Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İRAN’da 10. gününe giren protestolarla ilgili haberler Devrim Muhafızları’nın olaya müdahil olup “Her şey kontrol altında” mesajı vermelerinden sonra bir anda yavaşladı. Perşembeden beri haber akışında ciddi bir azalma var. Peki bu, olayların durulduğuna mı işaret ediyor?

        İran’daki protestoların bir tabanı ve zemini bulunmakla birlikte ABD ve İsrail tarafından manipüle edilmeye çalışıldığının açık olduğunu söylemek gerek. Yani ne Hamaney’in dediği gibi tamamen “dış komplo” -ki bu boyutta bir hadise nasıl tamamen komplo olabilir?-, ne de Trump’ın söylediği gibi “bir halkın kendi iradesiyle özgürlük talebi”nden ibaret. Zeminde bu talep var tabii ama bunu istismar edip olayları tırmandırmak isteyen bir ABD iradesi olduğu zaten görünen gerçek.

        Sonuçta İran deyince temel insan haklarının bulunmadığı, kapalı ve totaliter bir rejimden bahsediyoruz. ABD deyince de Ortadoğu’da habire kendine güç devşirmek için ülkeleri karıştıran bir emperyalist güçten

        İran’da bu olaylar ekonomik sebeplerle baş gösterdi, ülkede ciddi maddi sıkıntılar var ancak ekonomik sebeplerle başlayan ilk protestolar bunlar değil. 2013’ten beri zaman zaman benzer gösteriler düzenleniyordu. Ancak burada farklı olan halkın bir kesiminin kendisini dolandırılmış hissetmesidir.

        BANKER KRİZİ

        Son birkaç yıldır devletle bağlantılı bazı mali kurumlar yüksek faiz vaadiyle insanlardan paralar topladılar. Bizim geçmişteki banker krizlerini anımsatan bir şekilde bu paralar geri verilmedi. O nedenle halk doğrudan devlet tarafından dolandırıldığına inanmaya başladı. Ve cumhurbaşkanı ile dini lidere yönelen bir öfke giderek yükseldi. Buna Şah dönemini özleyenlerin, Batı ile entegre demokratik bir cumhuriyet kurmak isteyenlerin ve rejimin yozlaştığını düşünen muhafazakârların öfkesi de eklendi. Tabii bu durum ABD’nin ateşlemesiyle daha da alevlendi. Zaten Trump’ın sorumsuz açıklamaları da bu alevi artırmak istediğini gösteriyor. Biliyor ki protestocular ne kadar onun kontrolünde görünürse rejim o kadar sertleşecek ve bu da onun söylemini doğrulayacak...

        Maalesef İranlılar için durum pek parlak görünmüyor. Bir yanda “rejim düşmanı” diye etiketleyip herkesi idama kadar giden uygulamalarla cezalandıran bir yönetim, diğer yanda ülkelerini parçalamak isteyen 2 düşman...

        ******************

        ‘ÖZGÜRLÜKLERİN YILMAZ SAVUNUCUSU' OLARAK TRUMP

        BM Güvenlik Konseyi, ABD’nin talebi üzerine Ortadoğu’yu konuşmak için toplanıyor. Beyaz Saray, İran’daki gösterileri ele almayı hedefliyor, Rusya buna karşı oylama isteyecek gibi görünüyor. Ben bu yazıyı yazarken henüz sonuç belli değildi ancak bir konuyu ele almak için 15 üyeden 9’unun onayı gerek.

        ABD Başkanı’nın İran’daki protestolarla ilgili performansını görünce insanın gözleri yaşarıyor. Meğer ne demokrat, ne özgürlükçü bir insanmış şu Trump! Ortadoğu halklarını ne çok sever, onların dertleriyle ne çok dertlenirmiş! Dikta rejimleriyle nasıl da mücadele edermiş!

        Hakikaten ortada acemice bile olamayacak kadar kötü sergilenen bir tiyatro var. ABD’nin İran’daki protestolara yaklaşımının ifade özgürlüğü çerçevesinde olduğu masalına kargalar bile gülemez. Sen, bölgedeki Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok totaliter rejimle ahbap çavuş ilişkisi içine gireceksin... Bunu gizleme ihtiyacı dahi duymayacaksın... Kudüs kararıyla bütün Ortadoğu’nun yüreğine ateş düşüreceksin... İsrail askerleri Filistinlileri yerlerde sürüklerken İsrail’i alkışlayacaksın... Tüm bunları geçtim, şimdi varlıklarını hatırladığın İranlıları kendi ülkene almamak için vize yasağı getireceksin... Sonra da kalkıp “İran’da özgürlüklerin savunucusu” rolüne soyunacaksın...

        Trump yönetimi tutarlı ya da inandırıcı olma kaygısını da geride bırakmış görünüyor. Tarih bunları bir utanç sayfası olarak yazacak...

        **************

        HAZİNEDAR'A YÖNELİK SUÇLAMALARIN KAYNAĞI

        BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili daha detaylı yazmak için bugünlük yerim yok, ancak şu kadarını söyleyeyim: Hazinedar’a yönelik suçlamaların kaynağında birkaç CHP’linin olduğunu unutmamak gerek. Partinin içinde konuşulan, bu kişilerin belediyeye gelip para istedikleri, alamayınca da 2015’te Hazinedar’ın FETÖ’cü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın bir toplantısında konuşma yapmasından yola çıkarak şikâyette bulundukları.

        Sonuçta CHP hep kendi içinden kendini zayıflatan bir parti oldu. Burada da bir istisna yok gibi görünüyor. Elbette konunun çok yönü var, bu tip adımlar hassastır, seçilmişlerle ilgili çok dikkatli davranmak gerekir, ancak CHP meseleye bir parça da kendini eleştirerek yaklaşmalı...

        **********

        BİR 'İSTANBUL ERKEK'LİYE VEDA

        TÜRK sinemasının dev oyuncusu, Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hoca’sı, Neşeli Günler’in Kazım Efendi’si Münir Özkul aynı zamanda biz İstanbul Erkek Liselilerin de okuldan ağabeyiydi. Canlandırdığı karakterlerle gönülleri fetheden bu büyük aktör aynı zamanda müthiş mütevazı, kibar ve hatırnaz bir insandı.

        Uzun zamandır rahatsızdı Özkul. Yatağa bağlıydı, hatta birçok kez yalan ölüm haberini okumuştuk, ancak yine de vefat ettiğini öğrenince çok üzüldüm. Uzun ve çok üretken bir hayat yaşadı. İsmini sanat dünyasına altın harflerle yazdırdı. Nur içinde yatsın... Yatağa düşmeden önceki son zamanlarında okulun bahçesinde çektirdiği bir fotoğrafla Münir Özkul’u selamlıyorum...

        ********

        BİR TUTAM KAHKAHA BOL BOL MORAL

        ŞU kadere bakın ki Münir Özkul ile aynı gün ünlü mimar ve gazeteci, daha doğrusu müthiş bir hayat ve keyif insanı olan Aydın Boysan’ı da kaybettik. 97 yaşındaydı Boysan. Çok renkli bir kişiliği vardı. Hayatın her dakikasını doya doya yaşardı.

        Onun her gün içtiği rakıya, yediği mezelere bakıyorum da.... Onca sağlık reçetesi yayınlanıyor ama Aydın Boysan gerçeği bunların hepsini anlamsız kılıyor. Temel olarak insanda yaşama sevinci ve moral olacak. Kafaya hiçbir şey takılmayacak. Bir de galiba her şey kararında yapılacak....

        Diğer Yazılar