Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bu ülkede bağımsız, tarafsız yargı sorunu çoğumuzun derdidir.

        Ancak bunun için çözüm arayan, proje üreten, hepimizi kapsayacak yargı sistemi öneren insanların sayısı çok azdır.

        Hatırlarsınız ilk sivil yargı reformu projesi üreten bir ekibi tanıtmıştım. Av. Mehmet Gün ve arkadaşları, Daha İyi Yargı Derneği çatısı altında yargı reformu projesi hazırlamışlardı. Bunu da köşemde tanıtmıştım (18.05.2022).

        "FAKÜLTEDEN ADLİYEYE YARGI REFORMUNA İHTİYAÇ VAR"

        Şimdi bağımsız, tarafsız, daha iyi işleyen bir yargı için uzun yıllardır kafa yoran bir başka hukukçunun çalışmasından bahsetmek istiyorum.

        Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ramazan Arıtürk çok uzun süre üzerine çalıştığı projesini anlattı bana.

        “Fakülteden Adliye’ye Yargının Yeniden Yapılandırılması” adını taşıyan kitap, aslında bir doktora tezi olacak kadar titiz hazırlanmış.

        Ancak Ramazan Arıtürk’ün doktora tezi “İhalelere Fesat Karıştırma Suçu” üzerine.

        Bu nedenle iki defa doktora yapmış sayabiliriz Arıtürk’ü.

        Heyecanla anlattığı kitabının detayları buraya sığmaz.

        REKLAM

        Kitabını almayı konuyla ilgilenen herkese tavsiye ederim.

        YARGININ ÜÇ TEMEL SORUNU

        Yaklaşık 27 yıldır avukatlık, 11 yıldır akademisyenlik yapan Ramazan Arıtürk, yargının iyi işlememesini üç temel nedene bağlıyor:

        1. Hukuk fakültelerindeki yetersiz eğitim.

        2. Hakim, savcı ve avukatların bir kariyer planlamasının olmaması.

        3. HSK’nın kurumsallaşamaması ve yetkilerinin çok fazla olması.

        Arıtürk, "Bu üç alanda reformlar yapılmadan, yeni düzenlemeler hayata geçirilmeden, hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin, yargı konusunda sıkıntı yaşanacaktır" diyor.

        HAKİM VE SAVCILARIN KARİYER PLANLAMASI YOK

        Sanırım röportajda beni şaşırtan konulardan biri, hakim ve savcıların kurallara bağlanmış, yönetmeliği bulunan bir kariyer planlamasının olmaması oldu.

        Bir hakim 5 yıl kürsüde kaldıktan sonra HSK kararıyla çok kritik yerlere atanabiliyor. Örneğin insan hayatını çok etkileyen ağır ceza reisi olabiliyor. Ya da bir şehirden başka şehre kolayca gönderilebiliyor.

        Bunu yanlış bulan Arıtürk’ün önerdiği kariyer planlamasına göre, bir hakim 18 yıl çalışmadan ağır ceza reisi olamıyor. Yine 25 yıl tecrübesi yoksa Yargıtay üyesi de olamıyor. Bu görevde maksimum 10 yıl kalabiliyor.

        Yargıtay üyeleri arasından da Anayasa Mahkemesi üyesi seçiliyor.

        Bu kişiler için ayrıca hakemli hukuk dergilerinde yayın ve göreve başlamadan önce bir yıl Adalet Akademisi'nde spesifik eğitimleri de zorunlu hale getiriyor.

        Arıtürk hakimlerin görevde kalma sürelerini, görev yerlerini, mesleki eğitim ve deneyimini kurallara bağlayarak, siyasetin ya da farklı odakların yargıyı etkilemesini engellemeyi amaçlıyor.

        REKLAM

        Sadece hakimler için değil, yargının diğer iki önemli aktörü, savcı ve avukatların da bir kariyer planın zorunlu olmasını savunuyor.

        HSK YAPISI SORUNLU, SEÇİM ŞEKLİ DEĞİŞMELİ

        Dr. Arıtürk mevcut HSK yapısının ve üyelerinin seçilme şeklinin de sorun ürettiği kanaatinde. Bir kere yetkilerinin çok fazla olduğunu düşünüyor. Bunun için önerdiği bir model var.

        En başta savcılar ile hakimlerin ayrı kurullarının olması gerektiğini düşünüyor.

        Belirli tecrübeye ve mesleki eğitime sahip olmayanların HSK üyesi olmasını yanlış buluyor. Kariyer planlamasından gelen, liyakat ve ehliyet açısından yeterli olan isimlerin oluşturduğu havuzdan seçim yapılması gerektiği kanaatinde. Tabii mevcut seçim şeklinden çok farklı usullerle seçim biçimi öneriyor.

        SİYASİLER YARGI REFORMU ÇALIŞMALARINDAN FAYDALANMALI

        Bu denli önemli çalışmaları bir köşe yazısına sığdırmak pek mümkün değil. Burada özetleyerek aktarmaya çalıştım önerileri.

        Sanırım her siyasi partinin programında yargı reformu konusunda bölümler var. Ancak bu bölümleri hazırlayan isimler hukukçu da olsa, siyasetle içli dışı olan kişiler.

        Dışarından bakan bir gözün hazırladığı reform çalışmalarının daha faydalı olacağını düşünüyorum.

        Bu nedenle ülkenin en önemli sorunlarından biri olan adalet konusuna köklü çözüm bulmak isteyen her siyasi partinin Ramazan Arıtürk ya da Mehmet Gün’ün hazırladığı reform paketlerinden faydalanmasını öneririm.

        Bir diğer güzel gelişme, bu yazılardan sonra her iki isim de, hukuk reformu çalışan diğer insanlar da bir araya gelmeye, güçlerini birleştirmeye başladılar.

        REKLAM

        Önümüzdeki günlerde, farklı kesimlerden insanların bir araya gelerek, ülkenin adalet sorununu çözmek için çaba gösterdiğine şahit olacağız sanırım.

        Çünkü herkes adaletten şikayetçi neredeyse.

        DEVLETLERİN ÇÖKÜŞÜ ADALETSİZLİKTEN OLDU

        Ramazan Arıtürk beni kapıdan uğurlarken son olarak şunu söyledi.

        “Yusuf Has Hacip der ki, ‘Adalet göğün direğidir. Direk çöktüğünde gök kubbe çöker, devlet ortadan kalkar’.

        Hunlardan beri incelediğim tüm devletlerin çöküş nedeninin, ekonomi ya da savaşlar değil, adaletsizlik olduğunu gördüm.”

        Diğer Yazılar