Olmadı Dadaşlar!

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verdiği tartışmalı bir görüş, hatta onay, bankacılıkta kötü günlerin yeniden yaşanma riskine de kapıyı aralamış oldu. Çünkü o kredi, başka bankalardan kolayca alınabilir olsaydı, bu kadar eleştiriye muhatap olunacağı biline biline gidip Kuveyt Türk'ün kapısı zorlanmazdı. Neden mi bahsediyorum; iki Erzurumlu hemşerimin adının geçtiği, Wall Street Journal'ın da Temmuz 2013'te dünyaya duyurmasına rağmen netice alamadığı bir haberden. Ve üçüncü Erzurumlu olarak diyorum ki, "Dadaşlar bu yaptığınız olmadı. Hakka hukuka sığar gibi durmuyor". İşin içinde hemşeri dayanışması mı var, başka şey mi bilmiyorum. Bildiğim, yapılanın düpedüz yasaya aykırı olduğudur.

BDDK Başkanı Mukim Öztekin, Kuveyt Türk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı'nın kendi bankasından aldığı krediye onay vermiş. İlla "Öztekin verdi" denmez, ama neticede onun başında olduğu kurum tartışmalı krediye "dur" demesi gerekirken, uygun görüş bulma cihetine gidip, "evet" demiş. Abdullah Tivnikli'nin yüzde 30 ortağı olduğu Dicle Enerji Yatırım'a Kuveyt Türk'ten verilen krediye, "dolaylı ortaklık" görüşü çerçevesinde bir çıkış yolu bulunmuş.

Kemal Derviş dönemini ve yapılan düzenlemeleri hatırlatmaya gerek yok. Bankacılık Yasası'na direkt veya dolaylı ortaklara kredi verilmesini düzenleyen maddeler, "hortumlama" nedeniyle batarak kamuya yük olan bankalar ve patronları sebebiyle konmuştu. Şimdi açık biçimde yasaklanan ve daha hafızalardan silinmeyen bir konuda yapılan bu işlem BDDK Başkanı Öztekin tarafından nasıl tevil ediliyor?

Mesela, bir yabancı banka yetkilisine sorduğumda, konuyu bildiğini ve kendi kriterlerini karşılamadığı için başvurulması halinde kesinlikle Dicle Enerji Yatırım'a kredi vermeye sıcak bakmayacaklarını söyledi. Netice itibarıyla Türkiye'de kayıp-kaçak ve elektrik hırsızlığının ortalama yüzde 76 ile en yüksek olduğu zor bir bölge. Dicle Elektrik'in kapsadığı Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak'ta sadece tarımsal sulama alanında kullanılan kaçak elektrik miktarının yıllık 4 milyar kilovatsaate ulaştığı yönündeki tespitler de birkaç gün öncesinin bilgisi.

Şimdi zor bir bölgede ihaleyle alınan elektrik dağıtım şirketini, kayıp-kaçağın yüksek olması, kısa vadede düşürülme ihtimalinin bulunmaması ve verimli tüketimde yine yakın zamanda yükselme ihtimalinin olmaması gibi sıkıntılar bekliyor. Kuveyt Türk yönetiminin bilgisine...

Ayrıca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) belirlediği, belli yıllara dağılmış hedeflerde, kayıp/kaçak ve hırsızlığın düşürülmesi gerekiyor. Hedefi tutturmak, hatta kısa vadede hedefin ötesine geçmek şirketin menfaatine olacağından, ciddi ve sert önlemlerle bölgede faaliyet göstermeye başladılar. Sorunlu abonelerin direkt elektriği kesiliyor, köylerde ödeme yapan birkaç abone varsa, o köye şebekeyle elektrik vermek yerine jeneratör sağlamak gibi tedbirler düşünülüyor. Bölge karışmış durumda. Diyarbakır milletvekili, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Şanlıurfa milletvekili, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de çözüm arıyor.

Yaklaşık 1.3 milyon abonenin yüzde 2'sini oluşturan 25 bin abone tarımsal sulama amaçlı elektrik kullanıyor. Kaçak elektrik yüzünden sulama sistemi çalışamaz duruma gelmiş. Çünkü tarımsal sulamada kullanılan enerjinin yüzde 80'inin kayıt altına alınmasında zorluklar olduğu gibi yüzde 20'lik kısımda da tahsilat problemi söz konusu. Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'ye (TEDAŞ) ödenmeyen borç miktarının da 1.4 milyar civarında olduğu dikkate alınırsa Dicle Bölgesi'ni nasıl bir geleceğin beklediğini tahmin edersiniz.

Şimdi konuyu özetleyelim; BDDK'nın tartışmalı onayıyla Kuveyt Türk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdullah Tivnikli'ye Kuveyt Türk'ten verilen kredi ciddi sıkıntılı. Tivnikli'nin Eksim Holding'inin aldığı Dicle Elektrik Dağıtım Bölgesi de harbiden sıkıntılı olduğuna göre biz neyi tartışıyoruz...