor değil mi. Yeşillik görünce deliriyoruz.

        Yaz gelsin diye dört gözle beklediğimiz denizlerimiz var. Hani bana maviliği zerk eden.

        TEK BAŞINA SUÇ DEĞİLDİR

        Gel gör ki, mahvediyoruz.

        Eski portakal bahçelerini, bamya tarlalarını, üzüm bağlarını kesip atıp üzerine bina koymayı, iki, üç odaya mahkum kalmayı marifet sayıyoruz.

        Rant tek başına suç değildir. Ekonominin çarkları kar beklentileriyle döner.

        Ancak bilinçsiz, plansız, hedefsiz kent yönetmek suçtur. Öyle aç ki gözler. Gökçeada’dan sonra binbir emeğin çabasıyla doğan Seferihisar’da Cittaslow unvanını kaybetmek üzere. Taş ocakları, balık çiftlikleri derken, tehlike büyüdü. Ne gökdelen dikmek hata, ne de AVM yapmak, ne de balık çiftliği, mermer ocağı. Tüm bunları bilinçsizce, plansızca, tahrip ederek yapmak büyük birer hata. Maviyi çoğaltmazsanız gün gelir, tanınmış, zengin ailelerin çocuklarını da düşen yapraklar ezer! Mavilik bizim, sizin, hepimizin hakkı. Yaşamın acımasız döngüsü zaten bizleri ezerken, geleceğimizi ezmeyelim. Kimi zaman başka söze gerek kalmaz, sadece mavi artsın istersin fakat mavilikler direndikçe çoğalır. Anlaşıldı yaş aldıkça yapraklar daha hızlı artacak. Hayat bizi hep ikilemde bırakacak. Bir yanımızın ezilmesi değil mesele. Ama toplum uyuşturucu yutmuş gibi. Maviye direnme gücümüz her gün biraz daha kayboluyor. Sonrası bu ne beter çizgi, bu ne çıldırtan denge!

        Diğer Yazılar