Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çizgileri, kırışıklıkları anında siliveren, hatta yaşla beraber kaybolan hacmi yüze geri veren dolgu maddeleri altın çağını yaşıyor. Dakikalar içinde yılları geri döndüren bu etkili anti-aging silahları yakından tanımaya ne dersiniz?

        Gülüyor, ağlıyor, esniyorsunuz. Düşünceli olduğunuzda kaşlarınızı çatıyor, şaşırdığınızda kaşlarınızı kaldırıyor, okurken gözlerinizi kısıyor, yaş günü pastanızdaki mumları üflerken ya da birini öperken dudaklarınızı büzüyorsunuz.

        Ve her gülümseme, mutsuzluk ve hayret ifadesi cildinizde bir çizgi, bir kırışıklık olarak iz bırakıyor. Tabii çizgi ve kırışıklıkların oluşma sürecini belirleyen sadece mimikler değil. Mesela sigara içmek, nemsizlik, genetik, yer çekimi, rüzgar ve güneş ışınları gibi faktörler süreci hızlandırabiliyor. Tabii tüm bunların üstüne bir de yaşlanma sürecinin doğal sonuçlarını eklemeniz gerektiğini unutmayın. Ve işte yukarıda bahsi geçen etkenlerin tümü bir araya geldiğinde yaşlanma haritanız da ortaya çıkmış oluyor.

        Her ne kadar yüzdeki her kırışıklık ve her çizgi bir yaşanmışlık, bir deneyim göstergesi olarak görülse de, kadınların neredeyse tamamının gönlünde daha pürüzsüz, daha genç görünümlü bir cilt yatar. Tabii ki böyle bir görünüm yaratırken amaç her zaman doğallıktan uzaklaşmamak olmalıdır.

        Doldurun!

        Kısa bir süre öncesine kadar yüzünüzdeki çizgileri, kırışıklıkları yok etmek için yapabileceğiniz fazla bir şey yoktu. Fakat son on-on beş yılda yüze enjekte edilen dolgu maddeleri adeta bir evrim geçirerek, çizgileri yok etmek, yumuşatmak hatta yüzdeki çökmüş bölgelere kaybolan hacmini geri vermek için hem çabuk hem de son derece pratik bir çözüm haline geldiler. Ve sonuçlar tam anlamıyla kusursuz! (Tabii eğer enjektör işinin ehli bir uzmanın elindeyse.)

        Cilt yüzeyinin hemen altına enjekte edilen bu dolgu maddeleri, dudaklara daha dolgun bir görünüm vermek için kullanıldığı gibi, gülme çizgileri olarak bilinen burnun iki yanından ağzın iki kenarına doğru uzanan çizgileri, çeneye doğru oluşan kırışıklıkları ve üst dudakların çevresinde meydana gelen ince çizgileri yok etmek için de uygulanıyor.

        Sonuçta hiçbirimiz iğnelerden hoşlanmayız. Ancak içiniz rahat olsun. Yeni nesil bazı dolgu maddelerinin içinde anestezi ilacı bulunduğundan işlem yapılan bölgeyi uyuşturarak, acıyı minimuma indiriyorlar. Diğer dolgu maddelerinde ise doktorunuz uygulama öncesinde uyuşturucu etkili bir krem sürerek işlemin son derece konforlu geçmesini sağlayacaktır. “Dolgu enjeksiyonlarının en büyük avantajı kolayca uygulanmaları ve çabuk sonuçlar elde etmenize olanak sağlamalarıdır. Hastalar anında çok daha dinlenmiş ve genç görünürler. Üstelik işlem sonrası eve kapanmalarına gerek kalmaz, sosyal hayatlarına hemen geri dönebilirler. Ayrıca hiçbir komplikasyonu olmayan yeni nesil dolgu maddelerinin kalıcılığı altı-on iki ay arası devam ediyor.”

        Sizin dolgunuz hangisi?

        Bugünün anti-aging dünyasında uzmanların aralarından seçebileceği en az on iki çeşit dolgu maddesi mevcut. Ve farklı özelliklere sahip olan farklı dolgu maddeleri geliştirilmeye devam ediyor. Peki bu kadar çok seçenek varken hangisinin size en uygun dolgu maddesi olduğunu nasıl bileceksiniz? Bu soruyu doktorunuzla beraber cevaplamanız gerekiyor. “Bütün dolgu maddeleri aynı değildir. Ben farklı bölgelere göre farklı dolgu maddeleri uygulamayı tercih ediyorum. Mesela, nazolabial kıvrımlarda (burun kenarlarından ağzın iki köşesine doğru inen derin çizgiler) bazen dört farklı dolgu maddesi bile kullandığım oluyor. Başlıca hedefin doğal bir görünüm yaratmak olduğunu sakın unutmayın ve unutmayın eğer gerekirse daha sonra bir parça daha dolgu enjekte edilebilir.” Ve işte en çok kullanılan dolgu maddeleri, özellikleri ve kullanım alanları…

        Yüzün Her Bölgesine Hyalüronik Asit

        Moleküler ağırlığının binlerce katı su molekülünü kendine çeken hyalüronik asit doğal olarak da vücutta bulunan bir madde. Formülünde hyalüronik asit bulunan dolgu maddeleri ise anti-aging dünyasının yıldızları! “Yüzdeki kırışıkların, ince çizgilerin içini doldurmak ve yüzdeki hacim kaybını yerine koymak için en fazla bu dolgu maddeleri kullanılıyor, aktif maddesi ciltte doğal olarak bulunan ve cilde nem veren, onu yaşlanma etkilerine karşı koruyan. “Bu madde genç, elastik bir cildin olmazsa olmazıdır. Yaşla beraber giderek azalması ile birlikte çizgiler, kırışıklıklar belirmeye başlar. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri hem ince çizgiler hem de derin kırışıklıklarda kullanılabiliyor. Hiçbir yan etkileri yok ve etkileri altı ayla bir yıl arasında kalıcılığını koruyor.”

        Dolguların yaşlanma belirtilerinin ilk görüldüğü yerlerden biri olan orbital kenarlar üzerinde oldukça etkili olduğunu söyleyebilirim. “Bu bölgeye enjeksiyon daha derine inen bir teknikle uygulanmalı. Bu yöntemle incelmiş olan ciltte pürüzlü bir görünümün oluşması engellenmiş olur. Doğal bir etki için dolgu maddesi hem yanak üstlerine hem de elmacık kemiklerinin üzerine yapılmalıdır. Böylece gözler de bir miktar yukarı doğru kalkar. Bu da yüze daha enerjik bir görünüm verir.”

        Dolgu maddelerinin yeni yeni keşfedilen kullanım alanlarından biri de şakaklar. “Son zamanlara kadar şakaklar hep göz ardı edilen bir bölgeydi. Kemiklerimiz küçülmeye başladığında şakaklar da boşalmaya ve yüze yorgun bir ifade vermeye başlarlar. Şakaklara yapılanhyalüronik asit dolgular özenle yapılmalı, çünkü buradaki cilt çok incedir ve her hangi bir hata hemen göze batar. Düzgün bir uygulama yapıldığında şakakların kaşlara ve oradan da yanaklara geçiş hattı mükemmel olur ve yüze daha genç, taze bir ifade verir.”

        Bu maddelerin dramatik bir etki yarattığı yerlerden biri de dudak kenarlarının zamanla değişen şekli. “Dudak kenarları düzleştiğinde ya da aşağı sarktığındahyalüronik asit dolguları işinize yarayabilir. Kenarları yeniden yukarı çekerek yüzünüzde oluşan somurtma ifadesini yok ederler. Dudak kenarındaki ince çizgilere karşı da dudak hattına minik bir miktar dolgu maddesi enjekte edilebilir.”

        Sıvı Yüz Germe Tekniği

        Yüzün orta kısmı diğer kısımlara göre daha hızlı yaşlanır. Çünkü cilt dokusu yaşla birlikte incelmeye başladığında yüzü daha az desteklemeye başlar. Ayrıca yüzdeki yağ dokusunun azalmaya başlamasıyla da yanaklar hacmini kaybeder.Göz ve yanak çevresinde çizgiler oluşmaya, yüzün orta kısmı düz bir görünüm almaya başlar.

        “Zamanı geri çevirmek için doğru işlemlerin doğru zamanlarda yapılması gerekiyor. “Enjeksiyonların da ameliyatın da bir yeri ve zamanı vardır. Cildin yaşı ve kalitesi, yaşanan hacim kaybının boyutları gibi etkenler hangi seçeneğin sizin için daha iyi bir çözüm sunacağın belirler. Asgari düzeyde hacim kaybı varsa veya cilt korumaya alınmak isteniyorsa dolgulardan faydalanmak akılcı bir seçenektir."

        Eğer yüzdeki elastikiyet ve hacim kaybı fazla değilse ‘enjeksiyonla yüz germe’ ya da ‘sıvı yüz germe’ olarak bilinen ve dolgu maddelerinin doğru yerlere ve doğru teknikle enjekte edilmesiyle yüzde lift etkisi yaratan bir yönteme başvurulabilir. “Bu yöntem ince çizgileri, kırışıklıkları ortadan kaldırarak hacim kaybını yerine koyar ama sonuçları yüz germe ameliyatı gibi kalıcı değildir. Hacmini kaybetmiş olan yanaklara, göz altında oluşan boşluklara, nazolabial kıvrımlara ya da ince dudaklara farklı enjeksiyon maddelerinin birleşimiyle geçici çözümler sağlanabilir.Enjekte edilebilen dolgular yanak ve gözaltı gibi dolgunlaşmaya ihtiyaç duyan bölgelere hacim kazandırırken, gözle yanak arasındaki boşlukları doldurmak için de kullanılabilir. Botoks ile göz kenarlarındaki kaz ayaklarını yok ederken kaşları yukarı kaldırarak daha açık, daha canlı bakışlara sahip olabilirsiniz.”

        Yüzde büyük fark yaratan bu işlemlerin en güzel tarafı da hem sonuçlarını anında görebilmeniz hem de sosyal hayatınıza hemen dönebilmeniz. “Bazen işlem sonrasında kızarıklık ve morarma görülebilir. Ancak bunlar da sadece birkaç gün içinde tamamen kaybolurlar. Yüzünüzün tam şeklini alması ise bir hafta sürebilir." Alınan sonuçların kalıcılığı ise dört ay ile bir yıl arasında sürebiliyor. Uzun süreli etki için yüzdeki dolgu maddesi tamamen yok olmadan doktorunuzdan yeni bir randevu alabilirsiniz. Hyalüronik asit bazlı enjeksiyonların yüzde genç bir görünüm yaratmada son derece başarılı sonuçları olsa da sınırlı güçleri olduğunu hatırlatıyorum. “Yüze hacim katabilirler ama çok gevşek ve sarkık deriyi yok etmezler, şunu da aklınızdan çıkarmayın: Gereğinden fazla dolgukullanımı hiç de doğal olmayan bir görünüm yaratır."

        Yani, enjeksiyonların günün birinde yüz germe ameliyatlarının yerini tutacağı düşüncesi kesinlikle gerçekçi bir yaklaşım değil. “Bu tür işlemler yüz germe ameliyatından kurtulmanızı sağlamasa da onu çok daha ileri bir tarihe atacaktır. Sıvı yüz germe işlemi size geçici çözümler sağlar ve en iyi sonuca ulaşmak için bu tedavileri düzenli olarak yaptırmanız gerekir.”

        Diğer Yazılar