Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yaklaşık 20 ay yerde yattıktan sonra detaylı araştırma ve incelemeden sonra yeniden sertifikalandırılan Boeing 737 MAX, ABD’de ilk ticari uçuşunu Aralık’ın son haftası yaptı. American Airlines, 29 Aralık Salı günü 718 uçuş numarasıyla Miami Uluslararası Havaalanı’ndan New York LaGuardia’ya uçtu. Boeing 737 MAX ile bu hatta yaklaşık bir hafta sefer yapıldıktan sonra farklı noktalara uçuş sayıları kademeli olarak artırılacak.

        Şu ana kadar 800’den fazla 737 MAX üretildi ve bunların da yaklaşık 400 adedi havayollarına teslim edildi. Geriye kalanı ise Boeing’in fabrikasında yatıyor. Boeing yetkilileri 2019’daki Seattle seyahatimde aylık uçak üretim sayısını yer sorunu sebebiyle azaltacaklarını söylemişlerdi. 737 MAX sorununun çözümü uzun sürünce ve uçak park yeri de olmayınca üretim tamamen durdurulmuştu.

        Şu anda ise ABD ve Güney Amerika’da havayolları filolarındaki 737 MAX’leri uçuş için hazırlarken, bir yandan da yolcuların yeniden güveninin kazanılması için anketler yapılıyor.

        American Airlines, 737 MAX’i sefere koyduğu hatlarda yolcuları rezervasyon esnasında uçak tipinden haberdar edecek. Uçmak istemeyen yolculara rezervasyon değişimi sağlayacak. Benzer adımı ABD’deki diğer havayollarının atacağını düşünüyorum. Zira tazminatlar, tüketici hakları sebebiyle şirketler problem yaşamamak için her türlü bilgilendirmeyi yapacaktır. Anladığım kadarıyla uçağın yeniden güven kazanması için havayolları çeşitli programlarla yolculara rehberlik edecek.

        REKLAM

        Boeing 737 MAX konusu henüz Avrupa ve Türkiye’nin gündemine girmedi, ama eli kulağındadır. Türk Hava Yolları'nın toplam 75 adet 737 MAX siparişi var. Bunların 12 tanesi Türk tesciline geçmişti ve şu an İstanbul Havalimanı’nda yatıyor. 13 adedi ise Boeing’in merkezi Seattle’de dar gövdeli uçakları ürettiği Renton’daki fabrikasında bekliyor. Türkiye’de ilk Boeing 737 MAX kullanıcısı olan Corendon Airlines’ın filosundaki tek uçakta Antalya’da yatıyor.

        Avrupa ve dolayısıyla Türkiye’de henüz 737 MAX’lerin uçuşları için otoritelerin prosedürleri bitmiş değil. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) MAX’ler için “güvenlidir” onayı verip ilk uçuşların önünü açtı. Güney Amerika ve ABD’de uçuşlar başladı.

        Kanada ve Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA) ise kendi mevzuatları çerçevesinde onay sürecini FAA’den bağımsız olarak yapacak. O süre henüz tamamlanmış değil. EASA Direktörü, 21 Aralık’ta yaptığı, “737 MAX’lerin her şeyi incelendi. Güvenlidir. Ancak FAA’den bağımsız olarak onaylarımızı vereceğiz.” Açıklamasından sonra Avrupa ve Türkiye beklemeye koyulmuştu. Gelişmeye göre Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) de Türkiye’de 737 MAX uçuşları için karar verecek. Avrupa ve Kanada büyük ihtimalle bir iki hafta için de onayını açıklayacak.

        THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’ye bu konuyu sorduğumda aynı hususlara dikkat çekti. Ayrıca Boeing ile 737 MAX müzakerelerinin de devam ettiğini söyledi. Sipariş edilen uçak sayısının azaltılması, teslim tarihlerinin ertelenmesi, yerde yatan uçakların teknik ve maddi hususlarını için müzakereler söz konusu.

        Gördüğüm kadarıyla şu sıralar birçok havayolu Boeing ile başlattığı 737 MAX müzakerelerinde ilginç bir ikilem yaşıyor. Bir yandan uçuşların başlamasıyla 737 MAX için yeniden siparişler veriliyor, ama diğer taraftan Kovid-19 salgını sebebiyle havacılık eski günlerini arıyor. Mevcut uçaklar bile kullanılamıyor.

        ABD’de United Airlines, 11 Şubat’tan itibaren MAX ile yeniden uçmayı planlarken, 737 MAX’lerin en büyük operatörü Southwest de bu yılın ikinci çeyreğinden önce uçuşlara başlayacağını duyurdu.

        Filosunda 737 MAX olan havayolları yeniden uçuş hazırlıkları çerçevesinde bu modelleri önce bakım, kontrol ve iç denetimle uçuşa hazır hale getirilecek. Uçaklar yeni uçuş kontrol yazılımlarıyla donatılacak. Pilotlara eğitim verilecek. Yolculu ticari uçuşlardan önce her uçak test uçuşuna tabi tutulacak.

        Düşük maliyetli havayolları yükselişte

        Düşük maliyetli havayolları yükselişte
        0:00 / 0:00

        Koronavirüs havacılıkta bazı uçak modellerinin devre dışı kalmasını ve sektördeki işletmecilik anlayışlarının değişmesine sebep oldu. 2020 havacılık endüstrisi için tarihte görülmemiş bir kriz yılı oldu. Uçuş ağına sahip olan büyük taşıyıcılar, krizin önüne geçebilmek için ciddi tedbirler aldılar, tasarrufa giderek düşük maliyetli havayolları (Low Cost Carrier) gibi çalıştılar.

        Nisan ayında durma noktasına gelen hava trafiği haziran ayında kademeli olarak başladı. Bu kademeli başlayışta dikkat çeken detay dünyanın önde gelen havayollarının pandemi nedeniyle düşük maliyetli havayolları gibi çalışması oldu. 2 saatin altında ikramlar kalktı, uzun uçuşlarda ikramlar kutularla servis edildi, şirketler krizden kurtulmak için uçak içinde lüksten kaçtı ve uçak biletleri ucuzladı. Üst sınıflarda uçmak yerine yolcular sağlıklı ve güvenli uçuşun yollarını aradı. Bu arayışta havayollarının hizmetlerindeki yüksek standart değil hijyen ön plana çıktı.

        Haziran ayında kademeli olarak başlayan uçuşlarda en hızlı geri dönen havayolları düşük maliyetliler oldu. Bunun örneğini Avrupa hava sahasında gördük. Özellikle Avrupa’da noktadan noktaya uçan, bağlantılı uçuş ağı olmayan Ryanair ve EasyJet gibi düşük maliyetli taşıyıcılar hava trafiğinde ilk sıralarda yer aldı. Bunlara Wizzair’de eklenerek düşük maliyetli havayollarının ön plana çıktığı grafiklerle karşı karşıya kaldık. Dünya genelinde de tablo buna yakın.

        Her krizde yükseliyorlar

        Düşük maliyetli havayolları üzerine yapılan bir araştırma Kovid-19 salgınında bu şirketlerin daha sağlam ayakta kaldıklarını ortaya koyuyor. Sebebi ise salgında uzun uçuşların tercih edilmemesi olarak kaydediliyor. Ayrıca 2001 ile 2019 yıllarını kapsayan incelemede ise düşük maliyetli havayollarının bu dönemde koltuk kapasitesini 5,3’ten yüzde 37,3’e çıkarak yaklaşık 14 katlık bir artış sağladıklarına dikkat çekiliyor.

        Düşük maliyetli havayolları ayın zamanda Avrupa hava trafiğinin yükselmesinde de büyük paya sahip. Araştırma 2008 yılındaki mali krizin düşük maliyetli havayollarının yükselmesinde dönüm noktası olduğunu gösteriyor. Kovid-19 ile geleneksel havayollarının birçok açıdan iş modeli olarak bu şirketlere yaklaşmak olduğu söylenebilir. Türkiye ölçeğinde baktığımızda ise Türk Hava Yolları ile Pegasus Havayolları rekabetinin yoğunlaşacağını söylemek mümkün.

        ABD’de başladı yayılıyor

        Dünyanın ilk düşük maliyetli havayolu şirketi, 1949'da Kuzey ve Güney Kaliforniya arasında uçuşlar düzenlemeye başlayan Pacific Southwest Airlines olarak tanımlanıyor. Şirket 1987’ye kadar aynı isimle faaliyetlerini sürdürmüş. Sonra isim değişikliğine giderek US AIR olarak uçuşlarına devam etmiş.

        En büyüğü Southwest

        Halihazırda dünyan en büyük düşük maliyetli şirketi Southwest Airlines. Pacific Southwest Airlines’ın modeliyle Dallas merkezli kurulan havayolunun filosunda 708 adet uçağı bulunuyor. Yaklaşık 53 yıllık bir tarihe sahip şirket, aynı zamanda filosunda en çok 737MAX uçağını bulundurmasıyla öne çıkıyor.

        Güney Kore lider

        Dünyada en fazla düşük maliyetli havayolu 9 adetle Güney Kore’de bunuluyor. Uçuş ağı (Network) olan iki önemli geleneksel havayollarına; Korean Air ve Asiana Airlines’e ev sahipliği yapan Güney Kore’de düşük maliyetli firmaların büyümesi dikkat çekici. G. Kore’de bu şirketler sayesinde bilet fiyatları düştükçe, her yıl daha fazla yolcu göklere çıkıyor. 2018’de yolcu trafiğinde yüzde 20 artış sağlanmasının en önemli sebebi de düşük maliyetli şirketler.

        Uçmak için güven şart!

        Uçmak için güven şart!
        0:00 / 0:00

        Havayolları salgınla birlikte kaybettikleri yolcuları yeniden kazanmak için havacılık otoriteleriyle birlikte ciddi bir uğraş verdi. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) ve Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA) Kovid-19 salgınıyla birlikte sektörün sorunları için çözüm üretmeye çalıştılar.

        Her havayolu değişik uygulamalar ve yolcuları rahatlatacak yeniliklere imza attı. Yolcuların endişelerini gidermek için yeni normaller ve yeni stratejiler ortaya koydular. Yeni yılda salgınla mücadeleyi başarmak için şu an elimizdeki tek koz aşı çalışmaları. Bakalım bu sene ne gibi düzenlemeler ve endişeleri azaltacak yaklaşımlarla karşılaşacağız? Geçen yıl Koronavirüs nedeniyle 5 strateji öne çıkmıştı.

        1-Uçak biletleri ucuzlatıldı

        Kriz yaşayan tüm dünyada özellikle ülkeler arası seyahatler durma noktasına geldi. Tatiller önemli oranda ertelendi. Hükümetler vatandaşlarının evlerinden çıkmamaları için birçok kısıtlama getirdi. Kısıtlamalar kısmen azalınca da birçok hükümet vatandaşlarına tatillerini kendi ülkelerinde yapmalarını tavsiye etti. Havayolları da bu ortamda bilet fiyatlarını düşürdü. Mesela AirAsia bilet fiyatları ortalama 20 dolara çekti ve bir yıldan uzun süreli paketler yaptı. ABD ve Avrupa’da bilet fiyatlarını iç hatlarda 14 ile 40 dolar arasında belirleyen şirketler oldu.

        REKLAM

        2-Ücretsiz bilet değişikliği

        United Airlines’ın başlattığı bilet değişikliklerinde ücret almama yaklaşımı ABD’de yaygınlaştı. Havacılığın merkezi ABD’nin atmış olduğu bu adım daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Böylece şirketler kendi yolcularını kaçırmadığı gibi yeni yolcu taleplerini de canlı tutmuş oldular. Havayollarına güven tazelendi.

        3- Hijyen setleri verildi

        Türkiye’de uçuşların yeniden başladığı Haziran ayında Türk Hava Yolları ilk seferinde seyahat sağlığını korumak amacıyla iki yeni uygulamayı hayata geçirdi. “Hijyen Seti” vermeye başladı. Benzer uygulama dünyadaki çeşitli havayolları tarafından uygulamaya koyuldu. Galiba bundan böyle hijyen setleri kalıcı olacak.

        4- PCR testli uçuş

        Güvenlik ve hijyen önlemleriyle birlikte çoğu ülke uçuş öncesi negatif PCR testi istemeye başladı. İngiltere’de mutasyona uğrayan Kodvid-19 virüsü Türkiye seyahat edecek yolculardan PCR testi istenmesi için milat oldu. Bazı dönemlerde karantina uygulayan ülkelerde oldu. Kısacası PCR testleri 2020’de hayatımıza girdi. Yurtdışından gelenlerden hiçbir şey istemeyen Türkiye, yurtdışı uçuşlarını kolaylaştırmak için havalimanlarına PCR test merkezleri kurdu.

        5- Ücretsiz Kovid-19 sigortası

        Seyahat esnasında Kovid-19 ile karşılaşma riskine karşılık bazı hava yolları bilet satışlarını teşvik etmek için ücretsiz sigorta yapmaya başladı. Yolcular uçuşta sağlık sorunu yaşayıp Kovid-19 testlerinin pozitif çıkmasından korkmaya başladı. Böyle bir durumda tecrit altına alınma, hastaneye yatma riski ve yolcuların tıbbi harcama maliyetleri onları korkutuyordu. FlyDubai ve Emirates bu durumun farkında olan ilk havayolları oldu. Bu iki şirket yolcularına ücretsiz Kovid-19 sigortası sunmaya başladı. Ardından İngiliz Virgin Atlantic’te benzer bir uygulamaya imza attı.

        Diğer Yazılar