Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın sahibi ve otoritesi kim biliyor musunuz? Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) bilmem halen daha Ulaştırma Bakanlığı sanan var mı? işte o SSM, bu havalimanın otoritesi konumundaki Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri AŞ'nin (HEAŞ) de patronu. Havalimanında mevcut terminalleri, otoparkı, yer hizmetleri, kargo, uçak yakıt ikmal operasyonları ve havalimanı oteli ile CIP salonlarını Mayıs 2008'den bu yana Limak Holding liderliğindeki Hindistanlı GMR Infrastructure ve Malaysia Airports Holdings işletiyor. Ama neticede her türlü yatırım kararı HEAŞ'a dolayısıyla SSM'ye ait. Ancak görünen o ki, yatırım yapmayı, işletmeyi ve havalimanını ihtiyaçlara ve gelecek projeksiyonlara göre genişletmeyi bilmiyorlar.

Bu meydan Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki DHMİ'ye bağlanmıyor? Böyle bir adet varsa, diğer meydanları da yavaş yavaş belediyeleri, özel yönetimlere devretmek gerekmez mi? Ancak konu ülke savunması, asker, silah olunca birçok şeye göz yumuluyor ve o esnada birçok şey de gözden kaçırılıyor. ihaleleri bile doğru düzgün yapılmıyor. Fırsat eşitliği ve rekabet olmadan, davet usulü adamına göre muamele çekilmesi en fazla SSM çatısı altında gerçekleşiyor. Özel sektörde Milli Savunma Bakanlığı SSM ile rahat çalışan, kendi gücüyle iş kotaran pek kimseyi bulma şansınız yoktur. Çünkü savunma ve askeri işler, başka şeyler ister.

Atatürk Havalimanı'ndaki yoğunluğu dikkate alarak uzun süredir ikinci pist işini bitiremeyen, özel jetler için genel havacılık terminalinin ihalesini bile beceremeyen SSM ve HEAŞ yetkililerinin şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekir. Zira İstanbul'un havacılıkta gelecek 7-8 yılı çok sıkıntılı olacak. Zararı başta THY olmak üzere hepimize.

Kısa süre önce Sabiha'dan iş jetiyle yurtiçi turu yaptık gece Atatürk'e döndük. Atatürk'ten tekrar Sabiha'ya gidip araçlarımızı aldık. Neden biliyor musunuz? Yaklaşık 5 yıldır Sabiha'da iş jetleri için gerekli olan hangarlar yapılmadığından? Mesela bu hafta dünyanın en yeni, en gözde, en geniş kabinli ve en hızlı iş jeti Gulfstream 650 Türkiye'ye bu meydana gelecek. Ekibim haber yapmak amacıyla çekim izni için HEAŞ'ın kapısını çalıyor. Kafadan 2.500 Euro talep ediyorlar. Nasıl yardımcı olacaklarını falan sormuyor, direkt para konuşuyorlar. HEAŞ'ın ara sıra eleştirdiğimiz kamu kurumu DHMİ'den öğrendiği para istemek, işletmecilik değil.

Tanıtımı, halkla ilişkileri, reklamı, müşteriyi, iyi yönetimi, yatırımı ve işletmeyi bu zihniyete anlatabilir misiniz? Türkiye'nin havacılık geleceği bu kafayla yönetilebilir mi?

Maliye kendi hatasını vatandaşa yüklüyor

Devletin yıllar önce yaptığı hata, yıllar sonra vatandaşa 'ceza' diye kesilebilir mi? Ama konu paraysa ve vatandaşın kendini savunacak hali yoksa kesiliyor. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'na bağlı Motorlu Taşıtlar Vergi Daireleri, yıllar önce tutanakları zamanında bilgisayar kayıtlarına girmemiş. Vatandaş aracını satarken 'Trafik cezası ve vergi borcu yoktur' belgesini vermiş, şimdi kalkmış, hayır borcun varmış, ben sehven sana yoktur belgesini vermişim. Şimdi sen borcunu hem de faiziyle öde. Hak, hukuk, adalet bunun neresinde? Adam gibi bir avukat yok mu?

Ben bu konuyu daha önce gündeme getirdim. Hürriyet'te Erkan Çelebi de etraflıca bu sıkıntıya değinmiş, ama işi uzatılacak tarafı yok. Maliye Bakanlığı vatandaşa haksızlık ediyor? O cezaları faiziyle istemek yerine kendi hatasından dolayı affetmesi gerekir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar